ablasının düğününe davet etti. ben de tebrik edip amcamın yoğun bakımda olduğunu, durumunun ağır olduğunu başında beklediğimiz için gelemeyeceğini söyledim.
hiçbir cevap gelmedi. "nasıl oldu?" diye bile sormadı. "geçmiş olsun" bile demedi.
amcamı kaybettik. bu durum babama ağır geldi ve hemen ardından kalp krizi geçirdi. üst üste, defalarca kez. hiç tahmin etmediğim kişiler yanımda oldu. halimi hatrımı sordu. malum şahıstan hala ses seda yok.
en son ben yazdığım için onun yazmasını bekledim. ramazan bayramı geldi yazmadı. kurban bayramı gelfi yazmadı. doğum günümde yazmadı. böylece 1,5 yıl 2 devir bayram geçti. ama yazmadı. ben de olayların akışına müdahale etmedim.
ben bu kişiyle oturup saatlerce sohbet ediyordum. güzel günlerimi, başarılarımı, başarısızlıklarımı paylaşıyordum. ne zaman bir derdi olsa koşuyordum. yaşanan bu olayla birlikte gerçek yüzünü görmüş oldum. ama yine de hayatımın şokudur. :)
sonuç? bu 13 ekim 2024'te yazdı. cevap vermedim. vermeyeceğim de...
hiçbir zaman karşılarına geçip intikam almayacağım. düştüklerinde iyi olmuş bile demeyeceğim. benim kelimelerim sesimden çıkıp kimseye çarpmayacak. keşke bunun anlamını biraz olsun bilseydiniz.”
(bkz:
sabahattin ali)
devamını gör...