benim babam gibi gelenek göreneklerine bağlı bir beyefendiye abim ya da ben gidip desek ki baba ben eşcinselim , adam üç kere kalp krizi geçirip beynine pıhtı atar. asla ama asla makul karşılamaz. annem ise bana böyle şeylerini anlatma ne yaparsan yap der. bu kafası karışık ebeveynlerle iyi bu yaşımıza gelmişiz ya.
artık öyle bir çağda , öyle bir dönemde yaşıyoruz ki zarifliğin- zayıflık , naifliğin-acizlik olduğunu düşünüyorlar. bir şiir okumak , çiçekleri koklamak ya da bir kediyi sevmek kibarlıktı şimdi ise yumuşaklık ya da bambaşka bir şey oluyor.
bu itirafı sanırım sadece buraya yapabilirim. sanırım benim hayattaki mutsuzluk sebebimin tek nedeni sevgisizlik ve değersizlik hissiymiş. ben bu aralar çok seviyor ve seviliyorum. bu sevgi öyle bir şey ki çocukken kaybolan oyuncağımın üzüntüsünü bile teselli etti , kalbimi onardı , hayatımı ışıklandırdı , zihnimin perdelerini açtı , evlenecek kadar delirdik ve sadece sevdi beni. başka hiçbir şey yapmadı. kalben bir şarkısında diyor ya
“hiçbir şey istemedim
ne yatak
ne oda
ne de ev
sen de bırak her şeyi
sadece beni sev.”
milyonda bir ihtimal oldu ve biz aşık olduk. benim de bu hayatla kavgam bitti , geride kalanlara başarılar.
çok farklı bir şehir . çok kalabalık , her kültürden , her ülkeden bir insan bulabiliyorsun ama kimse seni takmıyor herkes kendi halinde. insanlar farklı bir evrene girmişler gibi davranıyorlar ama öyle de hissettiriyor.
hava serinlemeye başladığı için asla uyanamıyorum sevgili sözlük. en sevdiğim aya ve mevsime az kaldı zaten. bu aralar ölecek miyim ne her işim yolunda gidiyor.
normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz.
Daha detaylı bilgi için çerez ve
gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.
online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.