james cameron'ın yönettiği film ve filmle aynı adı taşıyan bilim-kurgu türündeki film serisidir; seri daha çok ikinci filmle hafızalara kazınmıştır.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "gulliver" tarafından 20.12.2020 01:47 tarihinde açılmıştır.
1.
ikinci film daha çok sevilir ama bence bütün film serisi içinde hikaye yönünden en sağlam olanı budur, yani birinci film the terminator'dür. arnold'u kötü karakter olarak daha çok seviyorum belki de.
devamını gör...
2.
terminatör serisinde ,kıyamet sonrası evrende olan savaşları ele alan tamamen öyle bir ortamda geçen bir film yok. bu nasıl olur arkadaş , kuru kafataslarının üzerinde savaşan makineleri görmek nasip olmayacak sanırım şu zamanı ileri alıp görsel zevkin doruklarını yaşatmayacaklar.
devamını gör...
3.
çok güzel bir film. devam filmi en sevdiğim filmlerdendir ve önceden planlanmamış devam filmleri arasında en iyisidir. bir film ilk filmin bu kadar mı üzerine çıkar. the godfather'ın ikinci filmi ancak bu kadar başarılı olmuştu. ama konu orada bitti. devamı olacaksa connor'lardan değilde başka yerlerden yapılabilirdi. ama illa connor'lardan ilerlendi ve gittikçe içine edildi.
devamını gör...
4.
son 1 aydır kendimi yakın bulduğum sci-fi film karakteri. yıkıyor, yakıyor, patlatıyor. ateş ediyor, savaşıyor, dövüyor. beynimin içindeki ata'nın kusursuz bir yansıması gibi. gerçek hayatta uzaktan yakından ilgim olmayan karakter. bense maalesef post-modern dünyamızda olması gerektiği gibi konuşarak çözüyorum meseleleri.
bu kurtulamadığım öfke karşısında bir kulüp açalım da cümbür cemaat dövüşelim, deşarj oluruz falan diyeceğim ama benden önce chuck palahniuk düşünmüş onu zaten. *
bu kurtulamadığım öfke karşısında bir kulüp açalım da cümbür cemaat dövüşelim, deşarj oluruz falan diyeceğim ama benden önce chuck palahniuk düşünmüş onu zaten. *
devamını gör...
5.
rezalet 3. filmi izledikten sonra izlemeyi bırakmıştım. halbuki 2003 yılında büyük bir umutla sinema salonundaki yerimi almıştım... sonraki çıkan filmlerin fragmanlarına baktım ama bendeki o heyecanı yaratmadılar ve izlemedim. zannedersem kimse james cameron kadar iyi yönetemeyecek bu seriyi.
devamını gör...
6.
terminatör 1 ve 2'yi çok severim ama john connor nasıl doğdu sorunu kafamı her zaman kurcalardı. belki buna bir yanıt bulmuş olabilirim.
terminatör'de bir döngüden bahsedilir. buna göre john connor doğmak için kyle reese'i geçmişe göndermek zorunda skynette var olmak için terminatörü göndermek zorundadır. ama ilk john connor nasıl doğmuş olabilir sorunundan dolayı bu mantıklı gelmiyordu. bunun üzerine düşündüğümde sorunun cevabını bulmuş olabilirim. aşağıda anlatacaklarım terminatör 1 ve 2'yi kapsar. devam filmlerini bunun içine sonradan dahil edilebilir tabi ama şimdilik buna gerek yoktur.
biliyorsunuz ki kyle reese gelecekten john connor tarafından gönderiliyor ve john connor, kyle reese'in babası olduğunu biliyor. bunu ona annesinin fotoğrafını vermesi ve sürekli annesi hakkında bir şeyler anlatmasını söylediğinden anlıyoruz. yani bu ikinci zaman döngüsü olamaz. o yüzden bence bizim izlediğimiz terminatör 1 ve 2 filmleri üçüncü zaman döngüsünü anlatıyor. ilk zaman döngüsünden başlayarak anlatayım.
ilk zaman döngüsü: bu döngüde gelecek henüz oluşmadığı için terminatör 1'deki olaylar olmuyor. sarah connor belki otuzlarında belki kırklarında kyle reese'den olmayan bir çocuk doğuruyor, adını john koyuyorlar. artık çocuğun babası bilinmediğinden mi yoksa ayrıldığından mı bilmiyoruz ama çocuk annesinin soyadını kullanıyor. 2000'lerde ya da 2010'larda skynet, insanlara savaş açıyor. john connor direnişe liderlik ediyor. sonra skynet 1984'e bir terminatör gönderiyor. insanlar da kyle reese'i gönderiyor. sonra zaman yolculuğu makineleri bombalanıyor. başka kimse geçmişe gidemiyor.
ikinci zaman döngüsü: geçmişe gönderilen kyle reese, sarah connor'ı kurtarıyor, ilişkiye girdikleri için sarah connor hamile kalıyor ve bir çocuk doğuyor. adını john connor koyuyor. yani doğması gereken yıllardan çok önce doğan başka bir john connor doğuyor. diğer tarafta terminatör'ün parçalarını bulan cyberdyne sistemler şirketi, skynet yapım çalışmalarını hızlandırabiliyor. gelecek değiştiği için mi bilmiyorum, skynet ikinci bir robot göndermiyor. böylece terminatör 2'de yaşanan olaylar bu döngüde yaşanmıyor. çünkü skynet normal zamanından önce yapılıyor ve 1997'de insanlara savaş açıyor. john connor, sarah connor tarafından yetiştirildiği için yine direnişe liderlik ediyor, skynet'in merkezini patlatıyor. skynet, hem sarah connor'ı öldürmek hem de var olabilmek için 1984'e terminatörü gönderiyor. neden birden fazla terminatör göndermediklerini bikmiyoruz. belki de bu teknolojiyi bulduklarında bir tane gönderenilecek enerji veya yetenekleri vardı. sonra insanlar zaman makinesinin bulunduğu tesisi ele geçirdi ve john connor bu sefer kyle reese'i bilerek gönderdi. tabi onun babası olduğunu bildiğinden fotoğrafını falan veriyor, zaman makinesi bombalanıyor, gibi bildiğimiz şeyler oluyor.
üçüncü zaman döngüsü: kylee resee yine sarah connor ile ilişkiye giriyor. terminatörün parçaları ile yine skynet yapılıyor. sonra skynet john connor'ı öldürmek için gelecekten sıvı metal olan t-1000 model terminatör gönderiyor. insanlarda programını değiştirdiği t-101 model terminatörü gönderiyor. böylece terminatör 2'de yaşanan olayları izliyoruz. skynetin 1997'de insanlara saldırdığını terminatörden öğreniyoruz. sonra da sarah connor ve john connor ile skyneti tasarlayan cyberdyne sistemlerin merkezini patlatıyorlar. böylece skynet var olmuyor. gelecek değişiyor.
hatta filmin sonunda bir daha skynet yapamasınlar diye ilk gelen terminatörün çipini, kolunu yakıyorlar. terminatör'de diyor ki bir tane daha kaldı. sonra kendinin yok edilmesini sağlayıp insanlık için fedakarlık yapıyor. bu döngü yaşadığımız zaman döngüsü. yani skynet yok makinelerin savaşı yok. nükleer yıkım yok. statükoya dönmüş normal hayatımıza devam ediyoruz.
terminatör'de bir döngüden bahsedilir. buna göre john connor doğmak için kyle reese'i geçmişe göndermek zorunda skynette var olmak için terminatörü göndermek zorundadır. ama ilk john connor nasıl doğmuş olabilir sorunundan dolayı bu mantıklı gelmiyordu. bunun üzerine düşündüğümde sorunun cevabını bulmuş olabilirim. aşağıda anlatacaklarım terminatör 1 ve 2'yi kapsar. devam filmlerini bunun içine sonradan dahil edilebilir tabi ama şimdilik buna gerek yoktur.
biliyorsunuz ki kyle reese gelecekten john connor tarafından gönderiliyor ve john connor, kyle reese'in babası olduğunu biliyor. bunu ona annesinin fotoğrafını vermesi ve sürekli annesi hakkında bir şeyler anlatmasını söylediğinden anlıyoruz. yani bu ikinci zaman döngüsü olamaz. o yüzden bence bizim izlediğimiz terminatör 1 ve 2 filmleri üçüncü zaman döngüsünü anlatıyor. ilk zaman döngüsünden başlayarak anlatayım.
ilk zaman döngüsü: bu döngüde gelecek henüz oluşmadığı için terminatör 1'deki olaylar olmuyor. sarah connor belki otuzlarında belki kırklarında kyle reese'den olmayan bir çocuk doğuruyor, adını john koyuyorlar. artık çocuğun babası bilinmediğinden mi yoksa ayrıldığından mı bilmiyoruz ama çocuk annesinin soyadını kullanıyor. 2000'lerde ya da 2010'larda skynet, insanlara savaş açıyor. john connor direnişe liderlik ediyor. sonra skynet 1984'e bir terminatör gönderiyor. insanlar da kyle reese'i gönderiyor. sonra zaman yolculuğu makineleri bombalanıyor. başka kimse geçmişe gidemiyor.
ikinci zaman döngüsü: geçmişe gönderilen kyle reese, sarah connor'ı kurtarıyor, ilişkiye girdikleri için sarah connor hamile kalıyor ve bir çocuk doğuyor. adını john connor koyuyor. yani doğması gereken yıllardan çok önce doğan başka bir john connor doğuyor. diğer tarafta terminatör'ün parçalarını bulan cyberdyne sistemler şirketi, skynet yapım çalışmalarını hızlandırabiliyor. gelecek değiştiği için mi bilmiyorum, skynet ikinci bir robot göndermiyor. böylece terminatör 2'de yaşanan olaylar bu döngüde yaşanmıyor. çünkü skynet normal zamanından önce yapılıyor ve 1997'de insanlara savaş açıyor. john connor, sarah connor tarafından yetiştirildiği için yine direnişe liderlik ediyor, skynet'in merkezini patlatıyor. skynet, hem sarah connor'ı öldürmek hem de var olabilmek için 1984'e terminatörü gönderiyor. neden birden fazla terminatör göndermediklerini bikmiyoruz. belki de bu teknolojiyi bulduklarında bir tane gönderenilecek enerji veya yetenekleri vardı. sonra insanlar zaman makinesinin bulunduğu tesisi ele geçirdi ve john connor bu sefer kyle reese'i bilerek gönderdi. tabi onun babası olduğunu bildiğinden fotoğrafını falan veriyor, zaman makinesi bombalanıyor, gibi bildiğimiz şeyler oluyor.
üçüncü zaman döngüsü: kylee resee yine sarah connor ile ilişkiye giriyor. terminatörün parçaları ile yine skynet yapılıyor. sonra skynet john connor'ı öldürmek için gelecekten sıvı metal olan t-1000 model terminatör gönderiyor. insanlarda programını değiştirdiği t-101 model terminatörü gönderiyor. böylece terminatör 2'de yaşanan olayları izliyoruz. skynetin 1997'de insanlara saldırdığını terminatörden öğreniyoruz. sonra da sarah connor ve john connor ile skyneti tasarlayan cyberdyne sistemlerin merkezini patlatıyorlar. böylece skynet var olmuyor. gelecek değişiyor.
hatta filmin sonunda bir daha skynet yapamasınlar diye ilk gelen terminatörün çipini, kolunu yakıyorlar. terminatör'de diyor ki bir tane daha kaldı. sonra kendinin yok edilmesini sağlayıp insanlık için fedakarlık yapıyor. bu döngü yaşadığımız zaman döngüsü. yani skynet yok makinelerin savaşı yok. nükleer yıkım yok. statükoya dönmüş normal hayatımıza devam ediyoruz.
devamını gör...
7.
benim için bir aşk gibi bir şey bu film serisi. arnold amcamız keşke yaşlanmasa diyor insan. millet uzattıkça uzuyor falan demiş fakat, bu arka sokaklar paradoksuna girse bile izlenir. biz bu yola baş koyduk!
devamını gör...
8.
üzerine üniversitedeyken araştırma yapıp, yazılar yazmıştım. dünyanın en kıymetli, en öncü şah eserlerindendir. tipik bir eski antlaşma ve yeni antlaşma uyarlamasıdır.
outer limits’in 2. sezon, 5. bölümü olan “the demon with a glass hand”den çalıntı olduğu iddia edilmiştir zamanında. daha sonraları yine outer limits’in 2. sezon, 1. bölümü “soldier”dan çalıntı olduğu iddia edilir ve her iki bölümün de yazarı olan harlan ellison tarafından dava edilir. james cameron tabii ki kabul etmez bu iddiaları.
outer limits’in bu bölümlerinin wiki sayfalarına şuradan ve şuradan ulaşabilirsiniz. ilginizi çekebilir diye düşündüm.
(bkz: outer limits)
(bkz: bilimkurgu)
outer limits’in 2. sezon, 5. bölümü olan “the demon with a glass hand”den çalıntı olduğu iddia edilmiştir zamanında. daha sonraları yine outer limits’in 2. sezon, 1. bölümü “soldier”dan çalıntı olduğu iddia edilir ve her iki bölümün de yazarı olan harlan ellison tarafından dava edilir. james cameron tabii ki kabul etmez bu iddiaları.
outer limits’in bu bölümlerinin wiki sayfalarına şuradan ve şuradan ulaşabilirsiniz. ilginizi çekebilir diye düşündüm.
(bkz: outer limits)
(bkz: bilimkurgu)
devamını gör...
9.
öyle bir seridir ve öyle hafızalara kazanmıştır ki, ne kadar ingilizce öğrenirsen öğren hala bu filmi ilk izlediğin zamanlardaki haliyle "terminatör" olarak telaffuz edersin. asla termineytır demezsin, diyemezsin.
devamını gör...
10.
popüler kültürün ve popüler bilim kurgu sinemasının sembollerinden biri olan terminatör filmleri gerek oyunculukları gerekse görsel efektleri ile hafızalara kazınmış ve birer klasik haline gelmişlerdi. hiç kuşkusuz ilk iki film sonrasında çekilen devam filmleri beklendiği ölçüde etki yaratamamış ve hayranlarını hayal kırıklığına uğratmıştı. terminator ııı : makinelerin yükselişi, oyunculuk ve anlatı yönünden seride hiçbir ilerleme yaratmamış ve fiyaskoyla sonuçlanmış, vasat bir aksiyon filmi görünümündeydi. james cameron'ın projede yer almaması, linda hamilton'ın filmde oynamayı kabul etmemesi de bunda büyük bir etkendi. terminatör ıv, üçüncü filmin aksine hikayeye yeni bir soluk ve vizyon getirmeyi amaçlamış ve yükü de christian bale'e bırakmıştı. 2000'li yıllar ile birlikte değişen aksiyon-macera filmlerinin bir benzeri olan terminator ıv, ilk filmlerin aksine onlarca robot ile bunları yok etmekle görevli bir timin gerilla savaşını ele alan bir filmdi ve bilgisayar oyunlarından farksızdı. ancak bu profil de terminatör hayranlarının pek hoşuna gitmedi. serinin beşinci filmi terminator v : genesis, arnold schwarzenegger'in tekrar seriye dönmesi ile hayranlarında büyük bir merak uyandırmıştı. bu film skynet'in iç yüzünü anlatması ve serinin ana konusunu genişletmesi bakımından, üç ve dördüncü filme göre başarılı bir filmdi. ancak izleyici de ilk iki filmdeki etkiyi de yaratamadı. geçtiğimiz yıl vizyona gören ve ağır eleştirilere maruz kalan terminator vı : dark fate ise, serinin bütün özelliklerini taşımasına rağmen, bağımsız bir terminatör filmiydi ve feminen bir anlatımı izleyiciye sunuyordu. sonuç olarak terminatör filmleri ilk iki filmde yarattığı etkiyi sonraki filmlerinde yakalayamamıştır. ilk iki filmin yarattığı etki ise popüler sinema ve bilim kurgu sineması açısından bir dönüm noktasıydı. terminatör filmlerinin insan - makine eksenli savaşını ve küçük parçalar halinde sunulan anlatısını da ilk iki filme dayanarak ele almak mümkündür.
terminatör, gelecek bir zamanda, insanların geliştirdiği yapay zekaya sahip robotların ve bunların merkezi olan skynet'in kontrolden çıkarak, nükleer bombalar ile insanlığı yok etmeye çalıştığı bir evreni bizlere sunar. kontrolden çıkmış bu makine düzenine karşı, insanlık john connor liderliğinde direnişte bulunmaktadır. direnişi sona erdirmek için skynet, geçmişe bir terminatör yani yok edici göndererek geçmişi ve dolayısıyla geleceği etkilemek ister. robotun hedefinde direnişin lideri john connor'ın annesi vardır. ancak durumu fark eden connor'da yakın adamlarından biri olan reese'i, ki aynı zamanda babasıdır, annesi sarah'ı koruması ve terminatör ile mücadele etmesi için geçmişe gönderir. film boyunca devam eden kovalamacalar sonunda reese, terminatörü etkisiz hale getirir ve son darbeyi ise bir pres makinesinin içine sıkıştırdığı robotu ezen sarah vurur. ikinci filmde ise skynet bir kez daha, bu sefer bir çocuk olan john connor'ı öldürmek için, bir robotu gönderir. john connor ise ilk filmdeki robotun bir üst versiyonunu ( t-101 ) göndermeyi seçer. ilk filmin aksine bir robotun insansı bir hale gelmesini, bu robotun sarah connor'a eşlik ve gelecekteki efendisi john connor'a babalık etmesini, ve en sonunda diğer robotu alt edip, kendini feda etmesine tanık oluruz.
muhafazakar ve sarılmaz bir aile kurumu
filmin bize sunduğu muhafazakar korku perspektiflerinden biri aile kurumudur. ilk film ele alındığında t-800 doğrudan sarah connor'a yani john connor'ın annesine saldırır. bu saldırıyı engellemeye çalışan kişi ise reese, yani john connor'ın hiç görmediği babasıdır. burada uç noktalara varmış olan teknolojinin maddi - manevi açılardan aile kurumuna ve üyelerine verdiği zarar ele alınır. iki filmde de sarah connor'ın doğrudan hedef alınması, ailenin en önemli unsuru olan ve doğurganlığa sahip olan annenin karşı karşıya olduğu bir tehlikedir. burada annenin aileyi oluşturan en önemli unsur olduğu tasvir edilir. ilk filmde reese'in eşini ve dolayısıyla ilerideki çocuğunu koruması ise teknolojinin getireceği tehditlere karşı, ailenin en güçlü figürü konumundaki babanın, ailesini savunmasını işler. reese'in filmin sonunda ölümüyle birlikte, dinamitle ortadan ikiye ayrılan terminatörün sarah'ı kovalaması da bu bağlamdadır. ailenin babası öldükten sonra tehdidi bertaraf etme görevi bu sefer sarah'a yani anneye düşer. baba figürünün olmadığı bir ailede teknoloji anneyi hedef alır. annenin ilkel bir pres makinesi ile uç noktalara varmış teknolojik bir makineyi etkisiz hale getirmesi, ailenin ve annenin, teknolojiye karşı bir zaferidir. aile ve içinde bulunulan düzen kazanmış, teknoloji ve onun getirdiği bilinmezlik ve tehditler ise sona ermiştir. devam filmi olan ikinci filmde ise ailenin bir diğer unsuru olan çocuk ortaya çıkmıştır. ancak aile kurumu dağılmıştır. baba reese ilk filmde ölmüş, anne sarah connor sevdiği adamın ve çocuğunun babasının ölümünden sonra düzensiz ilişkilere yelken açmış, silah kullanmayı öğrenmiş ve en sonunda bir akıl hastanesine kapatılmıştır. bir anlamda teknoloji, bir ailenin dağılmasına yol açmıştır. john connor ise bir aileye evlatlık verilmiştir ve asi bir çocuk olarak göze çarpmaktadır. t-1000 ve t-101'in bir anda dünyada peydah olmalarıyla birlikte iki teknolojik tehdit ortaya çıkar. ancak t-101 film boyunca bir tehdit değil tam tersine bir baba figürü olacaktır. t-101, efendisi ve oğlu konumundaki john connor'ı t-1000'in elinden kurtardıktan sonra, çocuk annesini bulmak için baba figüründeki robottan yardım ister ve ikili akıl hastanesinden sarah'ı çıkartmaya giderler. aile tekrardan bir araya gelmektedir. ancak yüksek teknolojinin aileyi tehdidi devam eder. filmin bundan sonraki kısımlarında aile, çocuklarını teknolojik tehditlerden uzak tutmaya çalışır ancak tehdit sürekli gücünü arttırarak devam eder. filmin sonlarına doğru t-101'in demir çubukla kısa devre yapmasıyla birlikte birlikte, aileyi savunma yükü yine sarah'ın, annenin omuzlarına kalır. annenin t-1000 ile mücadelesi tam sonuca ermek üzereyken kurşununun bitmesi ve bu sırada baba figüründeki t-101 son darbeyi vurmasıyla, t-1000 demir ocağına düşüp erimeye başlar ve yok olur. aile kurumu bir kez daha teknolojiyi yenmiştir ve baba figüründeki t-101 oğlu konumundaki john connor'ı korumak adına kendini yok etmeyi göze alır ve sarah tarafından demir ocağına indirilerek yok edilir. böylece ailenin babası bir kez daha yok olmuş ve geriye anne ile çocuk kalmıştır. filmle ile ilginç detaylardan biri de yüksek teknolojinin bir ürünü olan t-1000'in dokunduğu her nesnenin şekline girebilme özelliğidir. öyle ki, gelişen teknoloji ile birlikte insanlar görünüş itibariyle aynı kalsalar da, içten içe tamamen değişebilmektedir. john connor'ın üvey annesinin görünümüne girmesi, filmin sonlarında annesinin görünümüne girmesi, teknolojik tehditlerin ailenin içine sirayet edeceğinin bir göstergesidir.
muhafazakarlık ve teknolojiye bakış
terminatör anlatısının temeli, ileri teknolojinin vardığı uç noktadır. bu uç nokta, insanların üretmiş olduğu makinelerin ve yapay zeka platformunun, kontrolden veya daha doğru bir tabirle çığırından çıkmasıdır. bu temelle, terminatör filmleri geleceğe ve gelişen teknolojiye şüphe ve de korkuyla bakan bir perspektife sahiptir. ancak bu şüphe ve korku çok uzak bir gelecekte değil, ilk filmde olduğu gibi içinde bulunulan zaman da (1984) ve ikinci filmde olduğu gibi yakın bir gelecekte gerçekleşmektedir. filme göre gelecek karanlık, tehlikeli ve belirsizdir. ilk filmde gösterilen gelecekte yapılan savaş sahnelerinde yerler insanların iskelet parçaları ve kuru kafalar ile doludur. etrafta sayısız hurda araba ve çeşitli demir yığınları görülür. makineler son derece üstün teknolojili çeşitli hava araçları ve paletli teknolojik tanklar ile saldırırken, insanlar eski tip kamyonetlerden atılan bazukalar ve küçük silahlar ile gerilla saldırıları yaparlar. filmde geleceğe dair gösterilen ikinci sahnede reese, yer altı sığınağına geldiğinde orada yaşayan insanları gözlemlemeye başlar. insanların kıyafetleri yırtık, pis ve eskimiştir. bazı insanlar açlıktan fareleri yerken, burada büyük bir sefaletin hüküm sürdüğü görülür. ikinci filmde ise gelecek sahnesinde yine bir savaş alanı gösterilir. hurda arabaların ve kalıntı yığınlarının ardından bir kuru kafaya odaklanılır ve bu kuru kafanın üstüne bir terminatör basar. bu sahneden bile makinelerin insan karşısındaki muazzam gücü anlaşılmaktadır. bir anda onlarca terminatörün ateş ederek insanların üstlerine gittikleri görülür. bu sırada insanlarda bir saldırıya kalkmışlardır. iki filmdeki gelecek tasvirlerinden de gelecekte insanları büyük felaketler beklendiği ortaya konmaktadır.
filmin anlatısındaki geleceğe dair var olan belirsizlik, korku ve şüphe,temel olarak bilinmezlikten kaynaklanır. geçmiş ve içinde bulunulan zaman, bilinmezlik içermediği için, içinde bu unsurları barındırmaz. gelecek ise bilinmezlikleri içerdiği için tehlikelidir. bu bakış açışı, geçmiş ve şimdiki zamanın değerlerini kıymetli gören ve bu birikimin korunmasından yana olan muhafazakar anlayışın klasik tezahürlerinden birisidir. muhafazakar düşüncenin temel çerçevesini çizen isim olan irlandalı düşünür edmund burke'ün de belirttiği gibi olay ve olguların bir anda değişmesi, beraberinde müphemliği ve eldeki birikimlerin yok olmasına neden olur. muhafazakar düşüncenin temelinde, değişimler karşısında tedbirli olmak ve değişimleri gözlemlemek yatar. bu nedenle de muhafazakar düşünce daima bir önceki dönemin birikim ve değerlerini önemini vurgular. çünkü yeterince hesaplanmayan değişimler, uzun bir zamanda oluşmuş birikimlerin bir anda yok olmasına sebep olabilir ve bu birikimlerin tekrardan oluşması yine uzun bir zamanı kapsayacaktır. terminatör filmlerinde de muhafazakar düşüncenin değişime mesafeli duran ve kuşkulu bakan duruşu bütünüyle hakimdir. ileri teknolojinin geldiği hesaplanamaz nokta, insanoğlunun dünyada binlerce yılda kurmuş olduğu birikim ve dengeleri bozmaktadır. insanoğlu, kendi eliyle ürettiği yapay zeka ve robot sistemlerinin geleceği bu noktayı doğru hesaplayamamış ve gerçekleşen değişimler ile birlikte bir varlık yokluk savaşına tutuşmuştur. anlatı da teknoloji ile betimlenen gösterge aslında muhafazakarlık bağlamında düşünüldüğünde geleceğe dönük değişimler ve devrimlerin göstergesidir. dolayısıyla john ve sarah connor ise bu bağlamda bir önceki veya mevcut düzenin birer göstergeleridir. filmin anlatısındaki alt metinde bu noktadan hareketle muhafazakarlığın ve devrimciliğin birer çatışmaları olarak değerlendirilmelidir.
terminatör, gelecek bir zamanda, insanların geliştirdiği yapay zekaya sahip robotların ve bunların merkezi olan skynet'in kontrolden çıkarak, nükleer bombalar ile insanlığı yok etmeye çalıştığı bir evreni bizlere sunar. kontrolden çıkmış bu makine düzenine karşı, insanlık john connor liderliğinde direnişte bulunmaktadır. direnişi sona erdirmek için skynet, geçmişe bir terminatör yani yok edici göndererek geçmişi ve dolayısıyla geleceği etkilemek ister. robotun hedefinde direnişin lideri john connor'ın annesi vardır. ancak durumu fark eden connor'da yakın adamlarından biri olan reese'i, ki aynı zamanda babasıdır, annesi sarah'ı koruması ve terminatör ile mücadele etmesi için geçmişe gönderir. film boyunca devam eden kovalamacalar sonunda reese, terminatörü etkisiz hale getirir ve son darbeyi ise bir pres makinesinin içine sıkıştırdığı robotu ezen sarah vurur. ikinci filmde ise skynet bir kez daha, bu sefer bir çocuk olan john connor'ı öldürmek için, bir robotu gönderir. john connor ise ilk filmdeki robotun bir üst versiyonunu ( t-101 ) göndermeyi seçer. ilk filmin aksine bir robotun insansı bir hale gelmesini, bu robotun sarah connor'a eşlik ve gelecekteki efendisi john connor'a babalık etmesini, ve en sonunda diğer robotu alt edip, kendini feda etmesine tanık oluruz.
muhafazakar ve sarılmaz bir aile kurumu
filmin bize sunduğu muhafazakar korku perspektiflerinden biri aile kurumudur. ilk film ele alındığında t-800 doğrudan sarah connor'a yani john connor'ın annesine saldırır. bu saldırıyı engellemeye çalışan kişi ise reese, yani john connor'ın hiç görmediği babasıdır. burada uç noktalara varmış olan teknolojinin maddi - manevi açılardan aile kurumuna ve üyelerine verdiği zarar ele alınır. iki filmde de sarah connor'ın doğrudan hedef alınması, ailenin en önemli unsuru olan ve doğurganlığa sahip olan annenin karşı karşıya olduğu bir tehlikedir. burada annenin aileyi oluşturan en önemli unsur olduğu tasvir edilir. ilk filmde reese'in eşini ve dolayısıyla ilerideki çocuğunu koruması ise teknolojinin getireceği tehditlere karşı, ailenin en güçlü figürü konumundaki babanın, ailesini savunmasını işler. reese'in filmin sonunda ölümüyle birlikte, dinamitle ortadan ikiye ayrılan terminatörün sarah'ı kovalaması da bu bağlamdadır. ailenin babası öldükten sonra tehdidi bertaraf etme görevi bu sefer sarah'a yani anneye düşer. baba figürünün olmadığı bir ailede teknoloji anneyi hedef alır. annenin ilkel bir pres makinesi ile uç noktalara varmış teknolojik bir makineyi etkisiz hale getirmesi, ailenin ve annenin, teknolojiye karşı bir zaferidir. aile ve içinde bulunulan düzen kazanmış, teknoloji ve onun getirdiği bilinmezlik ve tehditler ise sona ermiştir. devam filmi olan ikinci filmde ise ailenin bir diğer unsuru olan çocuk ortaya çıkmıştır. ancak aile kurumu dağılmıştır. baba reese ilk filmde ölmüş, anne sarah connor sevdiği adamın ve çocuğunun babasının ölümünden sonra düzensiz ilişkilere yelken açmış, silah kullanmayı öğrenmiş ve en sonunda bir akıl hastanesine kapatılmıştır. bir anlamda teknoloji, bir ailenin dağılmasına yol açmıştır. john connor ise bir aileye evlatlık verilmiştir ve asi bir çocuk olarak göze çarpmaktadır. t-1000 ve t-101'in bir anda dünyada peydah olmalarıyla birlikte iki teknolojik tehdit ortaya çıkar. ancak t-101 film boyunca bir tehdit değil tam tersine bir baba figürü olacaktır. t-101, efendisi ve oğlu konumundaki john connor'ı t-1000'in elinden kurtardıktan sonra, çocuk annesini bulmak için baba figüründeki robottan yardım ister ve ikili akıl hastanesinden sarah'ı çıkartmaya giderler. aile tekrardan bir araya gelmektedir. ancak yüksek teknolojinin aileyi tehdidi devam eder. filmin bundan sonraki kısımlarında aile, çocuklarını teknolojik tehditlerden uzak tutmaya çalışır ancak tehdit sürekli gücünü arttırarak devam eder. filmin sonlarına doğru t-101'in demir çubukla kısa devre yapmasıyla birlikte birlikte, aileyi savunma yükü yine sarah'ın, annenin omuzlarına kalır. annenin t-1000 ile mücadelesi tam sonuca ermek üzereyken kurşununun bitmesi ve bu sırada baba figüründeki t-101 son darbeyi vurmasıyla, t-1000 demir ocağına düşüp erimeye başlar ve yok olur. aile kurumu bir kez daha teknolojiyi yenmiştir ve baba figüründeki t-101 oğlu konumundaki john connor'ı korumak adına kendini yok etmeyi göze alır ve sarah tarafından demir ocağına indirilerek yok edilir. böylece ailenin babası bir kez daha yok olmuş ve geriye anne ile çocuk kalmıştır. filmle ile ilginç detaylardan biri de yüksek teknolojinin bir ürünü olan t-1000'in dokunduğu her nesnenin şekline girebilme özelliğidir. öyle ki, gelişen teknoloji ile birlikte insanlar görünüş itibariyle aynı kalsalar da, içten içe tamamen değişebilmektedir. john connor'ın üvey annesinin görünümüne girmesi, filmin sonlarında annesinin görünümüne girmesi, teknolojik tehditlerin ailenin içine sirayet edeceğinin bir göstergesidir.
muhafazakarlık ve teknolojiye bakış
terminatör anlatısının temeli, ileri teknolojinin vardığı uç noktadır. bu uç nokta, insanların üretmiş olduğu makinelerin ve yapay zeka platformunun, kontrolden veya daha doğru bir tabirle çığırından çıkmasıdır. bu temelle, terminatör filmleri geleceğe ve gelişen teknolojiye şüphe ve de korkuyla bakan bir perspektife sahiptir. ancak bu şüphe ve korku çok uzak bir gelecekte değil, ilk filmde olduğu gibi içinde bulunulan zaman da (1984) ve ikinci filmde olduğu gibi yakın bir gelecekte gerçekleşmektedir. filme göre gelecek karanlık, tehlikeli ve belirsizdir. ilk filmde gösterilen gelecekte yapılan savaş sahnelerinde yerler insanların iskelet parçaları ve kuru kafalar ile doludur. etrafta sayısız hurda araba ve çeşitli demir yığınları görülür. makineler son derece üstün teknolojili çeşitli hava araçları ve paletli teknolojik tanklar ile saldırırken, insanlar eski tip kamyonetlerden atılan bazukalar ve küçük silahlar ile gerilla saldırıları yaparlar. filmde geleceğe dair gösterilen ikinci sahnede reese, yer altı sığınağına geldiğinde orada yaşayan insanları gözlemlemeye başlar. insanların kıyafetleri yırtık, pis ve eskimiştir. bazı insanlar açlıktan fareleri yerken, burada büyük bir sefaletin hüküm sürdüğü görülür. ikinci filmde ise gelecek sahnesinde yine bir savaş alanı gösterilir. hurda arabaların ve kalıntı yığınlarının ardından bir kuru kafaya odaklanılır ve bu kuru kafanın üstüne bir terminatör basar. bu sahneden bile makinelerin insan karşısındaki muazzam gücü anlaşılmaktadır. bir anda onlarca terminatörün ateş ederek insanların üstlerine gittikleri görülür. bu sırada insanlarda bir saldırıya kalkmışlardır. iki filmdeki gelecek tasvirlerinden de gelecekte insanları büyük felaketler beklendiği ortaya konmaktadır.
filmin anlatısındaki geleceğe dair var olan belirsizlik, korku ve şüphe,temel olarak bilinmezlikten kaynaklanır. geçmiş ve içinde bulunulan zaman, bilinmezlik içermediği için, içinde bu unsurları barındırmaz. gelecek ise bilinmezlikleri içerdiği için tehlikelidir. bu bakış açışı, geçmiş ve şimdiki zamanın değerlerini kıymetli gören ve bu birikimin korunmasından yana olan muhafazakar anlayışın klasik tezahürlerinden birisidir. muhafazakar düşüncenin temel çerçevesini çizen isim olan irlandalı düşünür edmund burke'ün de belirttiği gibi olay ve olguların bir anda değişmesi, beraberinde müphemliği ve eldeki birikimlerin yok olmasına neden olur. muhafazakar düşüncenin temelinde, değişimler karşısında tedbirli olmak ve değişimleri gözlemlemek yatar. bu nedenle de muhafazakar düşünce daima bir önceki dönemin birikim ve değerlerini önemini vurgular. çünkü yeterince hesaplanmayan değişimler, uzun bir zamanda oluşmuş birikimlerin bir anda yok olmasına sebep olabilir ve bu birikimlerin tekrardan oluşması yine uzun bir zamanı kapsayacaktır. terminatör filmlerinde de muhafazakar düşüncenin değişime mesafeli duran ve kuşkulu bakan duruşu bütünüyle hakimdir. ileri teknolojinin geldiği hesaplanamaz nokta, insanoğlunun dünyada binlerce yılda kurmuş olduğu birikim ve dengeleri bozmaktadır. insanoğlu, kendi eliyle ürettiği yapay zeka ve robot sistemlerinin geleceği bu noktayı doğru hesaplayamamış ve gerçekleşen değişimler ile birlikte bir varlık yokluk savaşına tutuşmuştur. anlatı da teknoloji ile betimlenen gösterge aslında muhafazakarlık bağlamında düşünüldüğünde geleceğe dönük değişimler ve devrimlerin göstergesidir. dolayısıyla john ve sarah connor ise bu bağlamda bir önceki veya mevcut düzenin birer göstergeleridir. filmin anlatısındaki alt metinde bu noktadan hareketle muhafazakarlığın ve devrimciliğin birer çatışmaları olarak değerlendirilmelidir.
devamını gör...
11.
herkes ilk iki filmden sonra içine edildi diyor ama her ne kadar ilk ikisinden çok daha zayıf bir film olmasına rağmen 2003 yapımı 3.film de fena sayılmaz. en azından terminatör ruhuna zarar vermemiştir. 2009 senesinden itibaren çekilen daha yeni ve sözde modern versiyonları çok daha rezildir. 3.filme rahmet okutturur.
devamını gör...
12.
titanik, avatar gibi başyapıtlara imza atan james cameron filmidir.
arnold schwarzenegger ve linda hamilton gibi isimler yer alır. terminatörün sarah connor isimli kadını yok etmek isteyişini, geçmiş ve gelecek arasındaki köprüleri, zamanda geriye dönüş tekniği de kullanılarak anlatılır. john connor doğar. olaylar gelişir.
arnold schwarzenegger ve linda hamilton gibi isimler yer alır. terminatörün sarah connor isimli kadını yok etmek isteyişini, geçmiş ve gelecek arasındaki köprüleri, zamanda geriye dönüş tekniği de kullanılarak anlatılır. john connor doğar. olaylar gelişir.
devamını gör...
13.
ilk filmin en sevdiğim yerlerinden biri silah dükkanı sahnesidir. arnold bir sürü silahı tek tek yoklar adam da hepsini bir tur över.
sonra hangisini alacaksın diye sorar ve arnold hepsini der. adam da bugün erken kapatabilirim diye gülümser.
sonra hangisini alacaksın diye sorar ve arnold hepsini der. adam da bugün erken kapatabilirim diye gülümser.
devamını gör...
14.
oyuncu listesinde arnold schwarzenegger, linda hamilton, michael biehn, edward furlong, earl boen, bill paxton, lance henriksen, william wisher jr., paul winfield, bess motta, franco columbu, rick rossovich, brian thompson, greg robbins ve shawn schepps gibi oyuncuların olduğu 1984 yapımı bilim kurgu/aksiyon türündeki filmin yönetmenliğini ise james cameron yapmıştır.
film en başta çıplak bir şekilde ortaya çıkıp kıyafet arayan bir adam ile başlıyor ve onun ardından bir adam daha geliyor ama o ilk gelen adam kadar iyi durumda değil o da çıplaktır ve kıyafet aramaktadır. ikisi de giyindikten sonra sarah connor'ı araya başlarlar ilk gelen bir kaç sarah connor öldürdükten sonra sıradakini ararken sonradan gelen ise gerçek sarah connor'ı takibe almış ve kimin onu öldürmeye geleceğini görmek istemiştir. yok edici ortaya çıktığında ise sarah connor'ı kurtaran adamı polisler yakalar ve sorguya çekerler adamın deli olduğunu düşünüp kızı da güvene aldıklarını sanırlar ama yok edici gelip tüm polisleri öldürür tabii kızı kurtaran adam yine bir yolunu bulup kızı kurtarır daha sonra peşlerine düşen yok ediciyi de bir şekilde öldürürler. kendisini kurtaran adama ilgi duymaya başlayan sarah connor adam ile birlikte olduktan sonra filmde adam ölüp gider.
her ne kadar polis merkezinde saçmalıklar silsilesi ile karşılaşsak da eski bir film için göz yumabiliriz.
bu tür filmler ya da diziler benim için dark dizisini andırıyor çünkü herkesin bir görevi vardır ve onu yapmak zorundadır gibi. ne kadar bir şeyleri düzelttiklerini sansalar da hiçbir zaman olacak olanı değiştiremezler hatta ona fayda sağlarlar. eski bir film olduğu için göze batan onca şeye rağmen güzel filmdir. iyi seyirler.
film en başta çıplak bir şekilde ortaya çıkıp kıyafet arayan bir adam ile başlıyor ve onun ardından bir adam daha geliyor ama o ilk gelen adam kadar iyi durumda değil o da çıplaktır ve kıyafet aramaktadır. ikisi de giyindikten sonra sarah connor'ı araya başlarlar ilk gelen bir kaç sarah connor öldürdükten sonra sıradakini ararken sonradan gelen ise gerçek sarah connor'ı takibe almış ve kimin onu öldürmeye geleceğini görmek istemiştir. yok edici ortaya çıktığında ise sarah connor'ı kurtaran adamı polisler yakalar ve sorguya çekerler adamın deli olduğunu düşünüp kızı da güvene aldıklarını sanırlar ama yok edici gelip tüm polisleri öldürür tabii kızı kurtaran adam yine bir yolunu bulup kızı kurtarır daha sonra peşlerine düşen yok ediciyi de bir şekilde öldürürler. kendisini kurtaran adama ilgi duymaya başlayan sarah connor adam ile birlikte olduktan sonra filmde adam ölüp gider.
her ne kadar polis merkezinde saçmalıklar silsilesi ile karşılaşsak da eski bir film için göz yumabiliriz.
devamını gör...
15.
ilk filmin konusu gelecek filmlere çok güzel bir kapı açma potansiyeli taşırken maalesef gelen filmlerden sadece biri izlenir kalitede çıktı. diğerleri pek sağlam değil bana göre yine de yedik diyelim devamında tamamen farklı bir son yazmaya çalışmak ilk filme hakaretti bana göre. seriyi izlemek istedim ama serinin üçüncü filmden sonra gelen filmleri kendi başına başka isimle çıksalar daha iyi olurmuş.
devamını gör...
16.
serinin ilk filmi olmayıp gerçekte bir tanışma filmidir. insanlar bu filmde insansı bir robotla tanıştırılmıştır. gerçek mesaj ise terminatör 2 judgment day filminde verilmiştir.
terminator 2'de insanların teknoloji harikası bir ürün üretip bu ürünün kontrolden çıkması nedeniyle boyundan büyük işlere bulaşmaması gerektiği;
yine insanlığın çok kötü olduğunu ve bir robotun bile gerçek anlamda insanlık yapabildiği, fedakar olabildiği, fakat insanların bu erdemlerden çok uzakta olduğu mesajları verilmiştir.
serinin sonraki filmlerinin artık bir mesaj vermesine gerek kalmamıştır. bu yüzden macera filmi olarak izlenmesi ve hoş vakit geçirilmesi amaçlanmıştır.
bu bakımdan terminator 2 judgment day filmi içlerindeki en iyi filmdir. yine bu filmin yönetmeni olan james cameron'u pas geçemeyiz.
terminator 2'de insanların teknoloji harikası bir ürün üretip bu ürünün kontrolden çıkması nedeniyle boyundan büyük işlere bulaşmaması gerektiği;
yine insanlığın çok kötü olduğunu ve bir robotun bile gerçek anlamda insanlık yapabildiği, fedakar olabildiği, fakat insanların bu erdemlerden çok uzakta olduğu mesajları verilmiştir.
serinin sonraki filmlerinin artık bir mesaj vermesine gerek kalmamıştır. bu yüzden macera filmi olarak izlenmesi ve hoş vakit geçirilmesi amaçlanmıştır.
bu bakımdan terminator 2 judgment day filmi içlerindeki en iyi filmdir. yine bu filmin yönetmeni olan james cameron'u pas geçemeyiz.
devamını gör...
17.
bu başlığa ikinci kez giriyorum. zira bu filmle alakalı bazı youtuberların analizlerini izledim. söylenen şey, james cameron altı sene sonra çekeceği devam filmine dair bir takım sembolik spoilerlar vermiş. zannımca devam filmi için bilgisayar teknolojisinin biraz daha gelişmesini bekledi. bir de linda hamilton, bu filmde gerçekten duru bir su kadar güzeldir. arnold'un oynadığı kötü terminator, onu kafeteryada infaz etmek için ilerlerken ne kadar da aciz ve kabullenmiş bir şekilde oturmaktadır ve o edilgen halinin yüz seksen derece tersi görüntüsünün hakkını da terminator 2'de verir.
devamını gör...