ortak karar verilmiş bir kararın aksini savunabilecek, doğru olduğu bir çok kişi tarafından onaylansa da, olayın hakkında kanıtlar dahi olsa körü körüne inanılan yanlış inançlar.

delüzyon veya hezeyan da denmektedir. gerçeğe uymayan, gerçek dışı düşünceyi tanımlayan terimlerdir. hatta o kadar ileri boyutları vardır ki duyu organlarının bile gerçekte var olmayan, olmamış ve olmayacak algıları algılaması durumudur. beyindeki sistematik bir bozulma sonucu uydurma boyutuna geçme halidir.

sanrılar genelde nörolojik bir bozulma olarak görülsede nedeni tam olarak anlaşılmamıştır. herhangi bir hastalıkla ilişkinlendirilmemiş bir neden ya da sebeptir.

babam gitmeden 4, 5 sene önce bu tarz bir olay başımıza gelmişti. yaşı 70 civarıydı çok yorulmuş ve uykusuz kalmıştı. eve gelip uyuyacağım dedi. biraz uyuduktan sonra annemi yanına çağırdı ve şu malzemeleri bana ver dedi. annem hangilerini diye sordu. görmüyor musun avanak kadın karşıda malzemeler duruyor dedi. ben de kapıdan onlara bakıyorum. 15 dakika kadar anneme bağırdı çağırdı. etrafta aletler olduğunu ve o aletleri vermesi gerektiğini söylüyor ve hakaretler ediyordu. (normalde tercih etmediği bir hitaptır hakaret.)

beni çağırdı. kızım şu aletleri, malzemeleri getir şu işi halledelim geç kaldık dedi. pantolonunu işaret ettiğini gördüm. ve yanına getirdim. tut şimdi şunu dedi. tuttum garip şeyler yapmaya başladı. katlıyor, bürüyor, indiriyor, kaldırıyor. bana bir yandan sende kaldır kaldır ya dur bu kadar hızlı olmaz diyordu. çek şimdi it çocuğum it şunu falan. annemden sivri bir şey istedi. annem korktu getirmeye. ben gidip şiş getirdim. pantolona geçirdi şişi heh şimdi oldu bak dedi. bunları al götür adam teslime gelirse fiyatı 250 lira dedi. tamam bana dedim.

sonra bir yattı ertesi gün akşama kadar uyudu. uyandığında hiçbirini hatırlamıyordu. bilmiyorum belki buna örnek değildir ama o an ne olduysa beyin sanırım başka bir boyuta geçti. uyumuyordu kesinlikle. o 1 saat ömrümüzden 3, 4 ay götürdü. doktor falan çağırdık ama doktor geldiğinde uyandıramadık. ay sinirden saatlerce kahkaha atmıştım o gün. annemin hele aklı çıkmıştı kadının. küfürler falan havada uçuşmuştu çünkü. tamam çok sakin bir adam değildi babam ama böyle bir tavır kolay kolay takınmazdı hele ki anneme.
devamını gör...

köfte patates kızartması ve ketçap.
devamını gör...

ester handali adı ile de bilinen ve kanuni sultan süleyman döneminde saray ile sıcak ilişkiler kurmuş yahudi bir kadın komisyoncuydu. yarım asır kadar bir zamandan beri yahudiler saray'a komisyonculuk gibi işler ve ticaretten anlamaları sayesinde girmişler ve büyük para kazanmışlardı. son zamanlarda ise bu akımın öncüsü esther kiray'dı. bu kadın biraz ileri gitmiş ve bazı paşalar üzerinde rüşvet ve benzeri şeylerle etkili olmaya başlamıştı.

gümüş akçeleri toplayıp kenarlarını yontarak piyasaya süren bu kadının istanbul halkının nefretini kazanması da uzun sürmedi. nihayet bu kenarı yontulmuş değeri düşük gümüş akçeler kapıkulu sipahilerine de dağıtılınca sipahiler ayaklanıp sadrazam halil paşadan ayak divanın da esther kira'nın kellesini istediler. bütün bunlar olurken herşeyden habersiz divan-ı humayunun önünden geçmekte olan esther kira sipahiler tarafından parçalandı. bunun üzerine yaptıkları da ortaya çıkınca esther'in 4 oğluda ertesi gün asılarak idam edlldi. yalnızca küçük oğlunun müslüman olup canını kurtardığı söylenir.
devamını gör...

"insan ne denli derin düşünebiliyorsa, sevgisi o denli derindir...
o denli doyumsuzdur.
ve acısı da o denli büyük.
yaşam acısı..."

-tezer özlü. yaşamın ucuna yolculuk.
devamını gör...

t:bir erkek olarak asla çirkinsin diyemem dediğim hede. bana dediler kırıldım. kimseyi kıramam.

lise 2'de bazılarının vampir-köylü diye bildiği kurtadam oyununu oynuyoruz. o dönem bizde bağımlılık olmuş. yemekten artırdığımızla öğlenleri kumarını dönüyoruz, o derece yani.

bu oyunda yakışıklı prens adında bir rol var. oyun telefondan oynanıyor ve rastgele roller geliyor. bu rol haricinde 20 tane kadar daha var diye hatırlıyorum.

ceren adındaki arkadaşımız bizim bu tutkumuzu gördü. oyunu öğrenmek ve anlamak açısından yanımızda durmaya başladı.allahın işi herhalde, bana da o sırada yakışıklı prens rolü geldi. öğrenmeye çalıştığı için rolleri soruyor soruyor biz anlatıyoruz. bana sordu. cevabımı verdim, anlatmaya girişeceğim.o da ne güldü ve bizden uzaklaşıp 5 metre ötedeki kızlara gidip bunu söyledi. 3 kişiydiler, üçü de güldü.

kırıldım. yüzüme çirkinsin demedi belki ama,bana yakışıklı rolünü bile yakıştıramadı.kırılmıştım.bütün hayatımda bir yara olarak kalacak belki de.

beni kırmaya hakkı yoktu, benim de kimseyi kırma hakkım yok.

bu yüzdendir ki tanım:kimsenin kimseye yapmaması gereken, gerekirse yalanın dibine vurulması gereken bir hareket.
güzelsin, yakışıklısın diye yalan söylemeyin. elektrik alamadım yada kafa dengim değilsin diyin.önemli olan dış güzellikse, birçok güzel bulabilirsiniz. ancak çoğu zaman yerine koyacak bir kalp bulamazsınız. o kırılmıştır bir kere.
devamını gör...

kuaförümü aradım hemen randevu aldım. yalnız platin sarısı mı küllü sarı mı yoksa soğuk sarı mı henüz karar veremedim.
devamını gör...

kimsenin beni tanımadığı bir mecrada yazmak istemekle başlamış olduğum yolculuktur. önyargısız, kimsenin hakkımda bir şey bilmediği bir yerde yazmak daha güzel.
devamını gör...

yok zaten çıkarmayacak sıkılmış kitap yazmaktan bütün kitaplarını okumuş biri olarak çok özlüyorum ama çıkarmayacak yeni bir kitap.
zaten pek sevmiyor bu işleri göz önünde olmak söyleşilere katılmak haz etmediği şeyler değişik bir tarzı var (çok seviyorum) .
ayrıca birisi ihsan hocaya başka isimle kitap yazmasını önerse kesinlikle kabul eder (tabi sıkı okurları tanır).
ayrıca kendisi bilgisayarına birileri ulaştı diye bir kitabı yayınlamaktan vazgeçen bir insandır değişiktir.
evet okuduğum içeriği buldum buraya ekleyeyim bırakabilirim demişti sanırım bırakmış kendisi.
t24.com.tr/haber/ihsan-okta...

edit: tiamat okuyun, okutturun. kararından döndüğü için çok mutlu oldum.
devamını gör...

fazla açık sözlülüğün getirdiği patavatsızlık var üstümde birkaç insanı kırdığımı söylendiği için değer verdiğim insanlarla bunu paylaştım çünkü onları kırmaktan korkarım diğerleri umrumda değil
devamını gör...

benim çevremde mi fazlaca var bilemiyorum. ama “mutluymuş” , “sevinçliymiş” , “hüzünlüymüş”, “sinirliymiş” gibi yapıyor çoğu insan. az önce derin bir depresiflikte konuşan arkadaşım instagram hikayesinde gayet eğleniyor. ya topluca bipolar olduk ya da göstermelik yaşıyoruz artık. anlayamıyorum.
devamını gör...

(bkz: argumentum ad verecundıam) 'ı yaşayan bir bilim insanı. açıklamak gerekirse:

bir otoriteye, otoritesi dışında kalan konularda başvurulması ve bu konularda iler sürdüğü görüşlerin doğru olarak kabul edilmesidir.

celal şengör tarzı bir konuşma : münih üniversitesinden kadim dostum ulrih ile telefonda konuşuyorduk. o esnada gözüm masamda duran çaya ilişti, çok açık olmuş. dur dedim ulrih, ben seni birazdan ararım. derhal mutfağa gidip yeni bir çay almak zorunda kaldım. islam'ın olduğu ülkeler asla gelişemez.
devamını gör...

böyle bir olanaktan faydalanmak istiyorsanız yapmanız gereken tek şey en yakın eğitim fakültesine kayıt olup öğretmenlik lisansı almanız. en az beş sene atanamayacaksınız ama olsun denemekten ne çıkar.

gerçi atanmakla da iş bitmiyor. endüstri meslek liselerinde ve düz liseden bozma anadolu liselerinde bi dünya hapçı, jiletçi çetecilerle yarım gün muhatap olacaksınız. ama en azından 3 ay tatilin var
devamını gör...

senin yaptığın gider, benim anca hoşuma gider.
sen vurursun dikiş atarlar, ben vururum toprak atarlar.
devamını gör...

erzincanspor'u 2.lige çıkaran ekipte başrolde yer alan ve fatih terim'in 3.ligden alıp parlattığı, cim-bom'un ilk 11'ine giren futbolcu. son dönemdeki performansıyla formayı resmen söke söke aldı, ilk 11'de görev yapabileceğini ortaya koydu.
devamını gör...

boş zamanlarında dağa çıkmayı çok seven, ciğeri 5 para etmez mahlukat.
devamını gör...

pollyannacılık da diyebiliriz.
devamını gör...

ruhumun sırtladığı bütün yükü versem rahatlarım . ama başka birine verip bu yükle ezilmesini istemem .dağa taşa da vermek istemem dünyanın bütün dertlerini onlar sırtlıyor zaten .uzayın boşluklarına kaybolsa dertlerim. kimseye dokunmadan geçip gitse
devamını gör...

çariçe fyodorovna ile yasak ilişki yaşamış, çoğu kaynaklarda hayatı farklı anlatılmış din adamıdır. bazı varsayımlarda romanov hanedanını, bolşevik ihtilali konusunda önceden ikaz ettiği savunulur.

kimisi için kehanetleri gerçekleşmiş bir kahin, kimisi için ayyaş bir şarlatan... hanedanı 1. dünya savaşına girilmemesi konusunda tembihlemiş ancak nafile. ingilizlere güvenmemiş, almanları desteklemiş. belki fikrine uyulsa tüm dünyanın akışını değiştirmiş bir isim olacaktı.

kocaman, kapı gibi bir adammış. siyanür yemiş ölmemiş, kurşun yemiş ölmemiş hikayeleri falan bunlar bana halk efsanesiymiş gibi geliyor. mutlaka bir açıklaması vardır.

romanovlar'ı gerçekten merak ediyorum. tarih kaynağı önerecek varsa lütfen mesaj kutuma teşrif etsinler.
devamını gör...

5 yıl önce kimya öğretmeni bir arkadaşıma 700 tl maaş teklif etmişti bu kolejlerden biri. iyi olmuş zerre üzülmüyorum eski bir kolej çalışanı olarak.
devamını gör...

heykel görmek isteyen buyursun daha alasını göremezsiniz.
samsun
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
ankara
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim