invidere
latince kökenli sözcüktür. karşı tarafa hasetle ve imrenerek bakmak anlamına gelmektedir.
-genel olarak çevremizde çok fazla bulunan lakin kendilerini belli etmeyen insanlardır.
-genel olarak çevremizde çok fazla bulunan lakin kendilerini belli etmeyen insanlardır.
devamını gör...
rights of man
dilimize insan hakları olarak çevrilmiş olan ve iki ciltten oluşan thomas paine eseri. ilk kısmı 1791 yılında yayımlanmıştır ve veraset sistemine bir taşlama niteliği taşır. eserin ikinci kısmı ise bir yıl sonra yayımlanmıştır ve ingiltere'de büyük bir galeyana sebep olur. pain, ikinci kısımda yasaların sorgulanabilir olması gerektiğini, toplumun alt tabakası olarak görülen yoksul sınıfın sorunlarını ve haklarını ele almış; mutlak ve sorgulanamaz bir yönetimi reddetmiştir. eser, özünde ihtilal karşıtı açıklamalar yapan edmund burke'a yönelik bir eleştiri ve fransız ihtilalinin haklı sebeplerini aktarmak üzerinedir. çoğu eserinde olduğu gibi paine onlarca satan bu kitaptan tek kuruş bile para almamayı tercih etmiştir.
--- alıntı ---
“there never did, there never will, and there never can, exist a parliament, or any description of men, or any generation of men, in any country, possessed of the right or the power of binding and controlling posterity to the "end of time," or of commanding for ever how the clauses, acts or declarations by which the makers of them attempt to do what they have neither the right nor the power to do, nor the power to execute, are in themselves null and void. every age and generation must be as free to act for itself in all cases as the age and generations which preceded it. the vanity and presumption of governing beyond the grave is the most ridiculous and insolent of all tyrannies. man has no property in man; neither has any generation a property in the generations which are to follow.”
--- alıntı ---
--- alıntı ---
“there never did, there never will, and there never can, exist a parliament, or any description of men, or any generation of men, in any country, possessed of the right or the power of binding and controlling posterity to the "end of time," or of commanding for ever how the clauses, acts or declarations by which the makers of them attempt to do what they have neither the right nor the power to do, nor the power to execute, are in themselves null and void. every age and generation must be as free to act for itself in all cases as the age and generations which preceded it. the vanity and presumption of governing beyond the grave is the most ridiculous and insolent of all tyrannies. man has no property in man; neither has any generation a property in the generations which are to follow.”
--- alıntı ---
devamını gör...
haldun taner
cumhuriyet dönemi türk edebiyatının önde gelen yazarlarından birisidir. öykü, tiyatro, kabare yazarıdır. ülkemizdeki ilk kabare tiyatro örneği vatan kurtaran şaban ve ilk epik tiyatro keşanlı ali destanı'nın da sahibidir.
haldun taner eserlerinde gözleme, yergiye ve mizaha (bilgece) önem verir hatta bunları çoğu zaman aynı anda kullanır. görgüsüzlüğü, bilgisizliği ve bunların doğurduğu düzensizliği yansıtır eserlerinde. örneğin gözlerimi kaparım vazifemi yaparım'da iki yüzlü, çıkarcı, sahtekar ve işi bilmeden o makama getirilen kişileri ve sistemi eleştirir. bu eleştirisini bilgece yapar ve kara mizaha çevirse de asla basit bir kara mizah değildir bu, fazla yormaz, basit ve nettir. ne anladıysan odur. vermek istediği mesajlar başarılıdır. çünkü tam bir ustadır, güldürmekte de, hicivde de, ''gözlerinizi açın'' demekte de.
''turizm bakanımız
turist olmamış ömründe
hariciyenin dümeni
emekli bir valinin elinde
devlet işinde ihtisas sonradan gelir şaban''
güldürmekte ustadır dedim ya, haldun taner bir röportajında, fransızların kendisine ''siz deli misiniz? bu memlekette çocuklar bile gülmüyor. çocukların gülmediği memlekette nasıl komedi yazarsınız?'' diye sorduklarından bahseder. ustanın cevabı elbette hazırdır. o gözlem yapmadan, halkın durumunu bilmeden adım dahi atmaz. kaldı ki komedi yazsın. cevabı şu olur: ''yüzleri gülmüyor ama içleri güler ve güldürüldüğü zaman çok iyi gülerler.... sizden daha iyi gülerler... ezikliklerinin acısını çıkartırcasına, öç alırcasına gülerler...''
kısaca, aynı çağda yaşamamış olmak ne büyük eksiklik dediğim kişidir. tiyatro açısından birçok yeniliğe öncülük eden değerli isimlerden ve türk edebiyatının yapı taşlarından biridir, okunmalıdır.
haldun taner eserlerinde gözleme, yergiye ve mizaha (bilgece) önem verir hatta bunları çoğu zaman aynı anda kullanır. görgüsüzlüğü, bilgisizliği ve bunların doğurduğu düzensizliği yansıtır eserlerinde. örneğin gözlerimi kaparım vazifemi yaparım'da iki yüzlü, çıkarcı, sahtekar ve işi bilmeden o makama getirilen kişileri ve sistemi eleştirir. bu eleştirisini bilgece yapar ve kara mizaha çevirse de asla basit bir kara mizah değildir bu, fazla yormaz, basit ve nettir. ne anladıysan odur. vermek istediği mesajlar başarılıdır. çünkü tam bir ustadır, güldürmekte de, hicivde de, ''gözlerinizi açın'' demekte de.
''turizm bakanımız
turist olmamış ömründe
hariciyenin dümeni
emekli bir valinin elinde
devlet işinde ihtisas sonradan gelir şaban''
güldürmekte ustadır dedim ya, haldun taner bir röportajında, fransızların kendisine ''siz deli misiniz? bu memlekette çocuklar bile gülmüyor. çocukların gülmediği memlekette nasıl komedi yazarsınız?'' diye sorduklarından bahseder. ustanın cevabı elbette hazırdır. o gözlem yapmadan, halkın durumunu bilmeden adım dahi atmaz. kaldı ki komedi yazsın. cevabı şu olur: ''yüzleri gülmüyor ama içleri güler ve güldürüldüğü zaman çok iyi gülerler.... sizden daha iyi gülerler... ezikliklerinin acısını çıkartırcasına, öç alırcasına gülerler...''
kısaca, aynı çağda yaşamamış olmak ne büyük eksiklik dediğim kişidir. tiyatro açısından birçok yeniliğe öncülük eden değerli isimlerden ve türk edebiyatının yapı taşlarından biridir, okunmalıdır.
devamını gör...
i don’t know
ingilizcede present simple tense’in olumsuz haliyle çekimlenmiş ve türkçede bilmiyorum anlamına gelen cümledir.
24 saat ingilizce görülen hazırlık sınıfları olan anadolu liselerinden birinden mezunum. ilkokulun hemen ardından girip 7 sene boyunca okunan okullardı bunlar. ilk üç senesini bir şehirde son dört senesini ise başka bir şehirde okudum.
ingilizcem her zaman iyi oldu ve bunun sonunda de ingilizce öğretmeni oldum zaten. ama bütün arkadaşlarım benim kadar iyi değildi.
kimse ile dalga geçmek haddim değildir elbette, bir konuda başarısız olduğu için ama size anlattığım şu anımdan sonra bunun yıllarca anlatılan komik bir anı olmasının nedenin anlayacaksınız.
9. sınıfta iken ingilizce öğretmenimiz notları ders geçmeye yetmeyen arkadaşlarımıza bir şans daha verip sözlü yapacağını söyledi. ben peşin satan gibi derse girip arka sırada yerimi aldığımda arkadaşlarımdan bazıları rüzgara tutulmuş yaprak gibi titriyordu.
en sona kalan alpaslan tahtaya kalkınca muhteşem bir ana tanık olacağımızı bilmiyorduk elbette. hocanın onlarca sorusuna hiçbir cevap veremeyen alpo kalecinin penaltı anındaki endişesini yaşarken hoca dayanamadı ve ona son bir soru soracağını ve bilirse dersi geçireceğini söyledi ve şu unutulmaz diyalog yaşandı aralarında:
teacher: know ne demek oğlum? bunu söyle geçireceğim seni.
alpo: i don’t know, hocam.
soruyu duyar duymaz zaten gözleri büyümüştü alpaslan’ın. gözleri yüzüne sığmayacak kadar büyüktü. ve bu muhteşem cevapla noam chomsky’yi bile hayrete düşüren alpo o sene ingilizceden kalan tek öğrenci oldu.
demem o ki ne bildiğimizi bilmediğimiz zaman pek de bir şey biliyor sayılmayız. yani i know something but i don’t know what it is.
24 saat ingilizce görülen hazırlık sınıfları olan anadolu liselerinden birinden mezunum. ilkokulun hemen ardından girip 7 sene boyunca okunan okullardı bunlar. ilk üç senesini bir şehirde son dört senesini ise başka bir şehirde okudum.
ingilizcem her zaman iyi oldu ve bunun sonunda de ingilizce öğretmeni oldum zaten. ama bütün arkadaşlarım benim kadar iyi değildi.
kimse ile dalga geçmek haddim değildir elbette, bir konuda başarısız olduğu için ama size anlattığım şu anımdan sonra bunun yıllarca anlatılan komik bir anı olmasının nedenin anlayacaksınız.
9. sınıfta iken ingilizce öğretmenimiz notları ders geçmeye yetmeyen arkadaşlarımıza bir şans daha verip sözlü yapacağını söyledi. ben peşin satan gibi derse girip arka sırada yerimi aldığımda arkadaşlarımdan bazıları rüzgara tutulmuş yaprak gibi titriyordu.
en sona kalan alpaslan tahtaya kalkınca muhteşem bir ana tanık olacağımızı bilmiyorduk elbette. hocanın onlarca sorusuna hiçbir cevap veremeyen alpo kalecinin penaltı anındaki endişesini yaşarken hoca dayanamadı ve ona son bir soru soracağını ve bilirse dersi geçireceğini söyledi ve şu unutulmaz diyalog yaşandı aralarında:
teacher: know ne demek oğlum? bunu söyle geçireceğim seni.
alpo: i don’t know, hocam.
soruyu duyar duymaz zaten gözleri büyümüştü alpaslan’ın. gözleri yüzüne sığmayacak kadar büyüktü. ve bu muhteşem cevapla noam chomsky’yi bile hayrete düşüren alpo o sene ingilizceden kalan tek öğrenci oldu.
demem o ki ne bildiğimizi bilmediğimiz zaman pek de bir şey biliyor sayılmayız. yani i know something but i don’t know what it is.
devamını gör...
migren
bir çeşiti de vestibüler migren olan hastalık. vestibüler migren hastalarında özellikle hareket hastalığı semptomları görülür. bu hastalar, vertigo atakları sırasında şiddetli baş ağrıları tariflerler. ayrıca tüm bunların dışında başlıca semptomları arasında koku, ışık ve ses hassasiyeti vardır.
devamını gör...
erkeklerin kız arkadaşlarına abur cubur paketi hazırlama modası
karşı cinslere sesleniyorum. buluştuğunuzda cebinizden çikolatayı çıkarıp seviyorsun diye aldım demek emin olun bu ramazan kolisi gibi "hediyeden" 1000kat daha hoş olur.
devamını gör...
edebiyat dedikoduları
ataol behramoğlu askerdeyken bir subaya karşı geldiği için trabzon'dan malazgirt'e sürgün edilir ve askerî hapishaneye atılır. o sırada muş'ta askerlik yapan arkadaşı ismet özel ile mektuplaşırlar. ataol behramoğlu'nun yazdığı bir şiire ismet özel de şiirle karşılık vermek ister fakat askerlikte şiir yazmak hayli güçtür. hiçbir şikâyeti olmadığı hâlde ağzındaki üç diş kökünü çektirerek üç gün istirahat alır ama şiir üç günde bitmez. tedaviyle kurtarılabilecek iki çürük dişini de çektirerek üç gün daha kazanır ve şiiri bitirip gönderir. şiirine, arkadaşının şiirinin ismini verir. yıkılma sakın! iki şairden aynı isimle iki ayrı şiir...
ataol behramoğlu-yıkılma sakın
ismet özel-yıkılma sakın
ayrıca ismet özel yoklama kaçağı olduğundan askerliğini sürgün alayında yapmış ve yılmaz güney de aynı alaydaymış, ikisinin yan yana olduğu bir fotoğraf var. ismet özel'in anlattığına göre nebahat çehre yılmaz güney'i ziyarete gelirmiş o zamanlarda, askerlerin içine girmeden komutanların odasında beklermiş eski eşini.
ataol behramoğlu-yıkılma sakın
ismet özel-yıkılma sakın
ayrıca ismet özel yoklama kaçağı olduğundan askerliğini sürgün alayında yapmış ve yılmaz güney de aynı alaydaymış, ikisinin yan yana olduğu bir fotoğraf var. ismet özel'in anlattığına göre nebahat çehre yılmaz güney'i ziyarete gelirmiş o zamanlarda, askerlerin içine girmeden komutanların odasında beklermiş eski eşini.
devamını gör...
her başlığın zaten açılmış olması
(bkz: alternatif bkz)
devamını gör...
israil denilince akla gelenler
iş ahlakı ve dürüstlük.
devamını gör...
on ikiye bir var
zaman geçiyor. bizler zamanın içinde yüzdüğümüz halde zamanın geçişini değil de, o geçtikten sonra, sadece geçmiş olduğunu hissedebiliyoruz. o da şakağa düşen aklarda, alnımızdaki kırışıklıklarda, bele yapılan lumbago ağrılarında, nihayet hastalıkta, ölümde...
haldun taner'e ilk sait faik hikaye armağanı'nı kazandıran aynı adlı öykü kitabı.
okumalara doyamadığım, bana sürekli saati tahmin etme tiki kazandırmış bir hikaye.
devamını gör...
kocasının aldığı abur cuburları kıskanın kudurun yazarak paylaşan kadın
beni kıskançlıktan kudurtan kadındır.
devamını gör...
şiş
farklı anlamlara gelen bir sözcüktür.
1) kebapçıların kullandığı, et, biber, yağ gibi malzemelerin geçirildiği alettir.
2) herhangi bir durumdan dolayı şişmiş, kabarık durumunda olan anlamında kullanılan sözcüktür.
3) örgü örerken kullanılan bir alettir.
4) bir kebap ismidir.
1) kebapçıların kullandığı, et, biber, yağ gibi malzemelerin geçirildiği alettir.
2) herhangi bir durumdan dolayı şişmiş, kabarık durumunda olan anlamında kullanılan sözcüktür.
3) örgü örerken kullanılan bir alettir.
4) bir kebap ismidir.
devamını gör...
kitap alıntıları
"bir kez kendini bulmuş olan kişinin bu yeryüzünde yitirecek bir şeyi yoktur artık. ve bir kez kendi içindeki insanı anlamış olan bütün insanları anlar."
olağanüstü bir gece-stefan zweig
olağanüstü bir gece-stefan zweig
devamını gör...
aziz nesin
"nasıl bittiyse bundan öncekiler, bu da biter. bite bite sonunda bende biterim. olur biter."
sözlerinin sahibidir.
sözlerinin sahibidir.
devamını gör...
normal sözlük’ün artık bitmiş olması
bitti demek haksızlık olur ama durum tespitleri yapmak gerekirse ;
1- ahbap/çavuş ilişkisi hak getire. kurucunun dilediği adam mod oluyor ki yapabilir ama bu liyakati fazlasıyla engeller.
2- sözlük müyüz, forum muyuz ya da kurallara bana mı işliyor bilmiyorum ama ben entry'e cevap verince düzeltmek zorunda kalırken, başka başlıklarda entry no verilerek cevap giriliyor ama dokunulmuyor.
3- 2'ye istinaden ; ciddi ciddi forumtr havası var sözlükte şu an.
4- herkes birbiriyle kanka, kankası "kaka" yazsa, diğer 10 kankası favori atıyor. orada kaliteli içerik ama iç dökülmüş daha samimi entryler hak ettiği değeri görmüyor, yani burada bol takipçili ve beğenilen bir yazar olmak için, yalamak öhöm pardon, boğazına bir şey kaçtı da...pekmez yalamanız gerek.
yazdıklarınız, fikirlerinizden daha çok nasıl "kanki" olduğunuz daha mühim. alınan alınsın. pekmez yalamak, yemek güzeldir hem. malum kış gelecek yakında, bol bol pekmez yemek, yalamak gerek.
5- kaliteli yazarların ufak ufak şımartılması gerektiğini düşünüyorum, mesela hediye kitap çeki ile veyahut başka türlü artık nasıl olur onu yönetim karar vermelidir.
6- aşırı forum içeren başlıklarla müsaade edilmemesi gerektiğini düşünüyorum ve buna inanılmaz müsaade var. küfür konusunda gösterilen "neonazi" tutum, burada tam tersi.
kafa sözlük bitmedi ama mayıs ayındaki havasını kesinlikle kaybetti bence, bitti demek haksızlık olur ama böyle giderse 2022'yi görür ama kalite yerlerde olur, 2023'de de inci gibi bir durumda takılır gider ya da biter.
eleştirim bu kadar, kırdıysam birilerini affola ama yalamayın, cidden. hobi olarak bile yapmayın. yapacaksanız, uluorta yapmayın bari. mahremiyete saygım var merak etmeyin.
1- ahbap/çavuş ilişkisi hak getire. kurucunun dilediği adam mod oluyor ki yapabilir ama bu liyakati fazlasıyla engeller.
2- sözlük müyüz, forum muyuz ya da kurallara bana mı işliyor bilmiyorum ama ben entry'e cevap verince düzeltmek zorunda kalırken, başka başlıklarda entry no verilerek cevap giriliyor ama dokunulmuyor.
3- 2'ye istinaden ; ciddi ciddi forumtr havası var sözlükte şu an.
4- herkes birbiriyle kanka, kankası "kaka" yazsa, diğer 10 kankası favori atıyor. orada kaliteli içerik ama iç dökülmüş daha samimi entryler hak ettiği değeri görmüyor, yani burada bol takipçili ve beğenilen bir yazar olmak için, yalamak öhöm pardon, boğazına bir şey kaçtı da...pekmez yalamanız gerek.
yazdıklarınız, fikirlerinizden daha çok nasıl "kanki" olduğunuz daha mühim. alınan alınsın. pekmez yalamak, yemek güzeldir hem. malum kış gelecek yakında, bol bol pekmez yemek, yalamak gerek.
5- kaliteli yazarların ufak ufak şımartılması gerektiğini düşünüyorum, mesela hediye kitap çeki ile veyahut başka türlü artık nasıl olur onu yönetim karar vermelidir.
6- aşırı forum içeren başlıklarla müsaade edilmemesi gerektiğini düşünüyorum ve buna inanılmaz müsaade var. küfür konusunda gösterilen "neonazi" tutum, burada tam tersi.
kafa sözlük bitmedi ama mayıs ayındaki havasını kesinlikle kaybetti bence, bitti demek haksızlık olur ama böyle giderse 2022'yi görür ama kalite yerlerde olur, 2023'de de inci gibi bir durumda takılır gider ya da biter.
eleştirim bu kadar, kırdıysam birilerini affola ama yalamayın, cidden. hobi olarak bile yapmayın. yapacaksanız, uluorta yapmayın bari. mahremiyete saygım var merak etmeyin.
devamını gör...
sünneti kutlayıp menstrual döngüyü utanç gören toplum
... hep sormak istemişimdir, bu veledin ucu kesildi diye kutladığınız penisi, kız çocukları regl olmasa/menstrual döngüsü yaşanmamış olsa; acep olur muydu, siz horon teper miydiniz, erkek adamın oğlu olur iğrençliğini yayacak canınız olur muydu mesela... aman kızım utancını iyi göm, göm ki yarın öbür gün kanınla canınla besleyip 9 ay tekmesini yediğin velet, kadınları aşağılasın. kirlisin, camiye dahi girme, allah huzuruna da çıkma, cadıdan farksızsın acaba regl olunca yaksak mı seni?.. işte tüm bu rezil hisleri yaşatan, yayan, hayatı zehreden insan sürüsüdür bu toplum yapıları...
ek1: efendiler, agalar, sizin bilinçaltınızda utanç görüp lekeli bulduğunuz, aforoz ettiğiniz bir mevzu olduğu için bu, kadın cinayetleri de durmaz, kadınların yok sayılması da hak ihlalleri de, ayrıca halen okuduğunu anlamayan eril zihniyet ahkam kesip baskın çıkmaya çalışıyor pes yahu... prenses senin rüyandır yazar arkadaşım, biz gerçek dünyada yaşıyoruz ayrıca prenses olamam! her döngüyü kutlayın denildiğini sanacak kadar şuur sorunu yaşanıyor vay halimize... kadın cinayetleri, erkeklerin utancıdır ama inatla cenazeyi bile kadınlara taşıtmamak için direnç gösterir erkekler, şimdi de kadınları lanetlemekten bıkmadınız mı bir durun diyen birine kadın cinayetleri var boşver bunları deme şuursuzluğu... daha 8 mart'ı emekçi ifadesiyle kullanamayıp kutlama sayan zihniyeti durduramamışken, işimiz iş haklısınız...
ek1: efendiler, agalar, sizin bilinçaltınızda utanç görüp lekeli bulduğunuz, aforoz ettiğiniz bir mevzu olduğu için bu, kadın cinayetleri de durmaz, kadınların yok sayılması da hak ihlalleri de, ayrıca halen okuduğunu anlamayan eril zihniyet ahkam kesip baskın çıkmaya çalışıyor pes yahu... prenses senin rüyandır yazar arkadaşım, biz gerçek dünyada yaşıyoruz ayrıca prenses olamam! her döngüyü kutlayın denildiğini sanacak kadar şuur sorunu yaşanıyor vay halimize... kadın cinayetleri, erkeklerin utancıdır ama inatla cenazeyi bile kadınlara taşıtmamak için direnç gösterir erkekler, şimdi de kadınları lanetlemekten bıkmadınız mı bir durun diyen birine kadın cinayetleri var boşver bunları deme şuursuzluğu... daha 8 mart'ı emekçi ifadesiyle kullanamayıp kutlama sayan zihniyeti durduramamışken, işimiz iş haklısınız...
devamını gör...



