bir erkek olarak belirli periyodlarda kullandığım ve memnun olduğum kişisel bakım ürünü.

amacı bölgeyi minik minik tahrip ederek orayı onarmak amacıyla yenilemek ve daha güzel görünmesini sağlamak.
gerçekten etkili önerilir ancak uygulanışını iyice araştırmalı ve ilk uygulamada fazla sert davranılmamalı. hatta kendine güvenilmiyorsa ilk sefer için paraya kıyılıp işin uzmanına gidilmeli.

dermaroller ucunda iğneler bulunan bir silindirdir. tabi uygulanacak bölgeye göre iğnelerin boyutları değişir. ben yüzüm için (elmacık kemiği, göze çok yakınlaşmadan ama hafifte yakın, burun, alın) kullanıyorum. zaten erkek neresi için kullansın başka. 0.50 mm olanını aldım. konunun uzmanı daha iyi yönlendirebilir.
youtube dan uygulanışı ile ilgili çokça video izledikten sonra uygulayacağım her bölgede yıldız çizerek 6 sefere üzerinden geçiyorum. e yüzüm kıpkırmızı oluyor ve haliyle kanayan yerlerde oluyor. alev atıyor insanın yüzü. tamamladıktan sonra hyaluronik asit içerikli kağıt yüz maskesini yapıyorum. bu maske yatışmasını ve beslenmesini daha çabuk onarılmasını sağlayacak.normalde 15 dk durması yeterli ki maskede de öyle yazıyor. ancak lazer epilasyonumu yapan güzellik uzmanı hanım dermadan sonra kuruyana kadar tutun dedi. aynı hanım eğer soyulmasını istiyorsanız redox-c de kullanın demişti. deri değişimi isteyenler deneyebilir.
kritik konu ise uyguladıktan sonra uygulanılan bölgenin güneş görmemesi. bu çok önemli. 3 gün güneş görmeyecek derma yaptığınız bölge. kısa süreli yada arabayla çıkılacaksa (ki önerilmez) güneş kremi sürülmeli.
devamını gör...

ajitasyonlara yer verilmemesi gereken başlık. ben de bir kadınım ama sadece mantıklı düşünmeye çalışıyorum.

her iki cinsiyetin de birbirine göre fizyolojik ve psikolojik farklılıkları var. fakat bunlar üstünlüğü ya da özel olunduğunu göstermez. evrimsel açıdan baktığımızda, erkek koruyucu-kollayıcı ve döl dağıtıcı olarak görev yaparken, kadınlar yavrunun doğurulmasını, büyütülmesini ve yeni bir birey ortaya çıkarmayı görev edinir. evet, bu çok özeldir ama "üstünlük" olarak özel değildir. aslında yaşadığımız medeniyette her şeyin tek amacı budur. fazla abartmaya gerek olmadığını düşünüyorum. her iki cinsiyet birbirine bağlıdır, bağımlıdır. bu kadar.

ha, tr gibi bir ülkede her gün kötü haberler alıyoruz. olmaması gerekir. keşke olmasa. ezildikçe, üstün ve özel olunduğu düşünülebilir ama bu olay çok farklı. o yüzden bu kısma değinmeyeceğim.
devamını gör...

psychology kursu yerine physiology kursu aldığım uygulama, daha da acısı bunu kursun yarısında fark etmiş olmam, neyse aldığım sertifika işime daha çok yarıyor en azından.

kurslar prestijli üniversiteler tarafından verildiği için yurtdışında baya bi geçerliliği oluyor.
sertifika almak da öyle kolay bir iş değil, gerçekten oturup çalışmanız gerekiyor. her videodan sonra bikaç soruluk quizler, her üniteden sonra da yaklaşık 30 soruluk quizler bulunuyor, geçmek için en az %70 doğru yanıt vermeniz lazım.
yabancı öğrencilerle bikaç soru tartışınca baya havalı hissettiren discuss kısmı da var :)

ben kursu baya bi uzattığım için ilk yaptığım financial aid başvurum iptal oldu, daha sonra tekrar başvuru yaptığımda yine kabul ettiler. her kursun belli bir süresi var ama deadline ları geçirince de bir şey olmuyor korkmayın.
yapılan başvuruların yüzde 80 ine olumlu cevap veriyorlar ve 15 gün içerisinde mailinize sonucu geliyor.

kişisel ve mesleki anlamda gelişim için faydalı bir platform.
devamını gör...

programın ancak ilk 15-20 dakikasını dinleyebilme fırsatı bulabildim. hafta içi, gece yarısı yapılan yayınları dinleyebilmek bizim gibi sabahın köründe uyanmak durumunda kalan kitle için zor oluyor. şu tarz programların kayıtları olsa da, erman-şansal tadında, dur! şimdi oynat! ileri al! falan tarzı fanteziler yaparak arkadaşları dinleyebilsek fena olmayacak.

yayının dinleyebildiğim bölümünde gördüklerim ise şunlar;

1- lucifer entelliğe entegrasyon sürecinde kulak memesi kıvamına gelmiş. bu saatten sonra işi zor. biraz önce bir başlığını gördüm evlilik listeleri falan hazırlamaya başlamış ki, dönülmez akşamın ufkunda olduğunun kendisi de farkında gibi. sorunsuz geçiş yapmak için zaman kazanmaya çalışıyor. benim programı dinlemediğim zaman diliminde memeye meyletmesinin sebebi de bu olsa gerek. zira genç trollerin verdiği tepkiler sonrası, boynunu sıkan fuları meme kartını kullanarak atmaya çalışmış ama bunlar nafile çabalar. meme meme ille de meme derken adam karşınıza evlendim diye çıkacak gibi duruyor. * zaten daha öncesinde gidişi görmüş, şeytana pabucunu ters giydirecekler, boynuzlarını törpüleyecekler, kuyruğuna teneke bağlayacaklar diye uyarmıştım. olay o noktaya doğru gidiyor. bu saatten sonra lucifer'in emekliye ayrılıp sitedeki yeni ve taze trollere, troll eğitmenliği yapması lazım. bu mevzudan başka türlü çıkamaz gibi. hem eğitim/öğretim şart. kaliteli troll yetiştirmesi de bir nevi vatana/millete ve dahi sözlüğe hizmet olur.

2- meja trolleşmemiş. bazıları lucifer'in kulak memesi kıvamına gelmiş olduğunu kabul edemedikleri ve bu durum onlara ağır geldiği için bu tezi öne sürerek, iyice sevimli hale gelen iblisi kurtarmaya çalışıyorlar, lakin bu çaba nafile. meja daha önce sergilemediği bir takım özelliklerini sergiliyor. tabiri caizse ince görüyor ve mizah kartını kullanıyor. zaten robot olmadığını hepimiz biliyorduk. onun bu yönlerini trolleşmek olarak nitelemek yanlış olur. bence aslına rücu etmiş durumda. salt bilgi başlıklarında görünmüyor diye meja'yı dönüştürdük diye zafer tam tamları çalmak troll avuntusu olur. koskoca lucifer kaydı gitti elinizden, acınız büyük anlıyorum ama gerçeklerle yüzleşmeniz gerekiyor *

3- kimse fark etmemiş ama lucifer'ın ses tonu yoldaş'a çok benziyor. hatta bir ara ne oluyoruz yahu dedim. verdiği esler falan da enteresandı. bilemiyorum yani * adamın içine yoldaşın ses tonumu kaçtı yoksa ''yoldaş kızıl öfke benjamin'' trolleri kamulaştıracağım derken fazla mı ileri gitti orası muamma * işin latifesi bir yana ben pek bir benzettim. işte program kaydı böyle şeyler için lazım. ileri sar, geri al derken durumu netleştirirdik. *

sonuç olarak siteden pek çok entelin gidişi ile zafer kazanan troll cephesi, önce kızıl nelson'un kaybı arkasından da lucifer'in kulak memesi kıvamına gelmesi ile büyük yara almış oldu. mücadele eşitlenmiş gibi gözüküyor. bu arada kızıl nelson'da güzel adamdı, adı geçmişken anmış olalım. troll kalitemiz umarım düşmez. zira bu kayıplar ciddi kayıplar.

gerek meja'ya gerekse lucifer'a böyle bir programı yapma cesareti gösterdikleri için teşekkür ederiz. ara sıra yapmayın bol bol yapın ki, lucifer'in dönüşümünü canlı takip edelim *

ağzınıza sağlık arkadaşlar...
devamını gör...

nazım hikmet ran reis soylemis olmasi gerekeni; herkese selam, sana hasret.
devamını gör...

türkiye'nin girmediği ama sonuçlarından etkilendiği savaş.
ismet inönü'nün bir sözü var halkla ilgili.
''sizi aç susuz bıraktım ama babasız bırakmadım.''
devamını gör...

sahiplenme tribi. kadının bedenini kendisininmiş gibi sahiplenir. kadın cinayetlerinin altında yatan sebep.
devamını gör...

eşittir ben olmak. ne param var ne dostum ne sevgilim ne de bir başarım... ot gibi yaşamak böyle bir şey.
3 sene sonra gelen edit: artık param da var dostum da var işim de var ama hala bir sevgilim yok:)
devamını gör...

annem elmaların olgunlaşmasını bekleseydin, hastalanmazdın dedi. şimdi, ne zaman bir şeyi çok istesem, annemin elmalar için söylediği şeyi anımsıyorum.*.
devamını gör...

çok güzel şiirler yaz, çok kitap oku, çok gül çok eğlen gözlerini kapattığında yalnızlık yine acıtır. yalnızlık kapanmayan iyleşmeyen yaradır. güzelle yalnızlığı, pohpohla kişisel gelişimin tepesine koy yine acıtır. yalnızlık acıtır. her ne yaparsan yap acıtır.
devamını gör...

robert de nironun aynaya bakıp konuştuğu sahne sinema tarihinin en iyi sahneler arasında yer alır.
devamını gör...

naptın sattın mı dobloyu?...elde edemediğime dönüşmüşken ve buna alışmışken niye şimdi? şakaların canımı acıtıyor yapma.
devamını gör...

aynı zamanda (bkz: stefan zweig)' in bir romanı
tek başına bir odada (hücre de olabilir okuyalı uzun zaman oldu), kendiyle satranç oynayan bir adamı anlatır. satranç oynayacak kimse bulamadığı için rakibi yine kendisi olur.
devamını gör...

anime ve manga.
devamını gör...

orjinali çok başka olan ama sözlükte evrilip çirkini öpmemişler namusluyum diye gezmiş diye bir söz var.
bakın nerede evlenemeyen varsa genelde bu tür saçma sözlere başvururlar.

tamam canım ben ikna oldum en feminist en madde olmayan birey sensin.
devamını gör...

siddhartha, der steppenwolf, damien, das glasperlenspiel gibi başyapıtların yazarı isviçreli edebiyatçı ve ressamdır. eserleriyle 1946 yılında nobel edebiyat ödülü'nü almıştır.
devamını gör...

izlerken bile sinirlerime hakim olamadığım olay. şu an anladım ki ben şiddete filan karşı değilim. birisi çıkıp şu adam müsvettesinin ağzını burnunu kırsa, eşek sudan gelene kadar üç beş posta dövse; oturur, zevkle izlerim.
bir adet şeref yoksunu, vicdansın mahlukat içeren haber. insanın aklı almıyor. doğru yolunda giderken duran çocuğa sen ne hakla yumruk atıyorsun ya ne hakla ne haklaa!
devamını gör...

hiç tanımadığınız bir insanın size günaydın demesidir.
günaydın dostum. kaynamış sütün üzerindeki ince kaymak tabakası kolay gelsin şimdiden.

edit: lan o günaydın o demek miydi. allah korumuş. zort.
devamını gör...

2023’te benzerini yaşayacağımız olaylardır.
devamını gör...

yağayım mı ne yapayım arkadaşım dümdüz yağmur işte
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim