ilkay akkaya anlatması zor ! o bir hanımefendi ,devrimci ,besteci, özel, güzel insan.onu dinleyince vazgeçmek mümkün olmaz zaten.sizi aşk’a götürür.
devamını gör...

99 depreminden sonra bünyeye yerleşen korkum. cam açılıp kapansa '' acaba ? '' diyorum. yatakta dönerken bile 40 defa düşünüyorum. maalesef zor geçer bu his.
devamını gör...

ilk nickaltını girmediğim için kendime gıcık olduğum yazar.

agora meyhanesi radyo yayınını yaparken gerek başlık altına yazıldığı gerekse özel olarak bizimle değerli görüşlerini paylaştığı için kendisinden çok güç almıştık. bilgi dolu ve çok güzel tanımları var gerçekten. var olsun.*
devamını gör...

yarasa seneca ukdesidir.

lan allahsız kitapsız kızı amma süründürdün, senin için ukde bile bırakmış be. neyse ben başlığı şuraya koyayım mesajı alan alsın.

edit: başlık patladı yine anasını satıyım. olm var ya hakikaten siz çok fenasınız lan. amaç gırgır şamata hep dimi? bende de durum böyle. yardırmaya devam. *
devamını gör...

devlet dediğimiz kamu otoritesi vergi toplar , asayişi sağlar,askere alır vs.

bunları yapıyor mu buna bakmak lazım. bunu yaparken meşru olup olmadığı ayrı bir konu. bunları yapıyorsa ve hizmet de götürüyorsa o zaman devletten farkını nasıl izah edeceğiz.

masaya silah koyup bunu yapmazsan seni öldürürüz demekle ,iran gibi ülkelerde bize muhalif olursan istihbarat seni kaybeder demek arasında teorik bir fark yok bence.

bakın yanlış olmasın ırak şam islam devleti bir terör örgütüdür aksini söyleyen de teröristtir.
devamını gör...

hikaye türü daha yokken başvurulan yazılardır. edebiyatta önemli bir yeri vardır. nazım ve nesir karışıktır. on iki tane eserden olusur ve bu hikayelerin anlatıcısı anlaması zor olmayacaktır ki dede korkuttur.
duzeltme: nazım ve nesir derken hem kafiyeli dizeler bulunur hem de düz yazıya da yer verilir demek istiyorum.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

müthiş ingilizcemle tanrı için biz doğruyuz diyerek çevirdiğim söz .doğrusu "yanlızca tanrıya güveniriz" miş.
devamını gör...

--- alıntı ---

iyi olan hiçbir şey gece saat 2'den sonra gerçekleşmez. saat gece yarısı 2 olduğunda, sadece eve gidin ve uyuyun. çünkü saat 2’den sonra verilen kararlar, yanlış kararlardır.

--- alıntı ---
devamını gör...

topraklama yapmak için kullanılan elektrik kablosu.
devamını gör...

onu yazmasına gerek yoktu, kesin bir üniversite mezunu denk gelecekti zaten.sadece bu ilanı yazmalarındaki amacı anlamaya çalışıyorum.branşa dikkat ediliyor mu mesela. iktisat ve işletme mi? yoksa sosyoloji mi? dönerci bunu düşünmeli önce tabii detaylı düşünmek şart. bir de neden köşe döner? bunun için ayrı bir piyar çalışması yapmışlar mı halkla ilişkiler bölümünden biri yardımcı olmuş mu bu konuda? döner psikolojisini anlayabilmek için psikoloji mezunu biri mi arıyorlar? sorulacak çok soru var. neden bu kadar basite indirgediklerini anlamadım. hangi bölüm olduğu belirtilirse eleme kısmında sıkıntı yaşanmazlar bence.

son olarak köşe döner'den bir açıklama bekliyoruz neden?
devamını gör...

epeydir yazmasına rağmen hakkında tanım yazılmadığını gördüğüm ve tanım yazmayı kendime vazife bildiğim gizemli bir kafa sözlük yazarı.
her sözlük yazarı gizem doludur. ama bu yazarımız daha bir gizemli. bu gizem ve esrar, profil fotoğrafındaki vaşağın gözlerinde saklı. güzel tanımlarının devamını getirmesini dilerim.
devamını gör...

geçenlerde yaptığım şey. düşman değiliz ya. hatırladığım hâlde neden kutlamayayım. hatta arkadaşlarına falan da önceden hatırlattım, unutmasınlar diye. kendileri seviniyor böyle şeylere. neyse, iyi ki doğdunuz efenim.
devamını gör...

bin muhteşem güneş
kürk mantolu madonna
icimizdeki şeytan
masumiyet muzesi
piraye
ezilenler
düşününce ilk alima gelenler bunlar.
devamını gör...

yolda gördüm, almadan geçemedim.
itiraf ediyorum, ilk tadacağım.
bir tatlı gurmesi olarak, bu güne kadar ne kaybettim bakacam.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

yamyamlık üzerine, kuzuların sessizliği filminden ilham alan bir dizi.

öncelikle anthony hopkins’in yarattığı o karakter üzerine gerçekten iyi bir oyunculuk gerekiyordu ki mads mikkelsen bu rolü fazlasıyla mükemmel oynamış.

2.dünya savaşı sırasında anne ve babasını kaybeden hannibal, kardeşi ile saldırıya uğrar. savaşın getirdiği kıtlık nedeniyle, kardeşi bir takım adamlarca öldürülüp yenir. hannibal’ın kaybedecek bir şeyi yoktur; sadece tek bir amacı vardır: kardeşini yiyen bu adamlardan intikam almak. ileriki yıllarda bunu başaran lecter, ilk insan eti deneyimini de bu kurbanlarında deneyimler.

bu lecter’ın çocukluğu ve gençliği. sonrasında tıp eğitimi alır. dizideki karakteri: soğukkanlı, sosyal ilişkileri kuvvetli, zeki, evinde misafir ağırlamayı seven, sanata ve iyi müzikten anlayan bir doktor. bildiğim kadarıyla, oyuncunun makyajına da özellikle yeşil tonları verilmiş;insan eti tüketenlerin ten renklerinde koyulaşma görüldüğünden( bu sadece varsayım, insan eti yiyen biri görmedim(u: ?)

will graham karakteri ise hugh dancy tarafından canlandırılmış. dizi çoğunlukla ikisi arasında geçiyor. sorun şu: müthiş yetenekli bir katil profil uzmanı olan will, neden hannibal’ı bu kadar geç farketti?

ayrıca x files’tan tanıdığımız gillian anderson, x files’taki rolü gibi yine soğukkanlı ve cool bir karakter çizmiş.

sahneleri gerçekten akla kazınan bir dizi. özellikle mads’i başka rollerde gördüğümde bile ürküyorum. bu onun ne kadar başarılı olduğunu gösteriyor. ayrıca gece ilaçların etkisiyle gördüğüm kabusta, uçan kaçanı öldürdükten sonra beni kovalarken uyandım neyse ki* . kabusun üzerine bu başlığı görmem de gario bir tesadüf oldu tabi.
devamını gör...

ortada olan buz gibi bir gerçek.

bize küçüklüğümüzden beri sürekli olarak çalışmanın ve azmin önemini vurguluyorlar. çalışmak ve alın teri ile bir ürün ortaya koyabilmek oldukça kutsal bir iş bu hususta söyleyebileceğim bir sözüm yok. hele ki haksız kazanç ve muhtaç kişiler üzerinden nemalanan vicdansız insanları gördükçe bu emekçi kişilerin dünyayı güzelleştirdiğine inanıyorum.

lakin bu hikayede anlatılmak istenen hikaye daha doğrusu ana fikir çok başka. 'moral story' diye yıllarca anlatılan bu hikayeler aslında belli başlı konuları ıskalıyor. mesela karınca ve ağustos böceği fablı da bunlardan birisidir.

fablda işsiz güçsüz, boş gezenin boş kalfası olarak resmedilen ağustos böceğini görüyoruz. sürekli saz çalıp türkü söylüyor, kendine bir iş bulamamış ve ona buna laf atıyor. buraya kadar her şey normal.

öte yandan karınca arkadaşı görüyoruz. azimli, ileriye yatırım yapan, açıkgöz... ve daha sayabileceğimiz bilumum özellikleri var karıncanın. hatta kutsal kitaplarda bile emektar ve bilge bir canlı olduğu vurgulanır.

hikayede karınca sürekli ağustos böceğine kızıyor. devamlı "neden iş güç edinip kendine gıda zulası yapmıyorsun? bak kış gelecek zor durumda kalacaksın." diye tavsiyelerde bulunuyor. ağustos böceği ise "amaan karınca kardeş ben sizin gibi amelelik yapmak için dünyaya gelmedim." diyerek güya dalga geçiyor. hikayenin sonunda ise hepimizin bildiği üzere kış gelip çatıyor ve ağustos böceğe bir parça ekmek kırıntısına muhtaç hale gelip karınca kardeşin kapısını çalıyor. karınca adeta zafer kazanmış antonius gibi gevrek kahkahalar atarak "yaa ağustos böceği kardeş çok rahat konuşuyordun." diyor ve aklını kullansaydın nasihati vererek kapıdan def ediyor.

sevgili dostlar, yazarlar ve romalılar hikaye baştan aşağıya yanlış. yani en azından bir yere kadar doğru fakat genele bakarsak yanlış.

öncelikle ağustos böcekleri yıllarca yer altında koza halinde yaşayıp dünyada 4 hafta yaşarlar. kainat ona maksimum 4 hafta ömür biçmiştir. dolayısıyla ağustos böcekleri yaşamının en güzel yıllarını, bu 4 haftaya sığdırmak zorundadır. yalnızca 4 hafta...

çocukluğu, ilk gençliği, gençliği, orta yaşlığı, yaşlılığı ve ölümü...

yalnızca dört hafta...

düşünsenize dört hafta ömrünüz olduğunu? bu sadece bir mevsim demektir. ağustos böcekleri yalnızca yazın yaşarlar ve kışı görmeleri mümkün değildir. bu kısacık ömründe sevdikleriyle bir ömür geçirecek.

bir şeyler öğrenişi, bir tokat yiyişi, bir yeri öpüşü, sonra yerden kalkışı, bir şeyi başarışı, birine aşık oluşu, birini sevişi, dünyayı her koşulda tiye alışı ve yarınlar yokmuş gibi keyfini alarak yaşayışı bu 4 hafta içerisinde olup bitecektir.

peki siz bu kadar kısa bir ömürle, kışın gelmeyeceğini biliyor olsanız, modern bir köle gibi çalışır mıydınız?

öte yandan bahçelerimizde gördüğümüz sıradan karıncaların ömrü ise 15 yılı bulabiliyor. 15 yıl he? 15 koca kış demek bu. şimdi başlasan anca zulalarsın darıyı, buğdayı evine...

burada bize verilen mesaj bu olmamalıydı. tıpkı ne zaman doğduğumuzu anımsayamamamız gibi, öleceğimiz zamanı da bilemiyoruz. bu acziyete sahip olduğumuz için yarınlara çıkacağımız garantiymiş gibi dünya malına çok fazla tamah ediyoruz. gözümüzün önündeki güzellikleri kaçırıyoruz böyle hep. tabii ki demiyorum ki sürekli gezelim eğlenelim, sek sek sekelim, bade süzelim... her şeyi dolu dolu yaşayıp, bir yandan kendimizi geliştirmeli ve heybemize tecrübeler katmalıyız. bu ince dengeyi sağlamaktır önemli olan, hırs yapmak ya da gamsız olmak değil.
devamını gör...

yarısı yenmiş bir elmaydık bana sorarsan
ikimizdik, iki kişi degildik
bakıyorsak birlikte bakıyorduk gözlerimin içine
birlikte gözlerinin içine bakıyorduk senin
yanlıştı, dogruydu, hiç bilmiyorum
sanki bir bakıma ayrılık böyle..
devamını gör...

şu başlığa izmir guzellemesi yapanlar ya bostanlı'da baba parası yiyor ya da hiç izmir görmedi. akmayan
yeşildere trafiğinde atatürk heykeli ile sohbet etmeye başlayın da o zaman göreyim sizi. öyle gezmeye tozmaya gelecekseniz iyi de, yaşamak için diğer şehirlerden öne çıkan bir özelliği kalmadı.
devamını gör...

işin aslında "öğün" kısmı da pek rağbet görmüyor. zira öğün kelimesi, övün kelimesi ile karıştırılsa da, aslında bambaşka bir kelime.

mustafa kemal burada esasen "aklını kullan" diyor. öğ kök olarak akıl/us anlamına geliyor. 'ün eki ile de akıllan, aklını hakim kıl, onu kullan gibi bir anlam sağlıyor.

özetle söz anlam olarak esasen şöyle; "türk aklını kullan, güven, çalış." herşeyin temeline aklını koy demeye getiriyor mustafa kemal.

genel olarak bu üçlü sac ayağı günümüz türkiyesinde tamamen çökmüş durumda.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim