marmara üniversitesi hukuk fakültesi mezunu 28 yaşındaki arkadaşımızın, irlanda'da yapılan bir röportajda kurduğu cümle.

twitter.com/t24comtr/status...

akşam akşam sinirlerimi zıplatmıştır.

yorumlarda "çok da umurumuzda, mücadelemize sensiz devam ederiz"ler, "parayı buldu tabii gelmez"ler dönüyor. iki üç protein alamamış şahıs, 2 nöronu birleştirip mantık kuramıyor.

bu kadın türkiye'ye dönse, metrobüste ya da parkta pakilerin, surilerin, afganların videosunu çekmeyeceğine kim garanti verebilir?

bu kadın türkiye'ye dönse, okula gönderdiği oğlunun ya da kızının otobüste, vapurda ya da en basitinden sokakta tacize uğramayacağına kim garanti verebilir?

bu kadın türkiye'ye dönse, 3-4 sene sonra alacağı maaş ile yılda 15 gün tatil yapabileceğine kim garanti verebilir?

bu kadın türkiye'ye dönse, sokak ortasında kılıçlı bir manyak tarafından öldürülmeyeceğine kim garanti verebilir?

hiç kimse.

tatil için 10 gündür türkiye'deyim. uzun zamandır ilk defa kabusla uyandım. nedeni, annemin yan odada bilmem ne ile tatlı sert izlemesi. uyurken konuşulanlar girmiş işte. bakıyorum, her dizide şu şuna tecavüz etmiş, şu şunun evli eşi ile beraber. bakıyorum, şu şunun kafasını kesmiş, yakmış, beton dökmüş. toplum ruh sağlığı diye bir şey yok mu? diğer ülkelerde * bu tür manyaklıklar reyting amacı ile satılmaz, satılamazken neden ülkemizde hiçbir şey yokmuş, bunlar çok normalmiş gibi servis ediliyor? neden her dizide en az 2-3 katil, mafya, uyuşturucu kaçakçısı var?

hangimiz bu ülkede çocuk yetiştirirken tamamen rahat hissediyor ya da hissedebilir?

olay "ülkene dönmek istemez misin?" değil, "neden dönmek istemezsin" ya da "neden dönmek istersin" olmalı.

dönme tuğçe, bakma, facebook grupları reisçi "ingilterede şu elemana ihtiyaç var mı, turist vizesi ile gelsem kalabilir miyim?" diye tırmalayan 50 yaşında dedelerle dolu. izin verseler yarın gelirler.
devamını gör...

cevabı zor olan bir sorudur. bir imama sorsak bu soruyu evladım hikmetinden sual olunmaz gibi bir cevap alabiliriz. sanırım dünyada acıyla yüzleşen kişi öteki tarafta premium üye oluyor ve cehennemle muhatap olmuyor. yani karma puanını yükseltip öteki tarafa gitmek gerekiyor. karma puanın düşükse hem dünyada acı hem öteki tarafta cehennemle karşılaşıyorsun.
devamını gör...

bakın! tekrar söylüyorum ,kızdırma yın kaynamış sütun üstündeki kaymak tabakasını, başınıza alüminyum firlatsa haktır, yapmayın bunu , hem adam haklı burası işkur mu?
devamını gör...

bu ülkede renkler bile politiktir.
devamını gör...

sansürdür. karşıyım.
devamını gör...

benimdir. sosyal medya hesabım yok, yeni jargondan çok uzağım hiç anlamıyorum.
internet üzerinden görüşmeye karşıyım.
arkadaş dediğim, karşımda oturacak, çay içecek.
televizyon izlemeyi seviyorum. hiç bir platforma üye değilim.
çay içmeyi çok seviyorum.
büyüklerime misafirliğe gitmeye özen gösteriyorum.

eğer bu eski kafalı olmaksa eyvallah gençler.
devamını gör...

başta korku olmak üzere, duyguların denetiminden sorumlu olan beynin medial temporal lobunun derinlerinde yerleşen nöronların oluşturduğu badem şeklindeki beyin bölümüdür. duygusal hafıza ve duygusal tepkilerin oluşmasında birincil role sahiptir.

kaynak.
devamını gör...

fazla ısrar bir yerden sonra tacize girer. lakin kimin hangi konuda ısrar ettiğine ve bunun için hangi yolları denediğine bağlı olarak hoşa gidebileceğini ve başarıya ulaşabileceğini düşündüğüm bir tavır.
devamını gör...

moda

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...


çağan ırmak'ın yönettiği 2010 yapımı sinema filmidir. çağan ırmak'ın, redd grubunun 2006 yılında çıkan kirli suyunda parıltılar albümünde yer alan "prensesin uykusuyum" şarkısından ilham alarak senaryosunu yazdığı filmin yapımcılığını most production ve imaj üstlenmiştir.

tr.wikipedia.org/wiki/Prens...

film müziği:
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
her yere atmam lazım
devamını gör...

karşılığı fransızca; la bellé indifference, ingilizce; beautiful ignorance olup güzel aldırmazlık olarak çevirisi yapılan bir kavram.

psikiyatri ilmi tarafından somatoform bozukluklardan biri olarak değerlendirilen ve temelde rahatsız edici fiziksel problemler olarak yorumlanabilecek kayıplar hakkında kişinin ciddi bir kayıtsızlık veya ilgisizlik derecesini, endişelenmemesini ifade eder. örneklendirecek olursak, bir travma sonrası kolunu yahut bacağını hareket ettiremeyen, gözü görmeyen, kulağı duymayan birinin buna hiç de aldırış etmiyormuşcasına çevresine doğru gülücükler saçarak durumdan haberdar değilmiş gibi davranması gösterilebilir.

günümüze uyarlarsak şayet; mevcut koşullarda kişisel çıkarlarımıza ters düşen, çevresel baskıya maruz kalan zihnimizin bir noktadan sonra ışığı görüp sizi neden bu kadar takıyorum diyerek söylenenleri frontal kortekse doğru filtreleme özelliğini kapaması şeklinde vuku bulabilir. güzel bir noktadır, takıntılı bireylerde ömrü kısadır. ömrüne ömür katmayı başaranların saçı beyazlamaz, kaz ayakları ortaya çıkmaz.

ignorance is bliss derken bir bildikleri varmış ama bilmemezlikten gelmişler paradoksunda boğulmadan bitireyim de dumanlar çıkmasın.
devamını gör...

2019 yapımı, bilimkurgu- gerilim-korku
türünde -ki dram da var içinde- yayınlanan bol mesaj içerikli ispanyol filmi. ayrıca bir distopya.

dünyada üç tür insan vardır: yukarıdakiler, aşağıdakiler, düşenler
film bu sözler ile başlıyor.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
son zamanların en popüler filmlerinden. anlatım biçimi oldukça sarsıcı. ama bazen mesajı daha net verebilmek için sinemada, kitapta bu yollara başvurulur. rahatsız edici görüntülerin yer aldığı filmde istenende rahatsız olmamız. mesela 1984 romanını okurkende aynı etkiye kapılıyorsunuz.

yukarıdakiler böyle olmamı istedi suçlu yöneticiler. onlar kendilerine düşen payın fazlasını yediler. bize pay vermediler. bize birbirimizi yiyin dediler. sosyal adaletsizliğin insan'ı nasıl kötü birey'e dönüştürdüğüne şahit oluyoruz. film karakteri gibi don kişot olsan bile çirkin sistem'in içinde iç güdülerine yenik düşebiliyorsun. bu çirkin düzenin içinde hayatta kalmak için insan'ın temel ihtiyacı olan yemeği yemesi gereklidir. filmde yemek sofrasının asıl mesaj'ı taşıdığını düşünüyorum. çünkü insan bu dürtüyü bastıramaz. onu bu temel dürtü üzerinden sınava tabi tutan üsttekilerdir. toplumdaki suç artışının temelinde insanın uygun olmayan koşullarda iç güdüleriyle hareket ettirilmelerine neden olup, vahşileşmesini sağlayan adaletsiz sistemdir.

filmde alt katmandaki insanların tanrı vurgusu yapması, don kişot romanına atıfta bulunulması çok yerindeydi.

bir kremalı pudingin hazırlandığı hassasiyet en alt katmadaki küçük bir çocuğa verilmiyor. ama o puding film sonunda bir don kişot sayesinde yine o çocuğun oluyor.

bir çok kişi filmin sonunu beğenmemiş ama benim için kafiydi. bence film süresince zaten anlatılmak istenen anlatılmış. ayrıca ben çocuk ile ilgili vurguyuda beğendim.

kendi çıkarlarını koruyanlar toplum'a hiçbir zaman fayda sağlayamayacaktır. ben biraz filmin mesajlarıyla ilgilendim. belki izlerken mideniz bulanacak, gerileceksiniz ama anlatılmak istenen için değer. ayrıca distopyalar vahşi gerçeklerle yüzleşmek içindir..
devamını gör...

vallahi genç arkadaşların hiçbir şey kaçırmadığını söyleyebilirim. zira kendisi eziyetten başka bir şey değildi. öyle her allahın günü soba yakılamadığı için haftada sadece bir gün (ve evet pazar olurdu o) banyo yapabilirdiniz. termostatı falan olmadığı için banyoya ilk girdiyseniz cehennemin üçüncü katına denk bir ısı ile karşılaşmanız olasıydı. bir de bizimkinin üst kapağı mı yoktu yoksa hepsi mi öyleydi bilmiyorum ama aşırı ısınınca yukarıdan kaynar sular taşmaya başlardı. eğer sonlara doğru girerseniz de tabii ki götünüz dona dona yıkanmak zorunda kalırdınız. daha ufak yaşlarda babaanne tarafından yıkanırken bir de derinizin yüzülmesi ve saç derinizin kazınması gibi durumlar vardı. bitti sandınız değil mi? elbette hayır. banyo sobası olan ev elbette kaloriferli olmuyordu. doğal olarak ev de sobalı oluyordu ve cehennem sıcağından direkt kuzey kutbuna adım atıyordunuz. hayatta kalmak istiyorsanız sobanın önüne kadar olan mesafeyi öyle bir koşuyordunuz ki olimpiyatta koşsanız dünya rekorunu kırabilirdiniz. sobanın önüne çöktükten kısa bir süre sonra ise sırtınızın yanmaya başlamasından dolayı kömür ateşinde pişen tavuk gibi döne döne yenilecek kıvama geliyorduk.

sonuç olarak kombinin gözünü seveyim yav. bebeyim kombi.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

hay cinsiyet organınız içine kaçsın alüminyum dediğim başlık.
devamını gör...

mahlasını her gördüğümde buket uzuner'in kuzguncuk'ta yaşayan ada ve tuna'nın hikayelerini anlattığı kitabı ve oradaki samimi yaşamlar aklıma geliyor. samimi paylaşımlarına denk geliyorum kendisinin de... bu karlı kışın sonu bahar, bekleyelim vişne de çiçek açacak bahara diyorum…
devamını gör...

kişiler eleştirecek, fikir beyan edecek, admin ve moderasyon olarak sizler de bunlara bakarak kendinizi ölçecek biçecek değerlendirecek ve sözlüğün selameti için en uygun adımları atacaksınız sayın benyamin .

bir yazarın farklı durumlarda, farklı düşüncede olduğunu ifşa ederek, bir savunma modunun tercih edilmiş olması, en azından bir admin olarak sizin konumunuza pek de yakışmamış dediğim durumun yaşandığı başlık.

çok merak ediyorum,
kurulduğunuz günden bu yana, yapılan bir tane eleştiriyi haklı bulup, gereğini yaptınız ve bunu burada açıkladınız mı?
ben görmedim.
öyleyse bazı olayların, bazı düşüncelerin her zaman kişide saklı kalmasının daha doğru bir yaklaşım olduğunun düşünülmesi gerek diye düşünüyorum.
devamını gör...

(bkz: arkadaşlar bu bir virüs olabilir mi)
devamını gör...

çok çeken bilir azizim.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim