1.
avustralyalı yazar trudi canavan tarafından yazılan üçleme roman dizisi. ülkemizde bir zamanlar laika tarafından 6 kitap halinde basılmış fakat kitabın ikinci baskısı gelmemiştir (aslında ilk kitabın ikinci baskısı yapılmış fakat baskı hatası olduğu için toplatılmıştır). her kitabı ikiye bölüp yayınlama politikası pek başarılı olmasa gerek, pegasus yayınları kitabın lisansını alıp orijinaline sadık kalarak 3 kitap olarak basmaktadır günümüzde.
laika'nın bastığı döneme denk geldiyseniz yazarın ismini şöyle göreceksiniz. sondaki n harfinin büyük yazılmasının sebebi için "trudi canavarı" şeklinde okuyor insanlar, kafa karışıklığını engellemek için böyle yazıyoruz" denildiği rivayet edilir *, bu da böyle gereksiz bir bilgi.
kitabın konusu hakkında biraz bilgi vereyim fakat spoiler olacağı için okumayı düşünmüyorsanız lütfen aşağıdaki spoiler butonunun içini okumayın.
sonea isimli varoşlarda yaşayan bir kız büyü gücü olduğundan habersiz, her yıl yapılan büyücüler vs sıradan halk eylemlerinde bir taş savurur ve büyücünün birinin kalkanını delerek kafasına isabet ettirir. olaylar böyle başlar, sonra ise sonea'nın büyücülük akademisi serüvenlerine tanıklık ederiz. kitapta çok başarılı olmasa da büyücülüğün sadece elitlere hizmet eden bir paye olması eleştirilir (günümüz dertlerine de uyarlanabilir bir eleştiridir bu), akademide sadece iyi ve doğru olanın öğretilmesi ve bazı bilgilerin yasaklanması eleştirilir (ki bu da bilginin sansürlenmesinin eleştirisidir). kara büyü denilen şey doğal hayatın bir parçasıdır, ' "kara" ya da "kötü" olması bakış açısına bağlı bir statüdür, eskiler bu büyüleri "yüksek büyü" olarak isimlendirmiştir' der (ki bu da bazı davranışların veya duyguların kötü addedilmesine karşın aslında bahsedildiği gibi olmadığının eleştirisidir). tabi bütün bu söylediklerim bana göre böyledir.
laika'nın bastığı döneme denk geldiyseniz yazarın ismini şöyle göreceksiniz. sondaki n harfinin büyük yazılmasının sebebi için "trudi canavarı" şeklinde okuyor insanlar, kafa karışıklığını engellemek için böyle yazıyoruz" denildiği rivayet edilir *, bu da böyle gereksiz bir bilgi.
kitabın konusu hakkında biraz bilgi vereyim fakat spoiler olacağı için okumayı düşünmüyorsanız lütfen aşağıdaki spoiler butonunun içini okumayın.
sonea isimli varoşlarda yaşayan bir kız büyü gücü olduğundan habersiz, her yıl yapılan büyücüler vs sıradan halk eylemlerinde bir taş savurur ve büyücünün birinin kalkanını delerek kafasına isabet ettirir. olaylar böyle başlar, sonra ise sonea'nın büyücülük akademisi serüvenlerine tanıklık ederiz. kitapta çok başarılı olmasa da büyücülüğün sadece elitlere hizmet eden bir paye olması eleştirilir (günümüz dertlerine de uyarlanabilir bir eleştiridir bu), akademide sadece iyi ve doğru olanın öğretilmesi ve bazı bilgilerin yasaklanması eleştirilir (ki bu da bilginin sansürlenmesinin eleştirisidir). kara büyü denilen şey doğal hayatın bir parçasıdır, ' "kara" ya da "kötü" olması bakış açısına bağlı bir statüdür, eskiler bu büyüleri "yüksek büyü" olarak isimlendirmiştir' der (ki bu da bazı davranışların veya duyguların kötü addedilmesine karşın aslında bahsedildiği gibi olmadığının eleştirisidir). tabi bütün bu söylediklerim bana göre böyledir.
devamını gör...