the hand of god

tanrının eli, maradona için söylenilmiş bir söz. filmde italya'nın bir spor kulübüne üye olduğu için adı geçiyor sadece. bu film çok mu sanatsal, çok mu kötü bilmiyorum. ya anlamadım ya da gerçekten güzel değil. yok sevmedim. yapamadım. konusu ergen bir çocuğun yolunda giden hayatının birden değişmesi. küçük ve güzel noktalara değiniyor ama bütün olarak kötü. hele bir babanın oğluna ilk seksi ile ilgili verdiği öğüt ve o öğüt sonucu oğlunun yaptığı ilk seks. izlerken açma yiyordum kusmamak için büyük çaba sarf ettim. erkeklerin hepsi filmdeki gibi düşünmüyordur diye teselli ettim kendimi. izlemezseniz çok bir şey kaybetmezsiniz.

italyan sinemasını neden bu kadar seviyoruz sorusunun cevabı niteliğinde 2021 yapımı paolo sorrentino filmi. venedikten 3 ödülle dönen bu çok etkileyici hikaye 94. akademi ödülleri'nde de yabancı dilde en iyi film kategorisinde aday. paolo sorrentino yine aynı kategoride 2013 yılında yarışan la grande bellezza filmiyle aday olmuş ve rakiplerini geride bırakarak heykelciğe ulaşmayı başarmıştı. son dönem italyan sinemasının gözbebeği sorrentino tüm akdeniz insanlarına çok yakın gelen bir sinema diline sahip, teknik becerileri de hayli yüksek bir isim.

film oldukça katmanlı bir senaryoya sahip. bu sene izlediğimiz en sıcak filmlerden biri gibi başlıyor derin bir keder ve iç hesaplaşmayla sürüyor finalinde de izleyicisinin kafasında tonla soru bırakarak yumuşacık şekilde bitiveriyor. ergenliğinin son demlerindeki fabietto'yu izlediğimiz onlarca sahnede yönetmenin kendi hayatından kesitler anlatıp anlatmadığını düşünmek durumunda kaldım. kurgu olamayacak kadar içkin bir hikayesi var gibi filmin ancak bir otobiyografi olduğuna dair somut belirteçler de yok bir yandan. napoli tüm güzelliği ile ekrana yansırken, oldukça geniş olan kasttaki her biri bir diğerinden renkli karakterlerin büyüsüne kapılmadan da edemiyorsunuz. filmin son bölümü başladığında ise haaaaa diyor ve aklınızdaki otobiyografi anlatım mı değil mi sorularının cevabını buluyorsunuz.

kurgu izlemek güzeldir ama kişi hikayelerini, gerçeklerden çok da kopmamış anlatıları hele ki iyilerini izlemek büyülüdür. kendi kategorisinin son derece başarılı filmlerinden biri olduğunu düşünüyor ve temizinden bir 7/10 ile uğurluyorum.