the ritual

ben ki korku filmlerini, geceleri uçuşan siluetler görmemek adına, kahvaltıdan önce, sabah saat 9-10 gibi izlerim ki geceye kadar o sahneleri unutabileyim. bu filmi yürek yiyip gece izledim. ne mi oldu? korkmadım. sonunu ben bile gayet tahmin edebildiğim için gerilmedim bile. bir de utanmadan kategoriye korku-gizem yazmışlar. gizem... korku... olsa olsa en fazla fantastik olur bu film, onu da yarım yamalak olur.

başarısız bir film.

eveeet. hep film tavsiye edecek değiliz. biraz da tavsiye etmemeyi konuşalım ve neden etmediğimizi. bu film izlemeden önce ölünmesi gereken filmler listesine girer bence. güzel tarafları yok muydu derseniz, yoktu diyemem. o harika doğa manzaraları, ormanın karamsar ruhu bir ormansever olarak beni çok mutlu etti. izlemekten zevk duyduğum sahneler bunlardı. bir de filmin bir kısmına kadar gerilim çok iyi gidiyor. evet gerildim, ne olacak, bunlar neden başlarına geliyor diye merak ettim. ama sonra bana bir gülme geldi affedersiniz. film gerilim gibi başlıyor, biraz da korku var içinde ama devamı fos. küçük çocukları belki korkutabilir. gerçi çağımızın çocukları bile buna güler, onlar artık bizim çocukluğumuzdan daha mantıklı ve cesur. yeter bu kadar gömme, siz izlemeyin işte. ben ettim siz etmeyin. ahahaha.


konusu da dört yakın arkadaş dağlara kampa gidiyorlar. bir ormana girmeleriyle film hız kazanıyor. başlarına neler geliyor neler. +18 sınırı var ama şiddet ve argo yüzünden. korkunç olmasa da iğrenç sahneler olduğu için küçüklere uygun değil.

2022 ye gireceğiz hala korku filmlerini korkmak için izleyenler var. filmlerde işlenebilecek bir korku unsuru kalmadı. işlenebilecek her şey zaten işlendi. bu filmde de farklı bir şey denemek istemişler, size de tuhaf gelmiş. deep web'ten aldığım cin arkimle keyif çıkarmak için izlediğimiz korku filmlerinden biriydi bu film. ikimiz de beğenmiştik.

sonu biraz anlamsız olsa da güzel bir filmdi. gerilimi , heyecanı iyiydi. bazı yerlerde aşırı yükseldim hatta. sonu tatmin edici değildi her zamanki gibi.

4 arkadaş bir orman seyahati yapıyor ve o süreçte başlarına gelenleri izliyoruz , zaten az çok tahmin ediyorsunuz.

bir david bruckner filmidir.

filmin senaryosunu joe barton, adam nevill'in romanından uyarlayarak yazmıştır. filmin başrollerinde rafe spall, arsher ali, robert james collier, sam troughton ve paul reid oynamıştır. film birkaç festivalden ödülle dönmüştür. çünkü o kadar çok ödül veriliyor ki bir filmin ödül almaması mümkün değil.

korku filmlerini çok severim. aslında genel itibariyle de korku filmleri beni korkutur. korktuğum için çok severim bu tür filmleri. ama korku filmi, gerilim filmi çekmek her babayiğidin harcı değildir. bu film ve buna benzer filmler de aslında iyi korku filmi ile vasat korku filmi arasındaki farkı gösteriyor.

bu film aslında vicdan azabının insanın nasıl bir korku ve cehennem ortamına sokabileceğini gösteriyor. dört arkadaşın bir kamp esnasında içine düştükleri karanlık atmosfer onları bir kurban adama kültünün ortasında bırakır.

yer yer güzel sahneler olsa da filmin geneli vasat idi. oyunculuklar üst düzey değildi. ormanın içinde hayalle gerçeğin bir araya geldiği bazı anlar gerçekten etkileyici idi ama maalesef güzel bir final ile bağlanmamış film. bu da filmi eksik bırakıyor.

yine de boş zaman değerlendirmek için izlenebilir bir film.