#ödüllü filmler
yönetmen koltuğunda christian volckman'ın yer aldığı 2019 yapımlı gizem/gerilim filmidir. konu, şehir hayatından bıkan bir çiftin new hampshire'ye taşınmasıyla başlar. kate ve matt taşındıkları yeni evde, bütün dileklerin gerçekleştiği bir oda keşfederler. dileklerin gerçekleşmesini sağlayan bu oda kate ve matt için gizem dolu bir maceranın kapılarını aralayacaktır.
yönetmen:
christian volckman
oyuncular:
olga kurylenko
kevin janssens
joshua wilson
john flanders
francis chapman
christian volckman
oyuncular:
olga kurylenko
kevin janssens
joshua wilson
john flanders
francis chapman
*bucheon uluslararası fantastik film festivali (2019) / en iyi film
*strasbourg avrupa fantastik film festivali (2019) / en iyi uzun metraj film
*strasbourg avrupa fantastik film festivali (2019) / en iyi uzun metraj film
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "cantadoraska" tarafından 08.07.2021 16:07 tarihinde açılmıştır.
1.
christian volckman tarafından çekilen 2020 yapım fransa - belçika ortak yapımı fantastik gerilim filmi. film klişe bir yeni eve taşınma girişiyle başlıyor. bir süre sonra evin erkeği matt, evde tüm dilekleri gerçekleştiren gizemli bir oda bulur. paralr, pahalı içkiler, kıyafetler, lezzetli yemekler, orijinal tablolar. büyülü bir eğlence ortamında muhteşem anlar yaşarlar. fakat minik bir sorun vardır, evde tek bir dilekle var edilen tüm bu servet evin dışına çıkarıldığı anda bir avuç toprağa dönüşmektedir. tüm bunlara rağmen anne olma dürtüsüne karşı koyamayan kate, odadan bir bebek isterse ne olur? filmin gerilim kısmı işte tam da bu noktada başlıyor. film kötü kurgusuyla, saçmalıklarıyla yorsa da sadece dilediğim her nesneyi var eden bir odam olsaydı şu karantina zamanlarında hayatım nasıl olurdu diye sormadan edemiyorsunuz.
devamını gör...
2.
oidipus kompleksinin modern zamanlar uyarlaması olarak gördüğüm filmdir.
konusu: başka hiçbir ev ile yakınlığı olmayan arsa üzerinde iki katlı taş bir eve taşınmış çift çocuk sahibi olamıyor. adam ressam, kadın sanıyorum çevirmen. evlerindeki odalardan biri bir tür lamba cini-üç boyutlu yazıcı işlevi görüyor. bu durumla eğleniyorlar fakat evin elektrik tesisatı şüpheli geliyor ve yerel bir tamirci çağırıyorlar, tamirci onlara bu evin eski sahiplerinin evde öldürüldüğünü söylüyorlar. zanlının adı john doe olarak söyleniyor. eğer bu ismin (erkek ise john doe/ kadınsa jane doe) kimliksiz ya da kimliği tanımlanamayan birine verilmiş bir etiket olduğunu bilmiyorsanız film boyunca ne oluyor diyebilirsiniz.
john doe’nun söylediği tek cümle filmi anlatmaya yeter: “hayatta hiçbir şey elde edemeyen insandan daha tehlikeli tek şey her istediğini elde eden insandır.” iktisatta bunu azalan verimler kanunu olarak tanımlarız. çok aç iken yediğiniz ilk pizza diliminin tatmini ile altıncısının tatmini aynı değildir. bir şeye hiç çabalamadan veya birden fazla sahip olmak haz duygusunu azaltır.
son olarak nietzche’nin tanrının ölümü ile özgürleşen insan atfı her ne kadar yoğunlukla işlenmese de filme derinlik katmıştır.
konusu: başka hiçbir ev ile yakınlığı olmayan arsa üzerinde iki katlı taş bir eve taşınmış çift çocuk sahibi olamıyor. adam ressam, kadın sanıyorum çevirmen. evlerindeki odalardan biri bir tür lamba cini-üç boyutlu yazıcı işlevi görüyor. bu durumla eğleniyorlar fakat evin elektrik tesisatı şüpheli geliyor ve yerel bir tamirci çağırıyorlar, tamirci onlara bu evin eski sahiplerinin evde öldürüldüğünü söylüyorlar. zanlının adı john doe olarak söyleniyor. eğer bu ismin (erkek ise john doe/ kadınsa jane doe) kimliksiz ya da kimliği tanımlanamayan birine verilmiş bir etiket olduğunu bilmiyorsanız film boyunca ne oluyor diyebilirsiniz.
john doe’nun söylediği tek cümle filmi anlatmaya yeter: “hayatta hiçbir şey elde edemeyen insandan daha tehlikeli tek şey her istediğini elde eden insandır.” iktisatta bunu azalan verimler kanunu olarak tanımlarız. çok aç iken yediğiniz ilk pizza diliminin tatmini ile altıncısının tatmini aynı değildir. bir şeye hiç çabalamadan veya birden fazla sahip olmak haz duygusunu azaltır.
son olarak nietzche’nin tanrının ölümü ile özgürleşen insan atfı her ne kadar yoğunlukla işlenmese de filme derinlik katmıştır.
devamını gör...
3.
ayy çok sevdiğim bir film izledim. hiç sıkılmadım. gerilim çok olmasa da düzeyi benim için yeterliydi. odanın kendisi bilim kurgu mu fantastik mi sayılır bilmiyorum ama fikri beğendim.
filmin konusu zor geçinen bir çiftin ıssız bir yerdeki eve taşınmaları. yalnız bunların fakiri bile zengin. o ev gayet zengin evi ama neyse. sanatçı bir adam ve çevirmen bir kadın. çocukları olmuyor. adam evi keşfetmeye çalışırken gizli bir oda buluyor ve eşine haber veriyor. ne olduğunu anlamıyorlar ta ki adam bir gün odada içerken içkisi bitince şundan bir tane daha olsaydı diyene kadar. meğer oda isteklerin gerçekleştiği bir oda. karı koca çıldırıp günü gün ediyorlar. gelsin şaraplar, en şık kıyafetler, en pahalı mücevherler, en lezzetli yemekler. öyle mutlular ki tek eksikleri var. o da çocuk. madem bu oda bu kadar güçlü ve yüce bir de çocuk versin bize diyen kadın denemeye karar veriyor. işte film burda kopuyor. gerisi beyin yakıyor ve çok heyecanlı. hem ürkütücü hem duygusal bir filmdi benim için.
filmde insanın özgür olabilmesi için tanrısını öldürmesi gerektiği söyleniyor. niçe abiden yola çıkmışlar. peki tanrı insanı öldürdüğünde ne olur?
filmin konusu zor geçinen bir çiftin ıssız bir yerdeki eve taşınmaları. yalnız bunların fakiri bile zengin. o ev gayet zengin evi ama neyse. sanatçı bir adam ve çevirmen bir kadın. çocukları olmuyor. adam evi keşfetmeye çalışırken gizli bir oda buluyor ve eşine haber veriyor. ne olduğunu anlamıyorlar ta ki adam bir gün odada içerken içkisi bitince şundan bir tane daha olsaydı diyene kadar. meğer oda isteklerin gerçekleştiği bir oda. karı koca çıldırıp günü gün ediyorlar. gelsin şaraplar, en şık kıyafetler, en pahalı mücevherler, en lezzetli yemekler. öyle mutlular ki tek eksikleri var. o da çocuk. madem bu oda bu kadar güçlü ve yüce bir de çocuk versin bize diyen kadın denemeye karar veriyor. işte film burda kopuyor. gerisi beyin yakıyor ve çok heyecanlı. hem ürkütücü hem duygusal bir filmdi benim için.
filmde insanın özgür olabilmesi için tanrısını öldürmesi gerektiği söyleniyor. niçe abiden yola çıkmışlar. peki tanrı insanı öldürdüğünde ne olur?
devamını gör...
