#televizyon dizileri #popüler diziler #final yapan diziler
dram / suç
10 / 10
puan ver

öne çıkanlar | diğer yorumlar

organize suçun asla destansı bir yanının olmadığını, olayın sadece para olduğunu anlatan, izlerken kendinizi onlardan biri olarak görmenizi sağlayan, her karakterin ilmik ilmik işlendiği aşmış bir sanat eseridir bana göre. herkes mafya dizisi olarak algılasa da mafya aslında ikinci plandadır. tony nin ruhsal dengesizliği ailesinin sorunları, yaşadıkları bir manavın başından da geçse yine aynı şekilde izlenirdi.
devamını gör...
dizide dikkatimi çeken ilginç noktalardan birisi, herkesin genel olarak ilaçları ve ne işe yaradıklarını bilmesi. yani iki ev hanımı mafya karısı kendi aralarında sohbet ederken gayet normal ve bilgiç edasıyla ilaçlar hakkında birbirlerine tavsiye verebiliyor. bilmiyorum amerika'da herkes genel olarak hakim mi bu ilaçlara ya da ben mi cahilim çözemedim. bazen brave new world'ü izliyormuşum gibi hissettiğim oldu. bir sıkıntın mı var hop hemen bi (bkz: prozac) al, kafan rahatlasın.
diğer güzel bi detay ise:
--! spoiler !--

tony'nin 1. sezonda suikasta uğramadan önce içtiği portakal suyuyla yapılan the godfather göndermesi bence çok iyiydi.

--! spoiler !--
devamını gör...
birini geçenlerde olmak üzere iki kez izlediğim dizi, sanırım üçüncüye döneceğim ama şu dikkatimi çekti. artık ilk izlediğimde ergen olmamdan mı bilmem “mafya” izlemişim daha çok. ikinciyi 30 yaşından sonra izleyince en çok ilgimi çeken şey (bkz: tony soprano) ve psikolog (bkz: jennifer melfi) arasındaki diyaloglar oldu. dikkat kesilerek izledim tüm konuşmaları.
ergenken de çok güzel bulmuştum, bu yaştan sonra da çok güzel buldum. alınan tad değişmiyor, ne kadar övülse azdır.
devamını gör...
gelmiş geçmiş en iyi dizidir. son yıllarda pıtrak gibi çoğalan dram/suç temalı dizilerin atasıdır. başrolüyle, yan rolleriyle bambaşka bir dünyadır. sadece finali bile yeter.


şunu da yazmadan gitmek istemedim;


kıristıfı
devamını gör...
gelmiş geçmiş en iyi dizidir.
çocukken cine 5'te ilk 5 dakikasını izleyerek merak etmiştim. üniversite yıllarına gelince izleme merakı tekrar canlandı o gün bu gündür her sene izliyorum.
psikolojik boyutu çok büyüktür. jennifer melfi sağ olsun. seans yapma inceliklerini de öğrendim.
devamını gör...
muhtemelen tüm zamanların en iyi dizisidir the sopranos. kendimi boşlukta hissettiğim dönemlerde tekrar tekrar başlar keyifle izlerim. sonrasında izlediğim hiç bir tv yapımı etkilemedi bu dizi kadar. ve bu diziyi en iyi yapan da rahmetli (bkz: james gandolfini) abimizdir. zirvede bıraktı.
devamını gör...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

tarihin en iyi dizilerinden biridir. hbo yapımıdır ve kalitesiyle bunu gösterir. yapımcılığını david chase üstlenmiştir. 1999-2007 arasında tam 6 sezon 86 bölüm yayınlanmıştır. dizinin oyuncuları james gandolfini, lorraine bracco, edie falco, michael ımperioli, dominic chianese, steven van zandt, tony sirico, robert ıler, jamie-lynn sigler, drea de matteo, aida turturro, steven r. schirripa, nancy marchand, vincent pastore, joe pantoliano, vincent curatola, frank vincent,
john ventimiglia, federico castelluccio, sharon angela, kathrine narducci, steve buscemi, david proval, joseph r. gannascoli gibi efsane olmuş isimlerdir. bu dizide oynayan bütün oyuncular mükemmeldir. ördekler ve hayvanlar bu söyleme dahildir.

dizinin konusu bir mafya ailesini ve yaşadıklarını anlatır. tabii sadece mafya dizisi olarak düşünmek bu efsaneye haksızlık olur. dizi aile ve psikoloji konularında çok iyi tespitler yaparak seyirciye kendi içinde tartışmalar sunuyor. özellikle tony ve psikolog sahneleri dizinin alt metnini çok güzel anlatıyor. terapilerde tartıştıkları ahlak ve suç tartışmaları diziyi anlamamıza yardımcı oluyor, baba oğul ilişkisi ve suç dünyası son derece gerçekçi şekilde gözler önüne seriliyor. diziyi efsane yapan sebeplerden bir diğeri ise çok detaylı bir dizi olması, efsane filmlere ve sahnelere göndermeler, bölüm sonlarına konulan müzikler, psikolog ve rüya sahneleri çok detaylı ve alt metni oluşturan kısımlar. bir diğer sebep ise tabii ki james gandolfini'nin olağanüstü oyunculuğu. gerçekten her sezon diziyi sırtına alıp taşıyor. dizi tarihinin en büyük oyunculuk performanslarından birini gösteriyor. çok iyi yazılmış bir karakteri mükemmel seviyeye çıkarmış. huzur içinde uyusun.
bir diğer sebebe gelecek olursak dizide bulunan her karakterin çok iyi yazılmış ve düşünülmüş olması. bütün karakterleri tanırız ve alışırız. bunu işlemek ilk sezonu kaplıyor o yüzden bazı izleyenleri sıkabiliyor. dizinin karakterleri tanıtma gayreti benim çok hoşuma gitti ve diziyi efsane yapan sebeplerden. o hayata ve o yaratılan dünyanın içine giriyoruz, karakterlerin hepsini öğreniyoruz. hayatın içinden ve bize bizi yansıtan karakterler görüyoruz. mükemmel bir dizisin the sopranos.

diziyi bir kere çocukken bir kere yetişkinken izledim ve izlemeye devam ederim büyük ihtimalle. izlemeyen herkese şiddetle tavsiye ederim. mafya ve suç hiç bu kadar gerçekçi anlatılmamıştı.
devamını gör...
tarihin en iyisidir. günümüzde breaking bad ve peaky blindersgibi dizilerdeki hayata özenenleri tokat manyağı yapacak kadar muhteşem anlatılmıştır mafyanın leşliği. pislik bir hayat ancak bu kadar güzel anlatılabilirdi. bu yönüyle muazzam bir yapım. aksiyona alışmış bünyeleri de sıkar. yazmışlar gerçi ama ben de yazacağım; bu diziyi özel yapan şey yavaşlığı. sıkıyor gibi geliyor ama değil, senin sıkıldım dediğin şey hayatın ta kendisi. misal 1 saat tony ve psikiyatristi konuşsa izlerim. ben tony'nin, rüyasında penisinin düşmesini anlatırkenki o hissini sevdim, pat pat pat adam öldürmelerini değil.

finali hakikaten çok enteresan ya. ilk bitirdiğimde noluyo lan dedim. elektrikler gitti sandım allah belanızı versin derken cast akmaya başladı. açıkçası ne olduğunu yıllar sonra ekşide okudum. 2. bitirdiğimde de şak diye ekran kararınca yine panik oldum. final için ben kendi fikrimi söyleyeyim; bence tony öldü. birçok yerde yazılanları okudum finalle ilgili. sonra slyvio'nun "ölüm gözlerinin bir anda kararmasıdır" gibi bir şey vardı o kısmı tekrar izledim. 3. sezon finali bence finalden güzel ama. uncle jun'un şovuyla bitiyor. hülasa dram/suç temalı dizi seviyorum deyip bu efsaneyi hala izlemeyen varsa çok şanslılar.
devamını gör...
gelmiş geçmiş en iyi dizi midir? olabilir. emin olamıyorum. the wire ile kafamda yarışıyorlar. the wire'ın soğuk realizmi ile the sopranos'un sanatsallığı ve derinliği beni kararsızlığa itiyor. fakat şu bir gerçek ki gelmiş geçmiş en iyi dizi değilse bile en iyilerden biriydi ve bir daha bu kadar iyisi gelmeyecek eğer dünya bambaşka bir noktaya gitmezse. çünkü artık seyirci bu denli derinlikli ve güçlü yapımlar değil daha kolay tüketilir şeyler istiyor. game of thrones ve bilimum süper kahramanlı şeyler örnek verilebilir.

the sopranos neden bu kadar harika bir diziydi? göçmen italyan ailelerin nesilden nesile aktardığı ''mafioso'' türünden yapılanmaya ışık tutan bir diziydi bu ancak bu mafya yapılanmasına dair en ufak övgü barındırmıyordu. bilakis tüm gerçekliği ile yansıtmaya çalışıyordu. baş karakter olan tony soprano'yu mafya ailesinin içinde çok güçlü bir figür olarak görürken kendi ailesinde en güçsüz kişi olduğunu görüyorduk. hızla büyüyen çocuklarının değişimine ayak uyduramıyor, oğlunun psikolojik problemleri için kendi genetik mirasını suçluyordu. panik ataklar geçiriyor, kendinden nefret eden bir anneye sahip olmanın üzüntüsüyle başa çıkmaya çalışıyordu. new jersey'de her şeye muktedir olan bu adam kendi ailesi ve evliliği karşısında çaresiz kalıyordu. bu sebeptendir ki çoğunlukla ''aile'' vurgusu yapıyordu dizi. bu hayatın hiç de öyle özenilesi bir hayat olmadığını ve büyük zorluklar barındırdığını gösteriyordu.

diğer yandan amerika'da italyan asıllı bir göçmen olmanın getirileri ve götürüleri de masaya yatırılıyordu. amerika'ya kaynaklık eden başlıca kültürlerden biri olan italyan kültürü mafya organizasyonu gibi bir stigma ile iç içeydi. bu yüzden polisle problem yaşamak demek bu insanların günlük yaşantılarının parçasıydı.

tüm bunlara ek olarak tony soprano karakteri başlı başına bir anti kahramandı. genel olarak ele alındığında sevilesi hiçbir yanı yoktu. manipülatif ve agresifti. kindardı, intikam tutkunuydu, zalimdi fakat dizi etrafında döndükçe insani yanını da görüyor ve bu kötü adamı benimsiyorduk. kötü bir karakterin tarafını tutmaya başlıyordu izleyici çünkü tony en temelde bir insandı ve yaptığı tüm şeyler bir yeküne vurulduğunda empati uyandırıyordu. sezonlar boyunca insanlar bu gri karakterin macerasını izlediler ve çözüm bulmasını umdular.

amerikan rüyasını bu kadar sert bir şekilde eleştiren bir yapım sezonlar boyunca oynadı televizyonda. italyan ailelerin mecbur kaldığı mafya mirası ve amerika'nın sattığı yalan hayal yerden yere vuruldu ve meşhur final bölümü nba finali ile aynı güne aynı saate denk gelmişti?

sizce hangisi daha çok izlendi?

the sopranos. işte böyle bir diziydi the sopranos. döneminin en güçlü dizisiydi ve sokakta hayatı durduran bir yapımdı yayınlandığında. o dönemin şartlarında, insanlığın yıldızının parladığı bir ana denk gelmişti. bu sebeptendir ki diziler o dönem bu kadar da ciddiye alınmıyorken akademik, sosyolojik çalışmalara konu olmuştu. gözümde elit bir sinema zevkine işaret eder the sopranos sevmek. the wire'ı da buna ekleyebilirim.
devamını gör...
tamamını yaklaşık dört defa (dördüncü defa 4. sezondayken terapide neden sürekli canımın sopranos izlemek istediğini çözümledikten sonra bıraktım. ama arada izliyorum tabi ) izlediğim, gelmiş geçmiş en iyi dizi olduğu konusunda "six feet under" ile şüpheye düştüğüm dizidir. ara sıra bir araya gelip dizinin karakterlerini konuştuğumuz bir kulüp falan olsa keşke.
devamını gör...
altıncı sezonun çekildiği zamanlardaki durumu bilmiyorum araştırmadım.
sanki aceleye getirilmiş havası var. zaten 21 bölüm ama 12 ya da 13 bölümde bırakılıp yedinci sezonu yapılabilirmiş.

buna rağmen süper bir dizidir. "mr. t, rest in peace"
devamını gör...
çok önceleri life is short reklamıyla dikkatimi çekmiş şimdilerde kendisine sarmış olduğum dizidir.

garip olan şudur ki pilot bölüm diğer dizilerdeki gibi sizi konuya açık, anlaşılır ve belli bir sırada içine çekmiyor. sizi direkt olarak gelişme bölümüne bırakıyor ve muhabbetin en koyu noktasında yetişmişsiniz gibi bir hava var. pür dikkat izleyerek bir en iyi ihtimalle 3. bölümde karakterler kafanıza yerleşmiş oluyor. o sebeple ilk bölümü çıtır çerez izlemelik düşünerek açtığım için ne oluyor ya diyerek izlemeyi bırakıp rahat ve odaklı bir zamana ayırmıştım. şimdi ise mükemmel bir şekilde akıyor, akış şekli de çok garip. neden sardığını hala anlamıyorum. dediğim gibi konunun en koyu yerinden muhabbeti dinlemeye başlamışsınız gibi bir hava hakim. hem konuyu kaçırdığınız için mesafelisiniz, hem de söylenenler ilginizi çekiyor. mikemmel
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"the sopranos" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim