tobe hooper'ın yazıp yönettiği, 1974 yılında gösterilmiş olan amerikan filmi.
sally büyükbabasının mezarının tahrip edilmiş olabileceğini öğrendiğinde, o ve belden aşağısı felçli kardeşi franklin araştırmak için arkadaşlarıyla birlikte yola çıkar. ailelerinin eski çiftlik evine dolambaçlı bir yoldan gittikten sonra, yan evde yaşayan bir grup çılgın, katil serseri keşfederler. grup, insan derisi maskesi takan elektrikli testere kullanan leatherface tarafından birer birer saldırıya uğrarken, hayatta kalanlar kaçmak için ellerinden gelen her şeyi yapmalıdır.
sally büyükbabasının mezarının tahrip edilmiş olabileceğini öğrendiğinde, o ve belden aşağısı felçli kardeşi franklin araştırmak için arkadaşlarıyla birlikte yola çıkar. ailelerinin eski çiftlik evine dolambaçlı bir yoldan gittikten sonra, yan evde yaşayan bir grup çılgın, katil serseri keşfederler. grup, insan derisi maskesi takan elektrikli testere kullanan leatherface tarafından birer birer saldırıya uğrarken, hayatta kalanlar kaçmak için ellerinden gelen her şeyi yapmalıdır.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "mercimek çorbasını protesto eden kellepaçacı" tarafından 03.01.2021 01:34 tarihinde açılmıştır.
1.
74 yapımı tırt bir film. ilk film olduğu için tırt demiyor sanırım kimse. bana göre ise en güzel film 2003 yapımı olan. şu saatte iyi gider.
devamını gör...
2.
yazara* göre tarihin en iyi korku filmidir. abd'de bu yaşananların gerçek olduğuna/olabileceğine inanan sayısız insan olmuştur zamanında. yine abd'de bazı yerlerde senelerce durmadan sinemalarda gösterilmiş bir filmdir. sürekli, sıklıkla filmi izlemeye giden insanlar olmuştur bu dönemde.
ikinci filme korku/komedi diyebiliriz. hayatınızda görebileceğiniz en absürt filmlerden biridir. yani izlemeden anlaşılamaz.
sonraki birkaç film tırttır ama 2000'li yıllarda çıkan bir filmi oldukça iyidir.*
filmi esas korkunç kılan şey, leatherface'in sanki tavuk doğruyormuş gibi soğukkanlılıkla insanları katletmesidir. çengele mantosunu asar gibi insanların vücutlarını çengele geçirmesidir. hem de canlı canlı! bi de ne biçim aileydi lan o!?
1974 tarihli orijinal testere katliamı filminin süresinin standart bir filme göre kısa olması belki de yapımı daha da efektif hale getirmiştir. ilk izlediğim zamanı hatırlıyorum da. dehşete düşmüştüm resmen ve küçük de değildim, ergenliğimin sonlarında falandım o zaman. tahmin edersiniz ki o yaşta bile filmden bu kadar etkilenmişsem bir de 12-15 yaşlarında falan izlesem halim ne olurdu diye bir nevi şükrediyorum olayın böyle olmadığına.
meşin surat diye adı/lakabı türkçeye çevrilen leatherface cidden de ürperti yayan bir karakter. öyle ki, kendisi bir michael myers gibi sanki insan değilmiş gibi kendisini algılatabilecek kadar "fantastik". sanki asla öldürülemezmiş gibi bir hava veren tiplemeler bunlar, esasen bir insandan fazlası olmamalarına rağmen. burada bir de leatherface'in ailesi de ayrı bela ki o gudubet ve sanki 1 milenyum yaşındaymış gibi görünen "grandfather"a ayrı parantez açmak lazım. sanki böyle kan tadınca diriliyor. yani aslında ölmüş... öyle gibi algılanabiliyor cidden.
esasen fantastik elementler içermeyen ancak birçok fantastik/tabiatüstü korku filminden daha da fantastikmiş gibi olan bir film bu. yani öyle sıra dışı bir etki bırakıyor izleyicilerinde. bana göre tarihin en iyi korku filmidir. bunu yineliyorum. ha, 4.000-5.000 arasındadır izlediğim korku filmi sayısı ama zannetmiyorum ki beni bundan daha dehşete düşürebilecek bir film olsun, izlemediklerim arasından. martyrs gibi başka yönlerden dehşete düşüren filmler de var elbette ama safi korku dendiğinde teksas elektrikli testere katliamı'nın üzerine tanımam.
ikinci filme korku/komedi diyebiliriz. hayatınızda görebileceğiniz en absürt filmlerden biridir. yani izlemeden anlaşılamaz.
sonraki birkaç film tırttır ama 2000'li yıllarda çıkan bir filmi oldukça iyidir.*
filmi esas korkunç kılan şey, leatherface'in sanki tavuk doğruyormuş gibi soğukkanlılıkla insanları katletmesidir. çengele mantosunu asar gibi insanların vücutlarını çengele geçirmesidir. hem de canlı canlı! bi de ne biçim aileydi lan o!?
1974 tarihli orijinal testere katliamı filminin süresinin standart bir filme göre kısa olması belki de yapımı daha da efektif hale getirmiştir. ilk izlediğim zamanı hatırlıyorum da. dehşete düşmüştüm resmen ve küçük de değildim, ergenliğimin sonlarında falandım o zaman. tahmin edersiniz ki o yaşta bile filmden bu kadar etkilenmişsem bir de 12-15 yaşlarında falan izlesem halim ne olurdu diye bir nevi şükrediyorum olayın böyle olmadığına.
meşin surat diye adı/lakabı türkçeye çevrilen leatherface cidden de ürperti yayan bir karakter. öyle ki, kendisi bir michael myers gibi sanki insan değilmiş gibi kendisini algılatabilecek kadar "fantastik". sanki asla öldürülemezmiş gibi bir hava veren tiplemeler bunlar, esasen bir insandan fazlası olmamalarına rağmen. burada bir de leatherface'in ailesi de ayrı bela ki o gudubet ve sanki 1 milenyum yaşındaymış gibi görünen "grandfather"a ayrı parantez açmak lazım. sanki böyle kan tadınca diriliyor. yani aslında ölmüş... öyle gibi algılanabiliyor cidden.
esasen fantastik elementler içermeyen ancak birçok fantastik/tabiatüstü korku filminden daha da fantastikmiş gibi olan bir film bu. yani öyle sıra dışı bir etki bırakıyor izleyicilerinde. bana göre tarihin en iyi korku filmidir. bunu yineliyorum. ha, 4.000-5.000 arasındadır izlediğim korku filmi sayısı ama zannetmiyorum ki beni bundan daha dehşete düşürebilecek bir film olsun, izlemediklerim arasından. martyrs gibi başka yönlerden dehşete düşüren filmler de var elbette ama safi korku dendiğinde teksas elektrikli testere katliamı'nın üzerine tanımam.
devamını gör...
3.
bana göre tarihin en korkutucu korku filmidir. ben bunu iyi ki ilk kez 18 yaşımda falanken izlemişimdir diyorumdur ki o yaşta bile dehşete düşmüştüm seyrederken. bunların benzerlerini üstteki tanımımda söylemişim zaten ama filmle ilgili epey enteresan bir şeyler öğrenmek isterseniz yönetmeninin başlığına yazdıklarıma bir göz atabilirsiniz: (bkz: tobe hooper)
devamını gör...