1896 yılı yapımı georges méliès’ın sessiz kısa filmi. filmin türkçe anlamı gibi filmde sihirbazlık gösterisiyle bir leydiyi kaybedip, tekrar yerine getiriyor melies. imdb:5,8/10.
filmin orijinal ismi: escamotage d'une dame chez robert-houdin
filmin orijinal ismi: escamotage d'une dame chez robert-houdin
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "karanliktakimum" tarafından 28.03.2022 22:28 tarihinde açılmıştır.
1.
1896 yılı georges méliès’ın yönettiği sessiz ve kısa film. hatta o kadar kısa ki 1 küsür dakikada bitiyor.
bu arada sayın ateist kaplumbağa ‘nın dediği gibi, bir zihin okuma durumu yok*. çünkü başlıkları düzenlerken, işim hafifleyince yönetmen bazlı filmleri sırayla izleyeceğim dedim kendi kendime. malum melies’ın film süreleri kısa ve nedense beni gerçekten etkileyen bir kişi. ben de ondan başladım izlemeye. yani çiplik zihin okumalık yani komploluk bir durum yok*).
neyse efendim filme gelelim. orijinal ismi escamotage d'une dame chez robert-houdin , ingilizceye ise the vanishing lady olarak çevrilmiş; yani kaybolan kadın. filmin ilk sahnesinde yere bir örtü ve üzerine sandalye yerleştiren melies, leydiyi sahneye davet ediyor. sandalyede oturan leydinin üzerine örtü örtüyor ve leydimiz pufff. tabi film 126 yıllık; haliyle kadının kaybolma anında yumuşak geçiş yok. demek istediğim film şeritleri kadının var iken ve yok iken olan kısımları direkt birleştirilmiş. sonrasında filmlerde kullandığı kendi dilinde mizahı kullanarak kadının yerine iskelet geliyor. bu iskeleti bir yerden tanıyorum demiştim; muhtemelen the house of the devil filmindeki iskelet* . iskeletin üzerine örtülen örtüyle bu sefer leydimiz ortaya çıkıyor tekrar ve film bitiyor. leydinin geri geliş sahnesindeki geçişi başarılı; kaybolma anı gibi geçiş belli olmuyor fazla.
melies’ı gerçekten o dönemde olup tanımak isterdim. filmlerde de o heyecanı görünüyor çünkü. hugo filminde de ben kingsley o heyecanı çok güzel yansıtmış. izlemek isteyenler için zamanınızı da almayacak filmi aşağıya bırakıyorum. iyi seyirler.
bu arada sayın ateist kaplumbağa ‘nın dediği gibi, bir zihin okuma durumu yok*. çünkü başlıkları düzenlerken, işim hafifleyince yönetmen bazlı filmleri sırayla izleyeceğim dedim kendi kendime. malum melies’ın film süreleri kısa ve nedense beni gerçekten etkileyen bir kişi. ben de ondan başladım izlemeye. yani çiplik zihin okumalık yani komploluk bir durum yok*).
neyse efendim filme gelelim. orijinal ismi escamotage d'une dame chez robert-houdin , ingilizceye ise the vanishing lady olarak çevrilmiş; yani kaybolan kadın. filmin ilk sahnesinde yere bir örtü ve üzerine sandalye yerleştiren melies, leydiyi sahneye davet ediyor. sandalyede oturan leydinin üzerine örtü örtüyor ve leydimiz pufff. tabi film 126 yıllık; haliyle kadının kaybolma anında yumuşak geçiş yok. demek istediğim film şeritleri kadının var iken ve yok iken olan kısımları direkt birleştirilmiş. sonrasında filmlerde kullandığı kendi dilinde mizahı kullanarak kadının yerine iskelet geliyor. bu iskeleti bir yerden tanıyorum demiştim; muhtemelen the house of the devil filmindeki iskelet* . iskeletin üzerine örtülen örtüyle bu sefer leydimiz ortaya çıkıyor tekrar ve film bitiyor. leydinin geri geliş sahnesindeki geçişi başarılı; kaybolma anı gibi geçiş belli olmuyor fazla.
melies’ı gerçekten o dönemde olup tanımak isterdim. filmlerde de o heyecanı görünüyor çünkü. hugo filminde de ben kingsley o heyecanı çok güzel yansıtmış. izlemek isteyenler için zamanınızı da almayacak filmi aşağıya bırakıyorum. iyi seyirler.
devamını gör...
2.
bence filmde bildiğiniz röntgen cihazı tanıtılıyor. * ilk röntgen cihazının ortaya çıktığı tarih 1895. film 1896'da çekiliyor. ortada sevimli bir illüzyon var. bence manidar bir durum. kadın iskelete dönüştükten sonra yeniden ete kemiğe bürünüyor. iskeletin kadının röntgen filmi olduğu aşikar. röntgen çektirmekten korkmayınız temalı bir film görüyoruz burada. * sonuçta cihaz yeni çıkmış, cihazı insanlara sevdirmek ve benimsetmek lazım. çok zekice bir algı operasyonu görüyorum ben bu filmde. melies'ın zekası ve nüktedanlığı bu tezimi kesinlikle kuvvetlendirir nitelikte. * yalnız bugüne kadar ürettiğim en zorlama argüman da bu oldu. fakat çok mantıklı. ben ikna oldum. kesinlikle kadının röntgenini çekiyor. aksini iddia eden çip takmıştır ve yazarların zihnini okuyordur. * bu güzel başlık için teşekkür ederiz. o çip meselesi daha çok başınızı ağrıtacak diye düşünmekteyim. hep benjamin nedenyahu'nun işleri bunlar...
devamını gör...