orijinal adı: el diario de tita
yazar: laura esquivel
yayım yılı: 2016
yazarın acı çikolata üçlemesinin ikinci kitabı olan bu kitapta bir önceki kitapta ana karakter tita'nın yaşadıklarını bu kez onun tarafından, günlüğünden okuyoruz.
yazar: laura esquivel
yayım yılı: 2016
yazarın acı çikolata üçlemesinin ikinci kitabı olan bu kitapta bir önceki kitapta ana karakter tita'nın yaşadıklarını bu kez onun tarafından, günlüğünden okuyoruz.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "emine pir zola" tarafından 30.03.2024 14:12 tarihinde açılmıştır.
1.
laura esquivel tarafından yazılan can yayınları'nın bastığı 328 sayfalık roman. aynı zamanda yazarın yazdığı acı çikolata kitabının ikincisi diyebiliriz. adından da anlaşılacağı üzere kitap günlük şeklinde basılmış. burada şikayet ettiğim konu günlük gibi gözükmesi için okuru kör etme yeminleri etmiş olmaları. kitap beyaz değil okunması zor bir sarı renge basılmış. yetmemiş kötü bir güzel yazı stili kullanılmış. zaten sarı ve karanlık sayfalar yüzünden okumak zor değilmiş gibi yazıyı çözmeye çalışıyoruz. ama durun bitmedi. bir de tita için yazılmış bazı mektuplar var ki, aman allahım, karınca duası. berbat basım eleştirim bu kadar.
konusuna gelecek olursak ilk kitap ile tamamen aynı şeyleri anlatıyor. tek fark her şeyi tita'nın bakış açısından ve onun ağzından okuyoruz. duygularını ve yaşadıklarını daha iyi anlıyoruz. ilk kitapta olmayan bazı atlanmış dönemler hakkında da bilgi veriyor günlük. aynı zamanda sadece tita'nın bildiği küçük ayrıntıları da öğreniyoruz. konu büyük oranda aynı olmasına rağmen yine de okurken keyif aldım. ilk kitaptan sonra sıkıcı gelebilir ve gerekli değil ama tita'yı daha iyi anlamak için bence okunmalı.
konusuna gelecek olursak ilk kitap ile tamamen aynı şeyleri anlatıyor. tek fark her şeyi tita'nın bakış açısından ve onun ağzından okuyoruz. duygularını ve yaşadıklarını daha iyi anlıyoruz. ilk kitapta olmayan bazı atlanmış dönemler hakkında da bilgi veriyor günlük. aynı zamanda sadece tita'nın bildiği küçük ayrıntıları da öğreniyoruz. konu büyük oranda aynı olmasına rağmen yine de okurken keyif aldım. ilk kitaptan sonra sıkıcı gelebilir ve gerekli değil ama tita'yı daha iyi anlamak için bence okunmalı.
devamını gör...
2.
laura esquivel’in acı çikolata üçlemesinin ikinci kitabı tita’nın günlüğü.
bu üçlemede en sevmediğim kitap bu oldu. evet, ilk kitapta havada kalmış bazı şeyleri açıklaması bakımından güzel bir kitaptı ama aynı kitabı ikinci kez okuyormuşum gibi hissetmekten kurtulamadım. iki kitabı arka arkaya okumak çok iyi fikir değil, biraz zaman bırakmak lazım.
tita’nın iç dünyasına daha ayrıntılı bakmak için yazılmış bir kitap diyebiliriz. baştan sona yemek tarifleriyle birlikte önceki kitaptaki zaman dilimini anlatan tita’nın günlüğünden oluşuyor. ilk kitap da tita’nın iç dünyasını epey gösterdiği için bu kitap dediğim gibi ikinci kez okuyormuşum hissi verdi.
kitaptaki karakterlerden birinin günlüğünü okuyacak olsam bu kişinin john brown olmasını çok isterdim. bu kitapta biraz daha yakından tanıdık bu adamı ama asıl onun iç dünyası çok ilgi çekici olurdu. başına gelenleri bu kadar sakin karşılaması... içeride neler oluyor merak ettiriyor.
kitabın basımının da direkt günlük gibi olması hoş görünse de el yazısını hiç beğenmedim. çok dikkat dağıtıcı ve okuması zor buldum.
okunabilir bir kitap ama acı çikolata’dan çok sonra okumak lazım.
bu üçlemede en sevmediğim kitap bu oldu. evet, ilk kitapta havada kalmış bazı şeyleri açıklaması bakımından güzel bir kitaptı ama aynı kitabı ikinci kez okuyormuşum gibi hissetmekten kurtulamadım. iki kitabı arka arkaya okumak çok iyi fikir değil, biraz zaman bırakmak lazım.
tita’nın iç dünyasına daha ayrıntılı bakmak için yazılmış bir kitap diyebiliriz. baştan sona yemek tarifleriyle birlikte önceki kitaptaki zaman dilimini anlatan tita’nın günlüğünden oluşuyor. ilk kitap da tita’nın iç dünyasını epey gösterdiği için bu kitap dediğim gibi ikinci kez okuyormuşum hissi verdi.
kitaptaki karakterlerden birinin günlüğünü okuyacak olsam bu kişinin john brown olmasını çok isterdim. bu kitapta biraz daha yakından tanıdık bu adamı ama asıl onun iç dünyası çok ilgi çekici olurdu. başına gelenleri bu kadar sakin karşılaması... içeride neler oluyor merak ettiriyor.
kitabın basımının da direkt günlük gibi olması hoş görünse de el yazısını hiç beğenmedim. çok dikkat dağıtıcı ve okuması zor buldum.
okunabilir bir kitap ama acı çikolata’dan çok sonra okumak lazım.
devamını gör...
