1.
bir ankara fenomeni. bildiğimiz avrupa birliği normlarına girmediği için üretimi duran tofaşlar için ankara gençlerinin ürettiği kelime.
devamını gör...
2.
bir avuç osbircinin zeytinyağı tenekesinden yapma arabaları modifiye edip, toplum huzurunu kaçırma, tehlikeli araç kullanma, eşkiyalık yapma, serserilik yapma ve trafik kanunlarını yerle bir etme gibi eylemleri gerçekleştirirken kendilerini legalize etmek için buldukları güzelleme kavramıdır.
not: doğru düzgün araç kullanan, kanunlara saygılı kardeşlerimizi tenzih ederim.
not: doğru düzgün araç kullanan, kanunlara saygılı kardeşlerimizi tenzih ederim.
devamını gör...
3.
ilk defa bugün bu gruba mensup biriyle tanıştım. hatta dalin kokan tofaş'ına bindim. skandal.
babasıyla çok kavga etmiş tofaş için. keşke baban korunsaydı da böyle bir evlâda sahip olmak zorunda kalmasaydı.
kendi anlatımına göre keko değil. zaten aksanlı ve argo konuşmuyor.*
yere ekstra yakın olmak hiç hoş bir şey değil. kısa boyluları anlamış oldum. ilk defa bir tanesine bindiğim için* araç olması gerektiği gibi 5 kişilik değil 4 kişilik. beyimiz elinden gelse arka koltuğa oturup arabayı* sürüyor. motoru değişik sürekli değişik değişik sesler geliyor. ses sistemi desen o biçim. allah'ım bir de müzik açayım dedi ki dur kapat hemen dedim.* direksiyonu da oyuncağa benziyor.
aracın yolda bırakmaması imkansız. en ufak darbede ikiye bölünmemesi namümkün. korkunç. rezalet. skandal. ben hala buna nasıl bindiğime şaşırıyorum ama ay uf ya. kezban arkadaşım kendine göre biriyle fingirdeyecek diye çektiğim çileye bak. tüm bunlar yetmiyormuş gibi çocuğun mersocu arkadaşına ayarlanıyordum. allah sahibine bağışlasın kardeşim.
benden uzak, asfalta yakın olun.
ek: şeyi unutmuşum. farların altındaki cafcaflı ışıkları, kapıların iç tarafında otobüste tutunma yerleri var. bir kaza olduğunda çekip kırabilmek için. aracın her yeri toplama olduğu için teyp meyp hak getire. bir tane cihaz bağlamış paşamız. kusucam sanırım.
babasıyla çok kavga etmiş tofaş için. keşke baban korunsaydı da böyle bir evlâda sahip olmak zorunda kalmasaydı.
kendi anlatımına göre keko değil. zaten aksanlı ve argo konuşmuyor.*
yere ekstra yakın olmak hiç hoş bir şey değil. kısa boyluları anlamış oldum. ilk defa bir tanesine bindiğim için* araç olması gerektiği gibi 5 kişilik değil 4 kişilik. beyimiz elinden gelse arka koltuğa oturup arabayı* sürüyor. motoru değişik sürekli değişik değişik sesler geliyor. ses sistemi desen o biçim. allah'ım bir de müzik açayım dedi ki dur kapat hemen dedim.* direksiyonu da oyuncağa benziyor.
aracın yolda bırakmaması imkansız. en ufak darbede ikiye bölünmemesi namümkün. korkunç. rezalet. skandal. ben hala buna nasıl bindiğime şaşırıyorum ama ay uf ya. kezban arkadaşım kendine göre biriyle fingirdeyecek diye çektiğim çileye bak. tüm bunlar yetmiyormuş gibi çocuğun mersocu arkadaşına ayarlanıyordum. allah sahibine bağışlasın kardeşim.
benden uzak, asfalta yakın olun.
ek: şeyi unutmuşum. farların altındaki cafcaflı ışıkları, kapıların iç tarafında otobüste tutunma yerleri var. bir kaza olduğunda çekip kırabilmek için. aracın her yeri toplama olduğu için teyp meyp hak getire. bir tane cihaz bağlamış paşamız. kusucam sanırım.
devamını gör...