tokyo ghoul

ilk 10'uma almam ama ilk bölümünden son bölümüne etkileyici, merak uyandıran ve görece kaliteli bir yapımdır. hatta ilk bölümü en iyi başlangıçlardan biridir kanımca.

burada bir şeye daha değinmek istiyorum, şu anime başlıklarına kötü, balon, izlemeye değmez diye entry girenleri anlamıyorum. tamam sevmemiş olabilirsin bunu ifade etmen de sakınca görmüyorum ama be adam neden beğenmedin bir yaz neden kötü? çizimleri mi kötü? neden vakit kaybı? aksiyon mu eksik? nedir yani bir yaz da millet ona göre izlemesin. de ki müzikal tarafı iyi olmadığından beni tutmadı. karakter gelişimi abartı geldi. ama bir şey de ah benim gülüm.

anime sevdamı başlatan animedir kendisi. olay çoğu shounen anime ile aynı sayılır. güçsüz karakter giderek bir canavara dönüşür. çizimleri sert ve kanla doludur. yamyam animesi olduğu için doğal olarak +18 bir animedir. içinde yarım yamalak hentailer de bulunur. karakterleri renklidir, neredeyse her karakterin acı dolu bir geçmişi vardır. üzerinde uzun uzun düşünülerek yazılmış bir senaryoya sahiptir. bu anime için söylenmesi gereken kelime nahoştur. hikayesi acıyla doludur.

tokyo ghoul, tokyo ghoul a, tokyo ghoul:re ve re 2 olmak üzere 4 sezondan oluşan anime.izlediğim ilk anime olmasından sonra beni manga koleksiyonculuğuna iten ilk mangadır aynı zamanda.elimde 23 veya 24 tane mangası bulunmakta (çeviriler tam tamamlanmadığı için seriyi henüz tamamlamadım).korku, psikoloji, seinen etiketleri adı altında piyasaya sunulan bir manga.kahramanın bakış açısından da belirtildiği gibi bir 'trajedi' konsepti hakim.kısaca insanların ve ghoulların (insan eti ve kahve dışında vücuduna besin alamayan yaşam formu) mücadelesini konu alıyor.konusu özgün ve sade ancak ilk ciltte bile birçok karakteri sokuyor hikayeye çizer.yani tamam, zaten birçok karakter olmasına alışığım mangalarda fakat aniden birçok karakteri olaya dahil etmek okuru sıkacak ya da kafasını karıştıracak cinsten bir hata (aynı hata birçok mangada da mevcut, bu esere özgü değil).mangada bunun dışında bir kusur göremiyorum, çizimler -özellikle yüz ifadeleri, mimikler- harika açığa vurulmuş.mutluluğu ve üzgünlüğü kolayca açığa vurulabilir olarak görüyorum çizim konusunda, fakat deliliği resmetmek bir nevi delilik gerektiriyor sanki.mangakayı bu açıdan çok tapılası bulurum, mükemmel bir yetenek.

animeye gelirsek...gelmesek mi? re ve re 2 sezonlarına lafımı dokundurmayacağım çünkü en azından çizim konusunda iyiydi.animelerle ilgilenenler bilir, mangada 100 şey varsa animede 100 şeyin 10'u ya vardır ya yoktur.demek istediğim, ya o serinin uzunluğunu göze alarak bir anime çıkartın.tamam hadi kısa tuttunuz, ne diye mangaya göre ilerlerken mangadan ayrı bir sezon çıkartıyorsunuz? ilk sezon mangaya göre gidiyor, ikinci sezonda kafalarına göre bir senaryo yapıyorlar, 3.sezonda mangaya geri dönüyorlar fakat o aradaki kopukluğu mangayı okumayan anlayamıyor.2.sezon sonu ile 3.sezon başı arası o kadar bağlantısız ki, kimin kim olduğunu ve neden işlerin bu yönde ilerlediğini çözemeden animeyi bitiriyorsunuz.bu açıdan çok eleştirdiğim bir anime kendisi.

'' ergen animesi ''olarak adlandırılıyor,kitlesi cidden biraz ergen ama anime güzeldi.yanlış hatırlamıyorsam 2 sezon.ben özellikle 2.sezonu daha çok sevdim.izlenebilir çok harika değil ama çöp olduğunu da düşünmüyorum ( en azından openingleri ve çizimleri güzel ).5/3 diyebilirim.

tokyo'da ghoul denilen insanüstü varlıklar var. kaneki adında bir üniversite öğrencisi rize adında bir ghoul ile buluşmaya gider. daha sonra kaneki, rize'yi evine gitmek için eşlik ederken rize kanekiyi yemeye çalışır. daha sonra yukardan bir vinç rize'nin üstüne düşer ve ölür. organları kanekiye aktarılır ve kaneki yarı ghoul yarı insan olarak hayatına devam eder. izlediğim en sağlam animelerden birisi size de tavsiye ederim.