torpille işe girmek

hem haram yemek hem de çocuklarına yedirmektir. ayrıca başkasının hakkını yediği için kul hakkına girmektir. ahirete inanıyorsa vereceği hesabı düşünmelidir.

bu tarz işe girenlerin yatacak yeri yok. bunun vebali kendilerinden ya da en sevdiklerinden çıksın. insanların hakkına girmek ne demekmiş anlarsınlar.

kısa vadede kazanırlar uzun vadede daha çok kazanırlar. bu tipler her yerde kazanırlar yapacak bir şey yok.

girebilen aldığı parayı çatır çatır yerken, ben hala iş ilanı kovalıyorsam, adamların suçu yok, bu sistemin gözü kör olsun. görüyorum yahu, her ay çatır çatır alıyor maaşını, vasıfsız. sinirlendim bak yine.

kendimiz yapamadığımız için nefret ettiğimiz insanlardır kendileri. dürüst olalım hangimiz istemezdik ki yüksek mertebeli bir dayı?

o torpil bir yerlerinde patlasın

birileri iş bulamadığı için canına kıyarken hala torpille işe giren mahluklar var.
t: midemi en çok bulandıran olaydır.

patlatilarak is yerindekilere yersiz bir şaka yapılabilir.

kimseye kızmıyorum ben artık bu yüzden çünkü başka şans bırakmadılar kimseye. adam memur çocuğu, annesinin babasının uzanabileceği yer belli. ne imkanı varsa zorluyor işte. aç kalıp ölmeyi mi beklesin akp çocuklarından sıra gelene kadar? gelmiyor üstelik. kaç tane arkadaşım var yüz kere kpssye girdiler rekor puanlar alıp elendiler mülakatlarda. ne yapsınlar sizce? özelde asgari ücretle mobbinge mi uğrasınlar? herkes imkanı dahilinde adaleti sağlamaya çalışıyor işte kendince.

sizin tuzunuz kuru tabi. mahluk diye çağırırsınız insanları. hayatınızda hiç muhtaç kaldınız mı 100 liraya? yok.

sonu kotu biter. yapmayin. evet.

kula minnet eylemeyip rızkını hüda'dan aldığını iddia eden bazı riyakârların yaptığı hareket.

bu torpil mevzusu mide bulandırıcı bir olay. sene başında annem bir rahatsızlık geçirdi. acilen mr çekilmesi lazımdı ama 3-4 ay sonrasına gün verdiler. bir akrabanın kulağına gitmiş olay. gelinimiz polis diye araya girip torpil yapsın diye haber göndermiş. anneme o kadar düşkün olduğum hâlde duyar duymaz karşı çıktım. "bir başka hasta insanın hakkına gireceğiz, o işten hayır gelmez." dedim. annem de "doğru söylüyorsun" dedi ve istemedik.

yapmayın, yaptırmayın.

bir de olaya şu açıdan bakın.

tarikatlar yiyeceğine, siz yiyin.
ehehe.

bebek çetesini çökerten savcı acaba işe nasıl girdi?
normal bir şekilde kamuya giriş kaldı mı?

neyse ruhunuz rahat etsin istiyorsanız kamu işini sallayın.
ben öyle ettim, salladım.

türkiye’de kamu veya özel fark etmeksizin neredeyse artık her alana sirayet etmiş bir uygulamadır bu. maalesef milletimizce kanıksanmıştır. acayip bir şekilde bazıları kendilerine hak olarak ta görebiliyor bazen. allah bizi bu torpille işe girme veya işini halletme belasından uzak tutsun.

luayik sistemin ,memur alma ve çalıştırma yöntemi.

türkiye'nin güncel durumudur kendisi.

(bkz: kul hakkı)

maalesef bu ülkenin kanayan yaralarındandır.ve malum dönemde zirvenin zirvesini yapmıştır.bu devran elbet döner...

türkiye'de çok kanıksanmış bir konudur torpil. kötü olan kısım bu. o kadar içselleştirilmiş ki övünç haline getirilmiş bir şeydir. istemediğinizde de enayi yerine koyulursunuz.

bununla ilgili atatürk'ün bir anısı olması lazım. vakti zamanında birileri birilerini işe koymuş. atatürk'ün kulağına gitmiş bu. yanındakiler demiş "aman efendim işte bu kişi falanca yerde okudu, şu işleri yaptı, şöyle alanında başarılı, böyle kıymetli bir kişi" atatürk'ün cevabı " o kadar başarılı bir kişiyse başka yerde de başarılı olur, aç kalmaz".

bizim elimizden bunu aldılar işte. ha atatürk'ten önce de vardır bu tür şeyler, genetiğimiz böyle çünkü. maalesef çözümü de yok.

maalesef bazen hakkını almak için bile torpile başvuran insanlar var. bakıyorsun adama gerçekten o liyakat var. bu bu işe layık diyorsun. mülakatta elenmemek için bir bakıyorsun torpil aramaya başlamış. nedenini sorduğumda, " demişti.
cevap verememiştim. çelişkiler ülkesiyiz vesselam.

son zamanlarda referansla karıştırıldığını görüyorum. torpil dediğimiz şey, liyakatsiz birinin, işe alım için gerekli adımlara dahil olmayıp, tepeden inme şekilde işe yerleştirilmesi.

referans dediğimiz şey de, iş için yetkin kişilerin, o iş ya da başka işler için yetkin kişiler tarafından, çalışan arayan kişiye önerilmesi durumu. bu önerilme sonrasında, işe alınacak kişi ne kadar iyi olursa olsun, en azından patron ile bir son görüşme yapar. gerçekten denildiği kadar var mı diye. genelde de iyi çıkar ve işe başlar.

referans, tecrübeyle ya da profesyonel ve/veya sosyal ilişkilerle kazanılır. doğru ilişkiler kurmak - her ne kadar dışarıdan bakınca yavşakça gözükse de - işin bir parçasıdır. dolayısıyla, o torpilli yea diye kendinizi avutmayın. torpil öyle bir şey değil.