yeğenimin lisedeki velisiydim.
bir gün izin kağıdı almak için okuluna gittim.
kağıdı yazdırıp ders öğretmenine vereceğim ve yeğenimi sınıftan alacağım.

sınıfın önüne geldim.
kapı kapalı.
içeriden müthiş bir gürültü, patırtı geliyor.
bizim zamanımızda gürültü gelen sınıfta öğretmen yoktur ve sınıf başı boş kalmış demekti.
bu mantıkla kapıyı çalmadan açtım ve içeri girdim.
bir de baktım öğretmen sınıftaki masasında oturuyor.
kapıyı çalmadan girdiğim için ; öğretmenden nasıl utandım bilemezsiniz.
yanına gittim, kendilerinden özür diledim.
''sınıfı boş sandım'' diyerek tekrar af diledim.
ve kısa bir sohbette bulunduk.
''ne bu çocukların hali'' diye sordum.
''bir sürü yasak var, çocuklara dokunamıyoruz, sonucu da bu işte'' şeklinde cevap verdi.
neyse...
kağıdı verdim, yeğenimi aldım.
kapıdan çıkıyoruz.
bir öğrenci, kapının yanındaki öğrenci masasının üzerinde oturuyor.
oturulacak sıra veya sandalye ; ne derseniz deyin.
sırada değil masada oturuyor.
elinde telefon.
sinirlendim.
''in o masadan, sıraya otur'' dedim.
bana ters, ters baktı, sözüme aldırmadı.
''dayağı yersin bak'' dedim.
''dövemezsinki, çünkü öğrenci dövmek yasak, cezası var'' dedi.
''ben öğretmen değilim, dayağı yediğinle kalırsın, ceza felan da almam.'' dediğimde...
sesini çıkarmadan yerine geçip oturdu.
öğretmenle göz göze geldik.
birbirimize tebessüm ettik ve sınıftan çıktık.

bu adam olmaz çocuklar şimdi kafa sözlükte trollük yapıyor.
umurumda bile değiller.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"trollerin liseli çocuk kişiliğinde hayata devam etmesi" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim