tüm çerezleri kabul et butonuna basıp leblebiye rastlamak
başlık "echabrenef7091" tarafından 18.11.2023 17:05 tarihinde açılmıştır.
1.
olabilecek en büyük talihsizliklerden biridir kanımca. sen gir internet sitelerinden birine, ekranın aşağısında ''tüm çerezleri kabul et'' butonu belirsin, o butona bas ve bir tane bile fındık, fıstık, antep fıstığı, badem, kaju olmasın. düşünsene, bütün çerezler leblebi. hiç hoş olur muydu? olmazdı elbet. şans nedir? kimin için vardır? bazılarımız için. bazılarımız içinse ş harfinin alttaki çengeli bile yoktur. adı onun için şanstır zaten. herkes için olabilse adı adalet olurdu. kimimiz ev ekonomisinin altını üstüne getiren kajular, zulalanmış antep fıstıkları, ballı buzlu bademler içinde sarhoştan beter hâllere gelirken kimimiz de leblebilerle bakışıp dururuz. çorumlulara küfrederiz bazen, ''ulan meşhur ola ola bununla mı meşhur oldunuz?'' gibisinden...
o butona basan elinize küfredersiniz çorumlulardan sonra. ''okusaydım da mal bulmuş mağribi gibi atlamasaydım hemen'' dersiniz ama iş işten geçmiştir. hiçbir çareniz kalmaz. bulduğunuza şükretmek veya siteye bakma işini başkasına devretmek gibi iki seçenekten başka hiçbir çareniz... bilgisayara bir yumruk indiresiniz gelir de ekonominiz kötüdür, o aklınıza gelir. sonra bilgisayarı kapatır, fişi çeker ve olanları unutmak amacıyla normalde yüzüne bakmadığınız, hatta varlığını bile o an hatırladığınız 500 sayfalık kitabınız yönelir, onu okumaya başlarsınız. o denli meyletmişsinizdir ki şu çerez işini unutmaya, o kitap artık edebiyat tarihinin en sürükleyici kitabıdır. bitiremezseniz bile belli bir sayfaya gelirsiniz. sonraki günlerde yine unutulur o kitap. sizi tüm çerezleri kabul etme pişmanlığını unutup yeni bir fırsat vermiştir ama siz nankörlük edersiniz. hayat da böyledir, o kitaplar hep unutulur da iki gram çerez yiyeceğim diye leblebilere sığınırsınız.
''fıstığına, fındığına, kajusuna tutuldum
şansıma kendimi leblebilerle haşır neşirken buldum
ben ettim siz etmeyin, boş verin tüm çerezleri
ayarlara girin de ayarlayın iyisi mi
ben ki ortamlarda ünlenmiş bahtsız bir bedevi
o leblebileri sevmeye sevmeye kabul etmek mi medeni?
kuruyemişçi haytası bile isteye leblebi koyacak
hadi oradan, yememenin de kabahati bize kalacak
arif olan der ki ''ben bir sorayım müşteriye''
belki boynu kıldan incedir, belki de düşkün zevkine
ne diye dayatırsın o tüm çerezleri kabul et şıkkını?
amma meraklanma, mağdur alır bir gün hakkını
sonlara yaklaşırken bu amaçsız şiirde
internet canıma lânet ettirdi, yorgunum bu şehirde
teknoloji de teknoloji, internet de internet...
bugün de çok şikâyet ettik, allah'ım sen helal et''
o butona basan elinize küfredersiniz çorumlulardan sonra. ''okusaydım da mal bulmuş mağribi gibi atlamasaydım hemen'' dersiniz ama iş işten geçmiştir. hiçbir çareniz kalmaz. bulduğunuza şükretmek veya siteye bakma işini başkasına devretmek gibi iki seçenekten başka hiçbir çareniz... bilgisayara bir yumruk indiresiniz gelir de ekonominiz kötüdür, o aklınıza gelir. sonra bilgisayarı kapatır, fişi çeker ve olanları unutmak amacıyla normalde yüzüne bakmadığınız, hatta varlığını bile o an hatırladığınız 500 sayfalık kitabınız yönelir, onu okumaya başlarsınız. o denli meyletmişsinizdir ki şu çerez işini unutmaya, o kitap artık edebiyat tarihinin en sürükleyici kitabıdır. bitiremezseniz bile belli bir sayfaya gelirsiniz. sonraki günlerde yine unutulur o kitap. sizi tüm çerezleri kabul etme pişmanlığını unutup yeni bir fırsat vermiştir ama siz nankörlük edersiniz. hayat da böyledir, o kitaplar hep unutulur da iki gram çerez yiyeceğim diye leblebilere sığınırsınız.
''fıstığına, fındığına, kajusuna tutuldum
şansıma kendimi leblebilerle haşır neşirken buldum
ben ettim siz etmeyin, boş verin tüm çerezleri
ayarlara girin de ayarlayın iyisi mi
ben ki ortamlarda ünlenmiş bahtsız bir bedevi
o leblebileri sevmeye sevmeye kabul etmek mi medeni?
kuruyemişçi haytası bile isteye leblebi koyacak
hadi oradan, yememenin de kabahati bize kalacak
arif olan der ki ''ben bir sorayım müşteriye''
belki boynu kıldan incedir, belki de düşkün zevkine
ne diye dayatırsın o tüm çerezleri kabul et şıkkını?
amma meraklanma, mağdur alır bir gün hakkını
sonlara yaklaşırken bu amaçsız şiirde
internet canıma lânet ettirdi, yorgunum bu şehirde
teknoloji de teknoloji, internet de internet...
bugün de çok şikâyet ettik, allah'ım sen helal et''
devamını gör...