türk futbolunun en flaş transferi

hagi'dir.galatasarayli değilim ama adamin attiği hemen her gol sanat eseri.üstelik oyun kurucu olarak da görev yapar kendisi.

hadi size okumalık bir şeyler yazayım gençler. pazar sabahı bundan dahi iyi bir yazı bulamazsınız okumak için. bu sadece futbolla ilgili bir yazı olmayacak aynı zamanda yakın geçmişimiz hakkında da bilgi sahibi olacaksınız.
1982 dünya kupası. brezilya efsane bir kadroya sahip. brezilya'nın efsane hocası tele santana, zico, socrates, eder,kaleci carlos....
kupa tarihinin gelmiş geçmiş en iyi kadrolarından biri olarak açıklanıyor otoriterler tarafından.
fakat o sene futbolda italya rüzgarları esmektedir. futbolun altın prensi çıkar o sene italya'dan.
(bkz: paolo rossi)
brezilya o sene favorisi olduğu kupadan rossi'nin hat-trick yaptığı maçta 3-2 yenilmekten kurtulamaz ve elenir.
(1983 senesinde türkiye- italya maçında inönü stadında dünya şampiyonu olan italya'yı seyretme şansı bulanlardanım)
1985 türkiye.....
türkiye ekonomisi; 24 ocak kararları, 12 eylül darbesi, ardından gelen turgut özal dönemi.ortalıkta yeni türemiş milyarder iş adamları boy göstermektedir. bir otoparkta yıkamacılık yapan malatyalı turan çevik de 30 yaşında dudak uçuklatan bir servete sahip olduktan sonra malatyaspor başkanlığına getirilir.
1986 dünya kupası...
tele santana, ispanya'da kaldıramadığı kupayı meksika'da kazanmak istiyor. zico son dünya kupası'nı oynayacak. sao paulolu gol kralı careca, guaranili stoper julio cesar, torinolu junior, udineseli edinho, corinthianslı walter casagrande kadroda.
çeyrek finalde rakip fransa. fransa'nın kadrosunda michel platini ve beşiktaş'ın eski teknik direktörü jean tigana da var.
brezilya, careca'nın golüyle yakaladığı üstünlüğü koruyamıyor; platini beraberliği getiriyor. penaltılara giden maçta,brezilya eleniyor..
10 haziran 1988...
turan çevik hakkında milyonlarca dolarlık hayali ihracat dosyaları nedeniyle davalar açılıyor ve gıyabi tutuklama kararı çıkıyor. çareyi yunanistan'a kaçmakta bulan turan çevik, malatyaspor başkanlığından ayrılıyor; yerine çevik'in desteğiyle malatya'da ayakkabıcılık yaparken henüz 32 yaşında milyonlarca dolarlık servete kavuşan iş adamı nurettin güven geliyor. kongrede bir konuşma yapan güven'in
"biz maradona'ya bile teklif götürdük. 9 milyon dolar teklif ettik. 12 milyon dolar istediler. samimi söylüyorum, istanbul'da bir iş adamımız biraz fedakarlık gösterirse bu futbolcu ile anlaşırız. malatyaspor'u dünyaya tanıtacağız." sözleri alay konusu oluyor.
15 temmuz 1988...
gazetelerde malatyaspor'un carlos, serginho ve eder'le anlaştığı; carlos'un türk vatandaşı yapılacağı; futbolcuların bir iki gün içinde yurda geleceği yazılıyor. hatta o günlerde üç yabancı oynatma hakkı olduğu için carlos'un türk vatandaşı yapılacağı yazıyor. serginho ve eder'in 750'şer bin dolar; carlos'unsa 560 bin dolar alacağı açıklanıyor. her galibiyet için 1500 dolar prim vaat ediliyor. basında paranın kaynağının kim/kimler olduğu enine boyuna sorgulanıyor, nurettin güven'in kişisel serveti ve ilişkileri ile ilgili iddialar ayyuka çıkıyor.
23 temmuz 1988...
güven, güvensiz çıkıyor iyi mi. brezilya'dan 3.5 milyara eder, carlos ve serginho'yu transfer ederek adını duyuran malatyaspor başkanı nurettin güven'in transfer ettiği şeyhmus için inegölspor'a verdiği 125 milyon liralık çek karşılıksız çıkıyor.
28 temmuz 1988...
malatyaspor sezon açılışında aşka gelen nurettin güven,şampiyon olmaları halinde gelecek sezon maradona'ya malatyaspor forması giydireceğini eder'i kendi nüfusuna kaydettireceğini söylüyor. ancak güven 32, eder 31 yaşında olduğundan hukuken mümkün değil.
4 ağustos 1988..
carlos, eder ve serginho'nun aldığı parayı duyan brezilya'nın üç yıldızı edmar, valdo ve ricardo "bize 300 bin dolar verin, hemen türkiye'ye gelelim." diyor.
14 ağustos 1988...
adanaspor'da yıllarca forma giyen ahmet kahraman'ın jübilesi için adanaspor'la malatyaspor karşı karşıya geliyor. kaleci carlos, ilk kez malatyaspor forması giydiği maçın 22. saniyesinde gol yiyor ve 12. dakikada oyundan alınıyor. ayrıca aynı gün adıyamanspor'un sezon açılışına katılan, adıyamanlı nurettin güven, gösterilen ilgiyle hızını alamayıp havaya ateş açıyor;
"gerekirse adıyamanspor'a da brezilyalı getiririz." diyor.
10 ekim 1988...
yapılan astronomik transferlere rağmen beklediği sonuçları alamayan malatyaspor'un başkanı nurettin güven, son günlerde hakkında çıkan uyuşturucu kaçakçılığı iddialarıyla ilgili olarak yasal işlemlerin de başlamasıyla birlikte arkasında dağ gibi borçlar bırakarak istifa ediyor ve şehri terk ediyor. 2 hafta sonra balkan kupası'nda dinamo tiran'la oynayacak olan malatyaspor, deplasman masraflarını karşılayacak parası olmadığı için yardım kampanyası başlatıyor.
1988-1989 malatyaspor kadrosu...

18 haziran 1989...
nurettin güven uyuşturucu kaçakçılığı ve ruhsatsız silah taşımak suçlarından tutuklanıyor. bir ay sonra bu suçlardan tahliye edilip karşılıksız çekten yeniden tutuklanıyor.
13 kasım 1989...
malatyaspor'un sezon başında serbest bıraktığı 35 yaşındaki serginho, brezilya'nın devlerinden santos'a transfer oluyor.
20 mayıs 1990...
üç brezilyalı yıldızdan yalnızca kaleci carlos kalıyor ve 44 puanla malatyaspor küme düşüyor.
malatyaspor sayesinde lig tarihimizin en büyük transferleri yaşanıyor.

peki hikayenin baş aktörü nurettin güven'e ne mi oldu?
onuda siz araştırın dostlar. ama her zaman dediğim gibi;
futbol asla sadece futbol değildir

en iyi kara para aklama yöntemlerinden bir tanesidir futbol sektörü. güzel bir örnektir türk futbol tarihi açısından. bence en flaş transfer rıdvan'ın fenerbahçe'ye transferidir. bir de tarık transferi vardır ki o da çok karanlık bir mevzudur. neler var neler.
#2233523

çok büyük isimler geldi ülkeye. geldikten sonra yıldızı daha da parlayanlar da oldu, yıldız olarak gelip sönenler de. 3 büyük takımın da dünya transfer piyasasında söz ettiren transferleri oldu. anelka, alex, guti, q7, jardel, sneijder.

tüm bu isimler tartışılır ama türk sporunun gördüğü en büyük yıldız, en büyük isim tartışılmaz. allen iverson. ya allen iverson nasıl geldi zamanında hâlâ aklım almıyor. deron williams ile birlikte gelmişlerdi bir de.

anelka'dir. diğer tüm flaş transferler kariyerinin sonlarına doğru türkiye ligini tercih etmiştir. anelka ise prime döneminde istese real madrid'de oynayacak durumdayken paragöz kardeşleri yüzünden fenerbahçe'yi tercih etmiştir. gerçi sivasspor ya da adanaspor biraz fazla para verseydi orada bile oynardı.

beni en çok şaşırtan transfer kesinlikle anelka'dır. yani dünyanın en gözde yıldızlarından birini o yaşta türkiye'ye getirtmek...

hagi elbette ki erişilmesi çok güç bir kariyer yaşadı türkiye'de ama 30 veya 31 yaşında gelmişti ülkemize. kendisi bile o yaştan sonra böyle bir kariyer dönemi beklemiyordur herhalde. ayrıca hagi'nin öncesindeki kulüp kariyeri hiç de parlak değil. evet en büyük takımlarda oynamış ama açın istatistiklerine bakın; hiç de parlak değil. zaten kendisi "karpatların maradonası" lakabını milli takım kariyeriyle edinmiştir. bir nevi messi'nin tam tersi. çok başarılı bir milli takım kariyeri oldu hagi'nin ama gs'ye gelene kadar kulüp takımı kariyeri öyle değildi.