türkan şoray'ın livaneli'yi yönetmenliğe yönlendirmesi

zülfü livaneli'nin anılarını derlediği rüzgarlar hep gençtir isimli kitabında yer verdiği olaydır.

türkan şoray yeşilçamın dört yapraklı yoncasının en önemli yapraklarından biridir. birçok filmde oynamış olan türkan sultan çok sayıda salon filmi ve melodram yanında selvi boylum al yazmalım (film), devlerin aşkı (film) ve sultan (film) gibi unutulmaz filmlerde de başrol oynamış ve çok başarılı olmuştur. yönetmen olarak da sinemada görev alan türkan sultan sinema ile ilgili ciddi bir bilgi ve birikime sahip olmuştur geçen zaman içinde.

zülfü livaneli ise aslında bir edebiyat insanı olan ama müzik yeteneği ile ünlenen bir isimdir. birçok insanın ezbere bildiği şarkıları yapan zülfü livaneli yirminin üzerinde de kitap yazmış ve bir edebiyatçı olarak da onlarca prestijli ödül elde etmiştir.

bu iki büyük isim bir dost toplantısında karşılaşırlar. ve o zamana kadar otobüs (film), sürü (film), maden (film), yılanı öldürseler (film) ve yol (film) gibi eserlerin müziklerini yapmış olan zülfü livaneli'ye türkan şoray bir film çekmeyi düşünmesi gerektiğini söyler. zaten uzun zamandır sinema üzerine kitaplar okumakta olan zülfü livaneli bunun üzerine film yapmaya karar verir. tek neden türkan şoray'ın telkini değildir elbette. ama türk sinemasının bu kadar önemli bir isminden gelen bu öneri bir ışık yakmıştır.

zülfü livaneli sinema serüvenine yaşar kemal'in çok önemli bir romanından aynı adla sinemaya uyarladığı yer demir gök bakır (film)i ile başlar. film iki uluslararası ödül kazanır. ardından sis (film)i gelir. bu filmde antalya altın portakal film festivalinde en iyi film ödülü kazanırken yurt dışından da ödüllele döner. son filmi olan veda (film)inden on altı yıl önce ise zülfü livaneli ve türkan şoray şahmaran (film)'de buluşurlar. hikaye başladığı yere dönmüş olur.