türkiye cinsel açlığın afrikasıdır

bazı toplumlarda kadınlar baskılanırken, erkekler serbest bırakılıyor.

bu toplumların kızlara "kır dizini otur, düzgün giyin, bunu giyme, şunu yapma, evinde otur" vb. şeklinde demesi ayrı bir ironi, erkeğe de "erkeksin, her şeyi yaparsın, erkek adamın m*lı meydan olur" vb. demeleri de ayrı bir ironidir. birini yererken birini övmek sağlıksız bir düşüncenin ürünüdür.

bu yetmezmiş gibi bir de erkekler, sevgililerine, eşlerine bu baskıcı toplumlardan öğrendiği/gördüğü şeyleri uygulayarak, "bunu giyme, şunu yapma, bu olmamış" gibi absürt bir durumu kıskançlık olarak isimlendiriyorlar. zaten bir insan, hangi ortamda neyi giyip giymeyeceğini bileceği bir olgunluktadır. insanların birbirini kısıtlaması sevgi değil baskıdır. bir insan zaten bir şeyleri abartıyorsa sorun var demektir.

kıskançlık demek, sevdiğini kısıtlamak değil, onu bir şeylerden sakınmaktır. sakınmakla ve baskıyı/kısıtlamayı ayırmayı bilmeyenler kıskanıyorum diyor, önce aradaki farkı öğrenmeleri gerekiyor.

gelelim türkiye cinsel açlığın afrikasıdır sözüne, maalesef baskıcı toplumlar yüzünden insanlar, cinsellik kavramına istediği gibi erişemiyor/ulaşamıyor. bu toplumlar da kızlık zarı olarak bilinen hymen'e resmen bir tabu gözüyle bakıyorlar. buna namus kavramı yükleyecek kadar da anlamsız bir düşünceye sahiptirler.

bu da hem kız kişisinin hem de erkek kişisinin cinselliğinin önünde büyük bir engeldir. bu yüzden her iki tarafta da farklı yollarla cinselliğe erişmeye çalışıyor. cinsellik kavramı bu toplumlar da hâlâ tabu olarak görünse de çoğunluk bu tabuyu bir gizli bir şekilde aşıyor ama gel gör ki bu bilinmesine rağmen kimse bu durumu kabullenmiyor. sorarlarsa bu tabu hâlâ varlığını sürdürüyor. insanlar gerçeği bildiği halde açık açık söylemeye çekinirler; çünkü toplum baskısı bunu frenler. fakat bu baskıyı yapanlar da gerçeği bal gibi biliyor.

doğru söz . fakat şu sıralar baskı altında ki arkadaşların yaşamlarına takılıyorum .
basit bir örnek le bu kısıtlamalar da nasıl sıkıldık .
anladım ki bazılarının hayatları evdeki kısıtlamalardan ibaret.
medeniyet önemli aile içinde .
güven önemli
şu cahilliği atsak üzerimizden . ne cinsellik ne de aile içi yaşam standartları böylesine kötü olur du .

dünyanın hemen hemen her yerinde kadınların sosyal durumu maalesef ikinci plandadır. medeni olan batılı toplumlarda büyük oranda düzeltilse bile hala var olan eşitsizliği tam olarak ortadan kaldırılamadı. en azından batı toplumu bu konu üstünde çalışıp olabildiğince düzeltiyor.
biz ve bizim toplumumuz ne yapmalıdır?
bunu düzeltmek için önce sorunu ve ve sebeplerini saptamak için biraz bilgi edinmek lazım. bu yüzden kadınların neden ikinci plana itildiği ile ilgili meraklısına iki kitap önereyim.

düne kadar dünya - jared diamond
antropolog,biyolog ve coğrafyacı olan jared diamond afrika, asya, avustralya ve özellikle yeni gine bölgelerindeki kabileleri inceleyerek onların yaşamlarını ve kültürlerini inceliyor. özellikle din, yiyecek ve sosyal bağlar kısımlarını okursanız maalesef dünyada kadınların durumlarının iç burkan nedenlerini anlayabilirsiniz.

hasta toplumlar - robert b. edgerton
psikolog ve antropolog olan robert edgerton tarafından yazılmış olan bu kitapta toplumların din ve kültürlerindeki yanlış ve zararlı uygulamaları ısrarla nasıl sürdürüldüğünü anlatıyor. bu zararlı düşünce ve uygulamaları ''bizim dinimiz bu tanrımız öyle istiyor'' diye nasıl inatla sürdürdükleri, bazen bu zararlı dini ve kültürel uygulamaların bir toplumu nasıl yok oluşa süreklediğini örneklerle tek tek anlatıyor. insan psikolojisi ve toplum sosyolojisi arasındaki çıkar ilişkileri ile toplumun yaşaması için konulan kuralların nasıl bozulduğunu anlatıyor. toplum ilişkileri kısmında kadının toplumdaki konumu ve durumu detaylıca anlatılıyor.

ülkeside orta afrika cumhuriyetidir.

buz gibi bir realitedir. ulan bir gün yolda yürüyorum iki genç kendi aralarında, “kanka geçen kız meslek lisesinin önüne gittim, birisi göz kırptı bana acaba yatağa atabilir miyim bunu” diye yanındaki arkadaşına soru soruyor.
yanındaki de, “göz kırptıysa kesin verir kanka, bence numarasını al oradan yürü” diye de sorusuna cevap veriyor. vallahi ben utandım onlar konuşurken.

düşünsenize kızın göz kırpmasından tahrik olan ve de verici olduğunu düşünenler var bu ülkede. sonra neden tc vatandaşı böyle dediğimiz zamanda da sen türk düşmanı mısın diyorlar. aha dangalak her şey ortada niye bu malları yerin dibine gömmeyeyim ben. ne alaka türk düşmanı olmayla? ayrıca eleştirdiğimiz kişinin türk olduğu alnında mı yazıyor? bsg ya…

bak bak bak.neymis bir göz kırpmasından tahrik oluyormuş. bir kadın olarak kendine hiç sordun mu bu elemanlar neden böyle düşünüyor diye? neden sadece bir göz kırpmasını verme mesajı düşünüyor diye? siz kadınlar için cinsellik bir ödül. ve erkekler de yani bizler de bu ödülü almak,kapmak adına ne dersen de türlü soytarılıklar,oyunlar yapıyoruz. bu ülke de hiç bir kadın sevgilisine, eşine, flörtüne hiç "seni istiyorum,yada seninle sevişmek istiyorum" dedi mi? yada demiş mi? bu tür isteklerin tamamı biz erkeklerden siz kadınlara gelmiştir ve gelmektedir.sen ilişkilerini bir birey olarak değil bir prenses olarak yaşarsan,kendini de bireysel manada bir kadın olarak değil de bir ödül olarak görürsen yarışmacılar da o ödülü almak için her yol mübah der ve yapar. yahu evliyken bile eşinize sırf ders vermek için başım ağrıyor diyenler siniz siz neden bahsediyorsun? başka bir coğrafya da yaşıyor olsan görmeyeceğin ilgiyi bizlerden bekliyorsun sonra türkiye cinselliğin afrikası buz gibi realitedir diyorsun. türk düşmanlığı senin içine işlemiş boşuna "türkiye cinsel açlığın afrikası buz gibi realitedir" diyerek kılıf uydurma.

direkt ya da dolaylı olarak ülkenin her anlamdaki durumuna etki eden konudur. acilen çözülmesi gereken bir problemdir. emin olun yaşanan her sorunun bir tarafında bu konunun etkisi vardır. keşke cinsel istek diye bir şey olmasa da insanlar rahat rahat mutluca yaşasalar...

abi herkes seks etsin de kurtulalım ya.

sözlük grubu filan olsun. *ikişemeyenleri eşleştirsin. iki taraf tamam derse hadise cereyan etsin.

en azından açlığa bir katkımız olsun.

(bkz: izmir cinsel tokluğun nirvanasıdır)

şahsen kendimi cinselliğin güney afrika cumhuriyeti seviyesinde tutmaya çalışıyorum. cezayir olmaktan kendimi men ettim, ilk kurşuna ihtiyacım yok, onu vakti zamanında attık çok şükür, ikincisini de. gerçi ilki zoraki bir keleş temizliğini andırırken ikinciler tutukluk yapan g3 modundaydı. bir sonraki hedefim cinselliğin palmo de majorca'sı olmak.

gel de tayfun'a bu ülkede olan biteni anlat..

dövmecinin pompalı tüfekle ateş açması olayında güvenlik kamerası kaydının altına yapılan yorumları gördüm.

kızın biri elemanın pompalı ile vurulup düşmemesi durumunu açıklarken sağlam vücudu varmış düşmemiş yazmış.

adam vurulmuş hatta ölmüş galiba ama altına elemanın biri de benim de vücudum sağlam kahve içmek ister misiniz minvalinde bir şey yazmış.

bu örnek cinsel açlığın sınırı olmadığını gösteriyor bence.

acayip bi' tespit yau bu.

bir yerde görmezsem rahat edemiyorum
anamdan babamdan çok görüyorum bu müthiş tespiti.

ilk kim çıkarttıysa ivedi bi' şekilde plaket falan çözülmeli
ben ne yazmışım lan böyle bir övünmeli.

toplum olarak bu osuruk klişe cümlelerden sıyrılamıyoruz
kendi düşüncelerimiz yok, kendi fikrimiz yok
konuyla ilgili kendi fikrini beyan etmek yerine elleri ovuşturup türkiye cinsel açlığın afrikasıdır yazmak daha kolay geliyor.

ilginç baya.