türkiye’de erkek cinayetlerinin pek sallanmaması

malumunuz türkiye’de erkek cinayetleri ne hikmetse akıl almayacak bir şekilde göz ardı ediliyor. işçi ölümleri, trafik kazaları, asker ölümleri vs sıradan birer olaymış gibi geçiştiriliyor. cinayet işin içine girdiğinde ‘primatlar hesaplaşmış’ ‘doğal seçilim’ yazanlar dahi var.

erkek ‘şiddetinden’ dolayı öldürülen ‘kadınlar’ üstünden sanki bütün erkekler caniymiş gibi bir algı yaratılıyor. bu kısım zaten başka bir başlık konusu, 2019-2020 yılında 235 kadın cinayetten hüküm giymiş.

2018 yılında bu ülkede 942 erkek , 197 kadın hayatını kaybetmiş olup 2019 yılında ise 629 erkek cinayete kurban giderken 181 kadınımız da katledilmiştir.

bu ülkenin temel sorunu insana değer verilmemesi olup cinsiyet fark etmeksizin eğitimsizliğin eseridir. yoksa erkek de kadın da aynı yaşam eşitliğine sahiptir. biri diğerinden üstün değildir.. yaşadığı için de öldürüldüğü-öldüğü için de.

not: ben ne anlatıyorum aşağıdakiler ne anlıyor. hoff.

çok özür dileyerek, bu erkeklerin kaç tanesi acaba karıları tarafından boşanmak istediği için ya da kıyafeti biraz kısa diye ya da namussuz diye veya kıskandı diye öldürülmüş sorarım size ? ama öldürülen her kadın için her erkeğin bahanesi var. bu çok saçma bir kıyaslama. aynı şey değil azıcık mantıklı olalım lütfen.. ölen askerler demişsiniz ki biz onlara şehit diyoruz öldürülmüş asker değil. işçi ölümleri ve trafik kazalarında ölenlerin hepsi erkek mi ? ya da bu tarz kazalarda ölen insanlarla kocası sevgilisi ya da tanımadığı bir erkek tarafından sadece güçsüz olduğu için öldürüleb sadece kıskandığı ya da o kıt aklıyla namusunu temizlediğini düşünen bir erkek tarafından öldürülen bir kadını kıyaslamanız normal mi. gerçekten çok ayıp... belli ki başınıza gelmemiş inşallah ta gelmez. aynı şey olmadığını acı bir şekikde anlarsınız ki hayatınız boyunca utanırsınız şu tanımınızdan

kardeşim benim burada konumuz bu değil. kadının toplumumuzdaki yerinden dolayı kolaylıkla işleniyor bu cinayetler. kaç erkek sırf görüşmek istemediği veya ayrılmak istediği için birinden dayak yedi, öldürüldü? kaç erkek acaba bir şey dersem beni döver mi, öldürülür müyüm korkusuyla geçirdi ömrünü? kaç erkek acaba boşanırsam ailem ne der, babam beni evine kabul eder mi, toplum nasıl düşünür diye soru sordu?

demem o ki; toplumumuzda soframızdaki yeri öküzümüzden sonra gelen kadınlarımız kadar hangi erkek çekti çileyi?

lucifer yine sözlük yazarlarının sinir uçlarına dokunuyor.

sosyal medya feministlerine göre olmayan cinayetlerdir. bir erkek bedeninin ormanlık alandan çıkması, çöplükten çıkması, kemiklerininin ormanlık alanda 10 ay sonra bulunması pek önemli değildir. bunun karşısında durmazlar. işten çıkmış eve giderken para isteyen tinerciden yediği bıçaktan dolayı ölmesi pek önemli değildir. parkta yürüyüş yaparken boğazından bıçaklanman bir şey ifade etmez. çünkü mutlaka vardır işin içinde bir şeylik.

kadın/namus cinayeti dünyanın en aşağılık olaylarından biridir. bunun önüne geçilmeli ve engellenmesi için her şeyi yapmamız lazım. lucifer'in bahsettiği esas olay bütün bu cinayetlerin esas sebebinin eğitimsizlikten kaynaklandığını söylemek. sonuna kadar da haklı.

ülkede o kadar çok şey oluyor ki kendimi hayatımızı bir kenara bıraksak bile hepsine aynı oranda reaksiyon gösteremiyoruz bilader. affet.

ayrıca kusura bakma da konuya yanlış yerden girmişsin. trafik kazası, işçi ölümleri cinsiyetten bağımsız bir toplum sorunu.

erkek cinayetlerini tabi ki önemsiyoruz, bunu erkek şiddeti sonucu erkekler tarafından öldürülen kadın cinayetleri ile kıyaslamak çok gereksiz ve anlamsız. zira kadınlar, ciddi bir çoğunlukla karşı cinsin, çoğunlukla da tanıdıkları birinin saldırısına uğrayarak öldürülüyorlar ve bu yüzden daha çok ön planda konu ediliyor. kısacası burada sıklık söz konusu olduğu için daha sık bundan bahsediliyor. erkekler ise çoğunlukla kendi cinsleri tarafından öldürüyorlar. sonuçta çoğunluk erkeğin hem kendi cinsine hem de karşı cinse uyguladığı bir vahşet söz konusu. çok abes ve rahatsız bir başlık olmuş.

1 e 10 vermiyor..

başlığı açan yazara yüzde yüz katılıyorum. fiziksel ve psikolojik şiddetin her türlüsüne, cinayetlerin her türlüsüne karşı olmalıyız. toplumun özellikle bu konuda birbirine kenetlenmesi şart. merkezimizde insan olmalıdır.

cinayetlerin sebep sonuç ilişkileri farklıdır. yalnızca cinayet gözüyle bakılmaz olaylara. kadın cinayetleri oldukça spesifik ve ayrı değerlendirilmesi gereken bir durum.

bahsettiğiniz örnek o kadar abes ki , bir insanın cinsiyeti yüzünden öldürülmesiyle kazaya ihmalkarlığa kurban gitmesi hakkında çok fark var. örneğin bir iş kazası düşünelim kimse kalkıpta burada genelde erkekler çalışıyor o yüzden burada iş kazası olsun demiyor ama bir kadın sırf güçsüz görüldüğü için yada tecavüz nedeni ile öldürülebiliyor bu tamamen o insanın cinsiyetine bağlı oluyor. bu dediğiniz şey demek gibi neden herkes siyahi insanların ölümlerini önemsiyor beyaz ölümleri niye hafife alınıyor. çünkü konu ayrımcılık, ötekileştirme , bastırma, güç gösterisi...

erkek cinayetlerini yapanların erkek olmasından olabilir, burada öldürülenden ziyade öldürenle alakalı olabilir, kadın cinayetlerinde ise ikisi de dikkate alnırı. kapik

türkiye'de insanlar en içte kendinden başka hiçbir şeyi sallamaz

sanırım böyle bir olay var çünkü açtığım şu haber başlığına (bkz: evli kadın yasak ilişkisi olduğu adamı bıçaklayarak öldürdü) hiç ilgi olmadı ama tersi olsaydı tanımlarla ,küfürlerle dolardı başlık.erkek bir kadın tarafından öldürünce illa arkasında sebep vardır deniyor, erkek öldürülünce olayın arka yüzüne hiç bakılmıyor. ayrıca öldüren tarafın hiç bir şekilde haklı sebebi olamaz.söz konusu namus ise boşanılır,maddi ve manevi tazminat açılır.şiddet görüyorsa hukuka başvurulur, aileye haber verilir .
bir insanın öldürülmesi bu kadar kolay olmamalı.bazılarıda 100 haksız öldürülen kadına 1 haksız öldürülen erkek kıyaslanamaz diyor.şaka mısınız ölümün sayısı mı olur? 1 can neyse kalan 100 canda hepsi ayrı ayrı candır

kimsenin erkekleri ötekileştirdiği hatta değersizleştirdiği yok. bu konu üzerinden bile cinsiyetçi bir yaklaşım çıkarıp, kendinize saçma sapan alanlar açmaya çalışıyorsunuz.

cinayetin hiç bir haklı sebebi olamaz. cinayet meselesi üzerinden bile üstüne yürüdüğünüz konu “ kadınlara pozitif ayrımcılık” yapıldığı yaklaşımıdır. böyle bir yazım dili ile zaten vurgulamak istediğiniz şeyin cinayet değil, tamamen kendi kafanızın içerisinde ki saçma sapan “ cinsiyet ideolojiniz” olduğu çok açık.

üzgünüm ama sizin gibi bireylere saygı duyamıyorum ve sizi toplumun kanayan yarası olarak görüyorum. her şeyin içerisinde penisinizin size sağladığı ayrcımlığı vurgulayabileceğinize inanan bir avuç cahil sürüsünden başka bir şey değilsiniz. insanlık olarak ileri gitmek isteyen, nitelikli bir vizyonunuz olsa, kadın/ erkek ayırmaz “ bu insanlar birbirini niye öldürüyor?” diye düşünür ve buna çareler geliştirmeyi amaçlarsınız. böyle bir iletişimin dili ve açılacak başlığı da bu olmaz zaten.

ayrıca, dünyada ki genel psikopatların ortalaması alındığında, en fazla cinsiyet erkek çıkıyor. önce partnerine ve varsa çocuklarına sonra ise çevresine yayılan bir şiddet ve öldürme dalgası var. boş- beleş bilmeden, araştırmadan, veri toplamadan başlıklar açıyorsunuz.

eğer ataerkil yaşama bu kadar meraklı iseniz, afrika ya da benzeri ilkel bir cografyada kabile hayatına dahil olabilirsiniz. kafanıza 2 tüy takar, belinize peştemal sarar , sırtınıza kürk alır oturursunuz.

bu tarafta işiniz yok sizin.

erkek ölünce o kadar üzülünmez lan zaten. yumurtası sınırlı olan taraf dişidir. cefayı çeken taraf da dişidir. erkek sperminden ise çok bulursun.