türkiye'de kimsenin kimseye tahammül edememesi

uzun süre boyunca düşünmeye gerek olmayan konudur.

sokak röportajları, sözlüklerdeki entryler, tartışmaların kavgaya dönüşmeden sonuçlanmaması vs vs.
birçok sebep var hepsini yazmaya üşendim şimdi.

fikir ayrılığı tamam da memlekette kimsenin kimseye saygısı yok, üstüne tahammül de yok.
farklılıkları görmezden gelmek bu kadar mı zor.

en çok da trafikte şahit olduğum durum.

eğer bir insanın yaşam kalitesi kötüyse nezaket zaten ikinci plandadır. afganistan'da yaşayan biri ile norvecte yaşayan birinin nezaket, vicdan ve duyarlılık seviyeleri arasında uçurum fark vardır. zaten türkiye de afganistan olma yolunda ilerliyor..

doru. bu gündem hepimizi delirtti hepimiziiii.

elini cebine attığında bacağını tutan insan tahammülsüzdür. her işin kaynağı para.

bazılarının gerçekten tahammül konusunda insanları zorladığı aşikardır.

ama muhtemelen büyük bir çoğunluk, ortak bir görüşle (bunun nedeni olarak) aynı şahıs üzerinde anlaşma sağlayabilir miş gibi görünüyor..

sıkıntıdan ve haksızlıklardam ötüriü. akşama kadar kuyruklarda, tıklım tıklım otebistlerde geçen bir ömürden ne ola!

hepimiz kafayı yedik, tahammül edilecek bir yanımız kalmadı da ondan.

yok bu doğru değil. her şeyi kabul etmek zorunda değiliz.

her fikre saygılı değilim. kokuşmuş fikirleri savunan salak ya da saplantılı tipleri çekmek zorunda değilim.

kimsenin kimseye tahammül edememesine tahammül etmek tahammül edilebilir gibi değil.

türkiyedeki sadece siyasal değil sosyal rejim de rekabetçi otoriterlik ve sosyal darwinizm arasında bir yere. buna göre düşününce çok şey çözülüyor

afedersin kıç kadar sözlükte 30 baş insanız. burada bile neler oluyor.
ne türkiyesi muhterem?
herkes çıldırmış, saracak yer arıyor patlayacak! ama ya sevdiklerine kıyamıyor ya da kendine.
insanlar bizzat devlet eli ile birbirinden nefret ettirilmiş durumda çünkü.
bizden değilsen hiçbirşeysin isimli aşağılık düşünce tarzı damarlara kadar işlemiş. kimsenin kimseye tahammülü yok.
hayat pahalılığı almış başını gitmiş korkunç bir ekmek kavgası var.
adaletsizlik almış başını gitmiş. insanlar mülakat rezilliğine takılıp intihar ediyor.
hak yeniliyor hak!
insanların hakkı yeniliyor ve buna çözüm bulacak hiçbir kurum yok! hepsi yozlaşmış, kadrolaşmış ele geçirilmiş. insanlar gidip derdini anlatacak kişi kurum bulamıyor.
e bu kadar cendereye aldığın insan ne yapacak güzel kardeşim? bu insan nerede patlayacak? kime patlayacak? hırsını neyden alacak?
düşünemiyor ki bir kere. çaresizlik sarmış başını çünkü.
kafasının içinde filler tepişiyor. bizde diyoruz ki insanlar neden bu kadar tahammülsüz.
ya ne olacaktı? ne bekliyorduk ki?

tahammülüm yok, gözlerinde bir damla yaşa kıyamam...

çünkü herkes kendini çok çok önemli biri zannedip her hakkı kendine meşru görüyor sonra umursamaz duyarsız bir sosyopat ile tanışınca aslında bir böcek kadar değerleri olmadığı gerçeği ile yüzleşiyorlar.
herkes mi ahlaksız olur bu topraklarda?
paranla iş yaptırırsın işi yapmazlar tepelerine çökünce eşkiya derler, lüks bir restorana gidersin yemediğini içmediğini hesaba yazarlar hiç hesap ödemiyorum gelin alın bakayım dersin sorunlu müşteri olursun, sıfır araba alırsın kazalı çıkar bayiyi boşver distribütörü arabanın arkasında durmaz.
dün bir haber okudum çocuğun 175 dosyası var mahkemede 175!
benim çözümüm basit düzenimi koruyacak ailemi koruyacak kadar kötülük ve şiddet sahibi olmak, yakınlarım harici kalan tüm insanlara çocuk ve hayvanlar hariç tabii, böcekmiş gibi davranmak.
el üstünde tutuluyorum böyle yapınca, tamam sevgisiz biriyim ama saygılı biriyim lakin her ne oluyorsa uçak bile bu sınırlardan içeri girince insanlara bir hal oluyor ve ben o saygı elbise mi çıkarıyorum, arada iyi insanlarda kaynıyor ama fark ettiğimde bir şekilde telafi ediyorum onun harici kimseye tahammülüm yok ve herkese hamam böceği gibi bakıyorum.

ülke şartları yüzünden olduğu fikrine pek katılmıyorum, konu üzerinde biraz düşününce. arkadaş, bu ülkenin şartları bize de aynı yahu! biz neden kimseye hakaret etmeden, küfretmeden, kimseyi vurmadan falan yaşayabiliyoruz o zaman? hükümetin yaptıklarını savunmak mümkün olmamakla beraber, millet ruh hastası ve bunun da hükümet kaynaklı olduğunu hiç sanmıyorum.