türkiye’de obezitenin giderek artması

gözlemlediğim kadarı insanımızda genel bir obezite sorunu var. mesela yabancı insanlarla temas halinde olduğum için biliyorum mesela avrupa erkeklerinde göbek olsa bile geniş omuz ve sırt yapısı nedeniyle daha sağlıklı duruyorlar. mesela bizim erkekler dar omuz kambur sırt ile zaten ofsayt olmuş durumdalar. kadınlar daha vahim durumda 30 yaşından sonra göbeği olmayan kadın görmedim.

obezite genel bir sağlık sorunudur. sağlıksız bireyler zaten ithalata bağlı sağlık sektöründen yük oluşturmaktadır. böyle sağlıksız nesillerin çoğalması ile sgk çökme noktasına gelecektir. biz almanya ve fransa değiliz bunu anlamamız lazım.

teknoloji ilerlemesiyle alakalı olabileceğini düşündüğüm durumdur. akşama kadar telefon, bilgisayar başında oturup sürekli hormonlu gıdalarla beslenmek sebep olabilir.

son ekonomik durumla beraber birçok kişi için doğru olduğunu düşünmediğim önerme. adamın gıdaya kadar para vermesi gereken çok şey var, haliyle kalan parayla da ihtiyaçların bile artık lüks sayıldığı ülkemizde bunun dışına pek çıkamıyor.

milketce yemeyi zaten severiz .karantinanın da tetiklediği durumdur .

karbonhidrat ağırlıklı beslenmenin sonucunda olacağı baştan belli olan durumdu. sağlıklı beslenen bir insan sofrasından yumurta, süt, et, tavuk, balık ve sebzeleri eksik etmez ama bu yiyecekleri alabilmek için tc sınırlarında biraz para harcamak gerekiyor. insanlar ay sonunu zor getirirken mecburen ekmek, makarna, patates yiyor. bu yiyeceklere zararlı diyemem onlara da ihtiyaç var ama devamlı aynı biçimde beslenilirse sonuç kaçınılmaz.

kendi işlerini başkasına yaptırmak, tembelleşmek obezitenin temelini oluşturmakta beraber yanlış beslenme.

protein alamıyoruz.

et balık yiyemiyoruz.

doymak için sürekli pilav ekmek makarna yemek zorundayız.

köle gibi çalışıp spor yapacak vakit bulamıyoruz, gayet normal.

kilo almayan bir ben varım sanardım, ben de almışım. önceki gece iki gün süren stres ve üzüntüye müteakip mide ağrısının meyvesi olarak; gece birden uykumdan nefes alamaz halde boğazım yanarken uyandım. güç bela kardeşlerim ve babamın yardımı ile nefes boruma kaçan kusmuktan kurtulup kendimi acile atınca acilde kaç kilo olduğumu merak etti işgüzarın biri; neyse çıktım ki ben diyeyim 2 sız deyin 4 kilo almışım.* ne ara aldım dersem cevabı da basit. pandemi dolayısı ile kardeşlerimden biri olmazsa ikisi 7/24 sürekli evde, annem olacak örümcek beyinli 'kardeşlerin varken koşma koşu bandında ayıp koca kızsın' diye tutturunca hareketsizlikle beraber almışım haliyle...
endokrinim* ve dahiliyeci el ele bir liste verdiler. akşam bir leğen semizotunu otladım. gözümde büyüyor bu 4 kilo, ilk defa bu kadar aldım. tuhaf olan iştahım da öyle açık ki, bugün boğazım tahriş olduğu halde* bir kilo salatalığı yemişimdir. *
neyse ki balık-tavuk- yeşillik şeklinde beslenince kolay kilo veriyorum da o balık fiyatları ne allahsızlar?
neyse; bu kilolar daha çooook ot kaldırır.

kalitesiz yiyecek, kalitesiz kültür, kalitesiz çevre, kalitesiz hayatla sonuçlanıyor. obezite bunun sadece küçük bir sonucu, yani buz dağının görünen kısmı. esas sorun içimizde, psikolojimizde yatıyor.

deveye sormuşlar boynun niye eğri diye, nerem doğru ki demiş; dedirten başlık

geçen gün burger king e girdim. öğrenci olduğum dönemde aldığım o hayvan gibi menülerin yerini minicik aşırı pahalı menüler almış. ekonomik kriz obezite sorununu ortadan kaldıracak gibi duruyor.

öküz gibi yemekten hep bunlar.

dandik karbonhidratlı besinleri çok fazla tüketmek zorunda kalmaktan oluyor. her sabah en ucuz ve en hızlı kahvaltı poğaça, simit en az maliyetli akşam yemeği makarna. arada bir indirim kuponu gelirse katkı maddeli hamburgerler, dönerler.

gerçi sağlıklı beslenme programının uygulanabileceği bir hayatı yok insanların zaten bu tipte olsa herkesin hayatı yiyecek, abur cubur sektöründe firmalar iflas eder.

bazı cahil yöneticilerce bolluktan fazla yemekten olduğu düşünülür.
ancak sağlıklı beslenme olmadığı için halk kilo alıyor, obez oluyor. spor salonuna gitmek zaten hayal asgari ücretli için.
tek haneli gıda yok, 50 lira olmuş 5 lira değerinde. çok kötü haldeyiz umarım bunlar defolup gider de 5 yıla toparlarız.

bide ekonomi kotu derler. evet.

kalitesiz beslenmenin nedeni sebebiyle oluşan sıkıntı.

valla bende dikkat ettim kendime. ben normalde etçil bir insanım. kilo alınca dedim ekmeği makarnayı iyice azaltayim. iş yerinde hep pirinç pilavı bulgur pilavı falan çıkıyor ya. evde yapmıyorum zaten.
eti azaltıp işte etin her türlüsünü tavuk balık vs.
sonuç daha çok kilo aldım.
bu sefer şekerli şeyler yedim .
abur cubur yedim. makarna pilav derken.
bence protein diyeti mantıklı demek ki.
hem doyurucu hem ekmek falan yemiyorsun. hem uzun süre tok tutuyo.
tabi bizimki yaşla alakalı bir durumda.
çok hareketsiz yaşam sonucu oluşuyor bir de.
insanlar eskisi gibi yürümüyor yorulmuyor.