türkiye'de uzun zamandır sanatın her alanının kalitesizleşme sorunsalı

adını ne koyarsanız koyun; beyin göçü, eleştiri korkusu, tek tipleştirme sorunu, ya da aklınıza ne gelirse... türkiye den artık kaliteli işler ; eleştiren, toplumsal sorunları gündeme taşıyan, aydınlatan, kısacası susmayan ve halk için uğraşan, öğreten, söyleyen bir sanat ve sanatçının, zamanla yittiği sorunu var. iktidarla beraber, toplumunda, önceliklerinin değiştiği, ucuzluğun, cahilliğin, fazla bağırınca haklı olduğunu sanmanın, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmanın, sıradan vakalar olarak kabul edildiği bir toplum haline geldi türkiye.

ya da ayrı kardeşim. evet.

sebebi hükümettir. hükümet o kadar kalitesiz ki, o kadar cahil ki, doğal olarak mahsülü de öyle oluyor. cahil bir hükümetin elinde oyuncak olan bir ülkede malesef hiçbir alanda kalite beklenmez, çünkü hükümet bunu hazmedemez. sadece tek bir örnek verecek olursak, atatürk kültür merkezi canına okudular güzelim akm'nin. yazacak daha çok sözüm var da, neye yarar be sözlük?

kalitesiz işlerin göz önüne herşeyi ezip geçerek bulunması ve bulundurulması, bu sebeple gerçek iş yapanların iş yapacak motivasyon, güç ve hevesinin kalmaması. sanat dallarını anlayacak yorumlayacak ya da en azından bilgisi olmasa da biraz ilgisi olacak toplum olmaması çok acı. yaşam derdine düşmüş kölelerin yıpranmış beyinlerine nasıl tekrardan böyle bir haz olduğu hatırlatılır bilmiyorum. sanatın kendisi bir eleştiridir, bir tarih kaydıdır. yapamayınca malesef unutulur, sorun olur.