türkiye'deki hırt sorunu

metrolarda, sahillerde, restoranlarda, meydanlarda mantar gibi yayılan hırtların
medeni yaşama vurdukları darbelerle hissedilen sorun.
bu hırtlar sürü halinde gezerek bulunduğu bölgenin medeniyet seviyesini düşürür, barbarca hareketler sergiler.

türkiye’de hirt sorunu yoktur tenor sorunu vardır

bu hırt dediklerinizin dayak yiyeceği yere gitmediğini biliyorsunuz değil mi?

hem adamları ıslak odunla dövemeyin sonra da şikayet edin ne güzel lan.

steril kent tahayyülüne sığmayan herşeyi bastırma refleksiyle karşılayan, 2018-25 arası akp dönemiyle hayatsızlaştırılan türkdaşlarımın koşa koşa sistem içi rıza üretmek için pırtlattıkları sorun.

buradaki hırtlaşma hortlaşma meselesi bir “davranış sorunu” değil, bir varoluş biçiminin şehirdeki görünürlüğü üzerinden suç ilan edilmesidir. hırt *, bu ülkedeki bastırılmış, yok sayılmış onlarca periferinin çığlığıdır. bunu içten içe bi “etnik refleks”, bi “karakter patolojisi” gibi okumak ümit yoshimitsu özdağ tuzağına düşmek olur.

bu türkiyelistanlıdaşlarımın kullandığı "hırto, hırro mırro" vs yalnızca bir aşağılama değil, iöinde yaşadıkları metropollerin sinir sistemine fazla gelen bir gerçekliğe yönelik ağlak bir sözcük türetmesidir.

“hırt sorunu” diye konuşulan şey aslında çok gerçek bir kırılmanın, çok katmanlı bir toplumsal hikayenin kusturucu boyutlarda yüzeye çıkmış şeklidir. *

sadece hırt diyenler yok ki. büyük ölçüde kürt, yoksul, taşralık öylü erkek figürü üzerinden yürütülen damgalama politikası, sınıf körlüğünün milliyetçilikle el ele vererek içselleştirilmiş ırkçılığı ürettiğini de hergün görüyoruz. *

açıkçası kaba bir ahlaki yargılama yerine yapısal bi okuma gerekli. ülkenin bu “hırt”ları nasıl ürettiğine ve sonra nasıl kriminalize ederek onlar üzerinden onlara benzeyenlere de “medenileştirici şiddet”i meşru hale getirdiğine de bakmak gerek.

bu mevzu, neoliberalizmin ve ulus devletin el birliğiyle işlediği tarihsel sürecin bir ürünüdür. 80 sonrası türkiye biyandan kürt illerini militarize ederken diğer yandan bu bölgelerde tarımı, hayvancılığı, eğitimi çökertip milyonlarca insanı büyükşehirlere göçe zorlamıştır. * * nu insanlar asla tam kentli olmamış, ama artık köylü de değildirler. kapitalizmin, devletin ve nato merkezli jeopolitiğin 40 yılda yarattığı bi enkazı, kültürel uyumsuzluk gibi sunmak, tam anlamıyla herşeyi aklamaktır. devletin kültürel aparatı yoshimitsulaşmaktır. * *

işin bi de bilinçli, planlı şekilde doldurulan suriyeli, afganlıları var ki o da ayrı bi analiz gerektirir.

yani ortada hayvani boyutta nesnel bir sorun var orası doğru ama saptamalar hala sakat be sözlük.

sözlük solperenlerimizin yalamak bir yana paspas attığı sorun.

yıl olmuş 2025 hala aşiretcilik, kan davası, töre cinayeti, çocuk gelin, berdel, beşik kertmesi gibi gelenekleri, görenekleri devam ettiren. tas kafa traşlı apocu ergen eniklerin yarattığı sorundur.

bu hırtlara göre suçlu hep türkler ve türk devletidir endüstriyel toplumun getirisi olarak modern metropollerde yaşayıp da hala ortaçağdan kalma kabile kültürünü devam ettirmeyi ve buna karşı çıkanı ırkçı olarak yaftalamayı kendilerine hak görürler. iyi madem bende kavga ettiğim kişinin mezarını kazıp kafatasından kupa yapıp içine kan doldurup içeyim, bir şey diyene de "yov ne koder ırhcısınız bu benem geleneğim" diye zırlayayım

bunların bir kısmı da aydın, izmir, muğla, antalya, mersin gibi turistik illere gidip oradaki kendi yağında kavrulan yerel esnafı sindirip yutarlar. bu nasıl oluyor derseniz devlet türk devleti olmaktan çıktığı için oluyor. haliyle 4 çocuğu olan mersinli esnaf dayım ne yapacak john wick gibi hepsini indirecek hali yok. işte onun için devletin tekrar türk devleti olması gereklidir.

aramızda kalsın ama her yıl tatilimi bodrumda yapardım bu yıl ayvalıkta yaptım hırtlık sorununun olmadığı galiba tek kalmış yazlık yeri

meseleyi sınıfsal ve tarihsel bağlamından koparıp her ayrıntıyı kültürel determinizme saplayarak çamurdan etnik patolojicilik oynayayan, etno kültürel sapkınlıklar şeysine indirgeyip burjuva kentli duyarlılığının arkasına gizlenme gereği bile duymadan açık açık ırkçı ve milliyetçi restorasyona devam eden sözlüğün yazarlarını görünce üzüldüğüm*, normal sözlük database'lerinde uyuyan 0-1 kümesi. (bkz: tanımı tamamlayacağım derken hayatını kaybeden sözlük yazarı)

ulus-devletin tarihsel varlığını sanki duvarda asılı bi hat sanatıymış gibi mi düşünüyor da bu akıldaneler bir iki eleştiri verdik diye bize "bu hırtlara göre suçlu hep türkler ve türk devletidir" diye yumurtluyor? (ki (gbkz: hırt)ın kaba bir anlamı varmış aynen iade ediyorum kendisine.) inanılmaz korkunç bir ülke burası. erdoğan rejiminden sonra gelecek finans kapitalin tek umudu bu gencolar. non-kürtlüğümüzün tanımının kürtler ve diğer halklar tarafından bu şovenistler yüzünden olumsuz olarak doldurulmaması için mücadelemize devam edeceğiz. kürtler ve 36–42° 26–45°'li gençlerin önüne engel teşkil eden kullanışlı nato eniklerine geçit vermeyeceğiz.

knk bence ilk paragrafı bu kadar süslü yazmak için bir saat düşünmüşsündür.
yemin edebilirim ama kanıtlayamam tabi.

t: var olan sorundur. ben bağlam falan anlamam.
talat paşa <333

hala burjuvazi yok kentlilik üzerinden sorunu normalleştirenleri gösteren başlık.

he ama durur mu kürtlere "kürt" derken sıkıntı çekmeyen bu yaşayıcımız konu türklere gelince "türk" dememek için 36–42° 26–45°'li gençler tabirini kullanıyor. elbette aşırı sol yani marksist-leninist ve maoist uygulamaların iflas ettiği günümüzde işçi-emekçi sınıfını elinde tutmayı beceremeyen bunlar ne yapacaktı? elbette hırto-faşistlerin elinde oyuncak olacaktı.

türk halkının beklentisi belli sayın hırtolar ortaçağdan kalma kabile-aşiret sosyal yapınızı metropollerin göbeğinde yaşatmaya devam etmeyin, yaşatmak istiyorsanız da köyünüze gidin. bakıyorsun kır-taşralı, yoksul, kürt sterotipi üzerinden ağlayanlar var. sonra yine bakıyorsun turizm beldelerindeki eğlence mekanlarından, ihale kovalayan müteahhitlere kadar hepsi kürt. yine bakıyorsun kürt olduğu için cumhuriyet tarihinde işyeri açıp devredemeyen, belediyelerde işe giremeyen, memur olamayan, seçme ve seçilme hakkından yararlanamayan, eğitim ve sağlık hizmetlerinden yararlanamayan allah'ın bir tane kürt kökenli kulu yok.

bunların derdi belli, bir ulus inşa edemedikleri için bunu da türk'e yaptırmak istiyorlar. tıpkı türk'ün beynindeki bir tümör gibi, millet inşa etmeye çalışıyorlar ve bu tümör türk'ün beyninde hissediliyor. türk ise salak değil diyor tedavi olayım, sonra tedavi istediği için suçlu ilan ediliyor. yav türk millet/ulus olmayı becerememiş bunun için yine düşman gördüğü türk'e ihtiyaç duyan 11-13 milyon kürt'ün 4-5 milyonuna anca hitap edebilen şımarık ve marjinal bir güruhun ağlamasını çekmek zorunda mı diyince de japon, koreli, moğol, mançu, tibetli, çinli diye zıplıyor.

mesele sınıfsal ve tarihsel ise aynısını sırf kürt yaşamadı. trabzonlu, konyalı, yozgatlı, sivaslı, gümüşhaneli, aydınlı, kastamonulu, sakaryalı, afyonlu türk de yaşadı, deliorman'dan mübadele ile gelen iki kuruş parası olmayan rumeli türkü de yaşadı kafkastan gelen de yaşadı. bunlar da kır-taşra'dan izmir, istanbul gibi metropollere gittiler hiçbir zaman "egeli olduğum için haaaa" diye bir algıya kapılıp elaleme mermi sıkıp, molotof atmadılar. çevremdeki adanalı, trabzonlu, konyalı, manisalı da kapılmadı niyeyse bu alınganlık bir tek hırtolarda var. bak sen allah'ın işine. niye dertleri belli ağlaya ağlaya davar güder gibi önlerine katıyorlar sol ve ümmetçi abilerini. bir tane de adıyamanlı türk/türkmen sırrı abe'lerini buldular mı ohhhhhh "bakın bizim derdimiz etnofaşizm değil solculuk" diye türk sol ızdırabını tokat delisi etmeye.

sonra bu sovyet-rus beslemesi şimdi iplerini eline ab-d almış az muhterem pek solperen'lere bir azınlık faşisti olarak sadece fiyatı olanlar da nato beslemelerinin enikliğini yapanlarla saf tutuyor. kullanışlı aptallar da bize "aneliz" kasıyor

adam bu vatan benim demiyor bu devlet benim demiyor ki senin gibi düzgün bir isim olsun evlenip çoluğa çocuğa karışayım diye düşünmüyor.
sen sisteme uygun yaşamaya calisirken onun için para kazanmak için her yol mübah.
çünkü yaşadığı komünite ve toprağa bağlılık hissetmiyor.
insan haklarıyla ayakkabılarını silip hepsini tehcir edecek biri gelmediği sürece kardeşlik masaliyla hayal dünyasında yaşayıp sosyal alanda taciz edilmeye devam edileceksiniz.

başıboş köpekler gibi toplatılıp ıslah olana kadar taş ocaklarında 60 derece sıcağın altında çalıştırılması geren organizmalara paspas çeken bol oldukça çözülmeyecek sorun.

bence yanlış önermedir. "türkiye'deki hırt gerçekliği" bence doğrusudur.

1. devlet içerisinde yaşayan malzemenin niteliği -cinsiyet fark etmeksizin- tam olarak bu.

kendi rafine çevremizi türkiye sandık. öyle değil.

2. bu bir kültür meselesidir.

deniz haydutluğu örneği verilir. karşıdan ne koparabilirsem kâr mentalitesi hakim bu topraklarda. beğenmediyseniz siz istediğiniz gibi yorumlayın kültür kavramını.

3. işiniz çok zor.

edit: ekleme

hırt değil keko barzo.

az önce denk geldiğimde kimler tarafından öldürüldüğünden emin olarak girmiştim habere.

reşit bile olmayan iki erkek çocuğunun tacizi, tacize karşı çıkan kişinin aynı kişiler tarafından öldürülmesi..
tam olarak bir hırt'ın yapabileceği hırtlıkta bir şey.

çoluk çocuk demeden şu kesimin sallandırılması gerektiğini düşünüyorum, diğer şekilde çok canlar yakmaya devam edeceklerini biliyorum.

yaşananlara bakınca faillerin ezici çoğunluğunun belli bir stereotipe sahip olduklarını görüyoruz.
işte bu hırt sorunu anlamına gelir.
mantıklı bir dağılım gösterseydi derdik ki akıl hastası, psikopat vs.
ama bu kitle psikolojik noksanlıkları ile tanımlanamaz. bunların yetiştirme tarzı budur, aileden gelir.
ilk başta anlamak istemeyen pembe götlüler için ayrıştırıcı bi söylem gibi görünebilir ama
çok da silkimde.

şu görseldeki tiplerin başını çektiği sorundur. evet evet hep aynı fenotip.

(bkz: biyolojik determinizm) genetik determinizm olarak da bilinir insan davranışının doğrudan bir bireyin genleri veya fizyolojisinin bir bileşeni tarafından kontrol edildiğine inanmaktır.

bir de bu açıdan bakmak gerekli.

gün geçtikçe büyümüş ve hükümetin çözmek için hiçbir eylemde bulunmadığı sorundur.

çeteleşme, hırsızlık, gasp, işyeri kurşunlama, infaz haberleri sürekli gündemde. huzur ve asayiş bozulmuş. sokakta trafikte her an hayatınızdan olabilirsiniz. infaz yasası peynir süzgeci gibi delik deşik olmuş. çözüm konusunda işin uzmanları çeşitli fikirler öne sürüyor ama hükümet tarafında yaprak kımıldamıyor.

bu sürecin insanları götüreceği yer bireysel silahlanmadır.