türkiye halkının tarihini okumaması

içinde yaşadığım topluma dair naçizane gözlemimdir.

bu millette inanılmaz bir mustafa kemal atatürk sevgisi vardır, ayrıca muhafazakar olarak adlandırabileceğimiz güruh da osmanlı tarihini, özellikle fatih sultan mehmet dönemini öve öve bitiremez. fakat bunların çok azı açıp "bu dönemlerde ne olup ne bitmiş?" "neler hangi şartlarda nasıl yaşanmış?" diye araştırırlar.

bu yüzden ortamlarda sık sık politikaya bulanmış kirli tarih sohbetleri duyarız, bu yüzden koşarak kaçmak isteriz, "bilmiyorsanız konuşmayın arkadaş!" diye isyan edesimiz gelir.

ayrıca; çok önemli bir husus daha var ki, o da bu sorunun yalnızca türkiye halkında olmamasıdır. elin amerikalısına ortadoğu'yu sorun gösteremiyor. kendimizi eleştirelim fakat haksızlığa da lüzum yok, bu problem birçok ülkede var. fakat onlarda bilmediği konuda konuşma cesareti bu kadar çok mudur onu bilmiyorum.

çok yeride bir tespit. benim düşüncem bu okumama durumunun teknoloji ile doğrudan alakalı olduğudur. çünkü bilgiye o kadar kolay ulaşılıyor ki günümüzde, bir şey merak ediyorsanız arama motoruna yazıp öğreniyorsunuz.
bir de eğitim sistemimizde artık çocukları kitap okumaya, araştırmaya yönlendirecek bir müfredat yok.
herkesin her konuda bilgisi var maalesef ancak; ordan burdan duyduğu bilgiler. okuyup araştırmaktansa bu bilgileri kullanmak işlerine geliyor.
ınternette çok fazla bilgi kirliliği mevcut, bir konuda on farklı görüş bulabilirsiniz. daha önce de dediğim gibi araştırma özelliği köreldiği için ilk gördüğü bilgiyi doğru zannediyor insanlar.
eskiden ben okurken ansiklopediler vardı, bir şey merak ediyorsak açar ona bakardık tek ve doğru kaynaktı.

padişahların iktidar için kardeşlerini, kuzenlerini, anasını, danasını, yengesini, bacanağını, kayınçosunu, baldızını boğdurduğunu bir show tv dizisinden öğrendi bu millet! damatların durumuna hiç girmiyorum, "osmanlı'nın hiçbir döneminde damatlar huzur içinde ölmediler, berat yatsın kalksın cumhuriyete dua etsin" (alıntıdır)

(bkz: türk halkının okumaması)

bence objektif tarihin yazılmamasının da payı var bu işte.

urfa’da oxford vardı da biz mi okumadık durumudur.

ilkokulda okutulan tarih ile yetiniliyor. çoğu diğer konularda olduğu gibi, bize ne kadar verilirse o kadarla yetinilme durumudur.

çok büyük beklentiye girmemek lazım okuma konusunda. bahsettiğimiz insan topluluğu inandığını iddia ettiği dinin kitabını bile okumamıştır.

fakat aynı zamanda tarihi olayları, kişileri analiz etme, sempati duyma/nefret etme konusunda çok cüretkar olması. tebrikler türk halkı, tebrikler.

hiç ama hiç de şaşırmadığım hadisedir. türk eğitim sisteminin amacı türk insanının matematik, tarih, felsefe ve hatta türkçe gibi en temel derslerden tiksinmesini aşılamaktır. dolayısıyla insanlar ''tarih'' dendi mi korkup kaçıyorlar. sorgulamayı zaten okula başladığımız gün bıraktık. ben çok iyi hatırlıyorum, ''bu ne, bu niye böyle'' dediğim zaman öğretmenlerim bana ''sorgulamayı bırak'' derdi. en eğitimcisi ise ''bu sana ödev olsun. araştır gel bakayım'' derdi. yani sorduğum şeyi o da bilmiyordu.

millet korkunç bir cehalet içinde. ben daha türkiye haritası üzerinden yaşadığı ili gösteremeyen üniversite mezunları bile gördüm. böyle bir cehaletten insanların nasıl tarih okumasını, felsefe yapmasını, hayata dair kafa yormasını bekleyebiliriz ki? suç insanlarda değil ama. suç tamamıyla eğitim sistemindedir. bu eğitim sistemi bizi bu hâle getirmek için konuldu. kolay yönetilen, kolay yönlendirilen şuursuz yığınlar olmamız için...

sadece tarihini okumaması nedir ki ?
hiçbir şey okumuyorlar.dini kitap yani (bkz: kuranı kerim) bile okumayıp atıp tutan insanlar var.ben türk değil miyim acaba diye sorguladığım başlık.

tarihini elinde kılıçla oturup diziden öğrenmeye çalışan milletten bazen çok şey beklediğimizi düşünüyorum.
buradan

benim farkettigim kadariyla osmanli ve cumhuriyet tarihlerini biliyorlar. ayni sekilde turkiye cografrasini da biliyorlar. ama daha fazlasi icin bilgili olan insan az, nadir rastlaniyor. dunya tarihi, turkun osmanli oncesinin tarihi ve dunyadaki ulkelerin en azindan cografi yerlesikleri hakkinda da oldukca zayiflar.
ama bir teselli bilgi olarak, sadece turkler degil, ayni konuda amerikalilar da, avrupalilar da zayiflar. onlar da genelde sadece kendilerini az biraz biliyorlar.

(bkz: türkiye halkının okumaması) olarak da tanımlanabilecek bir başlık.

naçizane tespitim: milletimiz herhangi bir şeyi okumaktan hoşlanmıyor, daha ziyade izlemesini seviyor. dizileri geçersek. birinin okuyup, okuduklarını anlatmasını oturup seyretmesi daha olası.

türkiye halkı başka ne okuyor ki tarihini okumasını bekliyoruz

oldukça üzücü bir gerçektir.

çünkü geçmişini bilmeyen geleceğine de yön veremez.

tarihimizi ''doğru ve tarafsız'' kaynaklardan okumayıp da saçma sapan dizilerden, pohpohlamasıyla bilinen kitaplardan öğrenirsek durumumuz gerçekten vahim olur.

tez zamanda ''doğru ve tarafsız'' kaynaklardan tarih okumamız dileğimle.

türk halkı yaşadığı coğrafyanın farkında mı ki tarih okusun?

okumak istese de kolay kolay vakıf olamaz. zira o denli taraflı bir tarih yazıcılığı ki gerçekleri bile inkar ediyor.

bence bu önermeden önce çözmemiz gereken birkaç sorun var.

1- türk halkının büyük bir bölümü bırak türk tarihini, tarih okumuyor.
2- türk halkının büyük bir bölümü okumuyor. (bkz: türkiye halkının okumaması)
3- türk halkının büyük bir bölümü okumayı boş bir iş olarak görüyor.
4- okuyan kesim okumayan kesimi heveslendirmek yerine aşağılıyor, dalga geçiyor, cahilsin diyor, kaosu büyütüyor ve kutuplaşmaları daha da büyütüyorlar.

türk halkının yaptığı nadir doğru işlerdendir. halkın tarihe falan ihtiyacı yoktur.

atsızcı tayfa bükücü nikiforenko adlı hesabımdan..