türkiye’nin ab’ye üye olabileceğini sanmıyorum

malumun ilanı olan bir alman şansölyesi angela merkel beyanıdır.
o zaman soralım;
1) türkiye, sığınmacıları kabul etmekle muhteşem bir iş yapıyor derken aslında siz kerizin önden gidenisiniz mi dediniz merkel hanım?
2) türkiye daha fazla afgan'a ev sahipliği yapmak için rol oynayabilir" beyanınız aslında parası neyse veririz kesin sesinizi ve yollanan bütün mültecileri ülkenize alın ne yaparsanız yapın mı diyorsunuz?
3) biz sahiden bu soruları niye soruyoruz ki?
(link:://twitter.com/darkwebhaber/status/1418188034453950468?s=21::buradan)

gerçekten sanan var mıydı?

olamayacak. bak tek kelime.

bu umutla büyüdük. yeterince büyüdüğüm için artık inanmıyorum. ben bizim ab den ümidini kestigimizi sanıyordum.

ab adaylığı ve ab'ye uyum sürecine tanıklık etmiş biri olarak yazıyorum. türkiye adalet ve kalkınma partisi ile ab konusunda gerçekten bir şans yakalamıştı. eğer bu şansı iyi kullanıp gerekli düzenlemeleri yapmış olsaydık ab'ye tam üye olurduk. tam üye olmasaydık bizi üye yapmasalardı bile bir çok açıdan önemli aşamalar katetmiş bir ülke olurduk.

1993 de ab kopenhag zirvesi yapar ve genişlemeye karar verir bazı kriterler ortaya koyar. bu kriterler adaylık sürecinde aday ülkelerin yerine getirmesi istenen ve çeşitli başlıkları kapsayan kritelerdir.

zamanın başbakanına tam üyelik müzakereleri başlarken gazeteciler sorar. bu kriterleri yerine getirdiğimiz halde ab bizi tam üye olarak almazsa ne olur demişlerdir. başbakan da adına ankara kriterleri der yolumuza devam ederiz diye cevap verir.

yani kastedilen bu kriterleri biz kendimiz hayata geçirmeye çalışıyoruzdur. siyasi kriterlere örnek olarak şunlar vardır mesela.

demokrasi, hukukun üstünlüğü, insan hakları ve azınlıklara saygı gösterilmesini ve korunmasını garanti eden kurumların varlığı gerekmektedir.



işte 20 yılda o günün başbakanı bugünün başkanı oldu.

arkadaşlar şunu anlamamız lazım türkiye ab'ye giremez. neden?
1. türkiye ab için tampon bölgedir .
asıl sebeptir. suriye, afganistan , iran, ırak'daki karışıklık ve politik sorunlar, oradaki insanların sosyal medya marifetiyle avrupa'daki yaşama özenmeleri, bulgaristan'ın ab'ye girişi sonrası bulgar nüfusunun neredeyse avrupa'ya taşınması ve türk insanın da avrupa hayali gibi sebebiyle avrupa'nın demografik yapısını korumak için türkiye kullanılmaktadır.
2. ekonomi
ekonomik olarak zaten korkunç durumdayız ve ekonomi iyi olsa da stabil değil. sağlam bir ekonomik yapı yok. çünkü üretimin neredeyse yok. popülizm korkunç seviyede. yunanistan torpilliydi ve kendisi yetiyor şu an. bir tane daha kötü ekonomiyi kaldıramaz.
3. demokrasi ve insan hakları.
endekslerdeki durumumuz belli. bunun yanında ülke muhalefeti ile iktidarı ile 80 senede demokrasiyi tam içselleştiremedi. işkence geri döndü. hukuk yerlerde. lgbt ve kadın hakları konusunda korkunç bir ülkeyiz.
4. güvenlik.
terör örgütlerinin burnunun dibinde yaşıyorsun doğunda pkk var. içerdeki göçmenlerin ne yapacağı belli değil.

az önce dediğim gibi 1. sebep asıl sebeptir. çünkü coğrafyanı değiştiremiyorsun. diğerleri bir şekilde hallolabilir.

taliban benim kardeşim diyen ülkeyi üye yapmasınlar bir zahmet zaten.

mantıklı düşünebilen herkesin varabileceği sonucu, aptal maymun topluluğunun anlayabileceği şekilde sözlü olarak aktarılmasıdır.

sözde demokratik, özde yarı monarşik diktatoryal bir düzene sahip ve bu çağda bile çocuk evliliği, kadın katliamları, tecavüz, rüşvet, hırsızlık, yolsuzluğun kol gezdiği bir ülkeyi kim ne yapsın?

bu kafa ile devam edilmesi durumunda ülke olarak tanımaktan bile vazgeçebilirler ki kaybedecekleri çok bir şey de yok gibi...

2000 yılında şahsım tarafından dile getirilmiş söylem. o dönem bana hede hodo deyip kokoreçi bırakanlar olmuştu. ciğeri kesenler tükürük köfteye kusenler olmuştu. güzel bir söz ile tanımı bitireyim * ümitle yaşayan simitle ölür *

ab batmış tükenmiş alsa ne olur almasa ne olur. çok da vifi hakikaten.

başarısız politikalar yüzünden olan durumdur…

bu arada bu başarısız, yetersiz politikaları uygulayan, avrupa bizi kıskanıyor diyerek sahte gündem oluşturan akepe hükümeti, türk tarihinde avrupa birliği bakanlığı’nı kuran ilk hükümettir. daha sonra avrupaya küsüp kapattılar bakanlığı.

tr.m.wikipedia.org/wiki/Tür...

ben ilkolula giderken (2000) böyle bir umut vardı da hala var mıydı bu umut?

ben de sanmıyorum.

merkel'in sonuna kadar desteklediğim düşüncesi. bu rezil eğitim seviyesi ve düşük kültür ile bu ülkenin iyi bir yere geleceğini sanan insanlar ancak hayal görüyordur.

türkiye nato'dan çıkmasın diye kendini kesebilecek avrupalıların bir diğer gerçekçi beyanatı. zengin gerçekçiliğine bayılıyorum.

çakma materyalistler sizi..

buradan merkel'e sesleniyorum; biz zaten biliyoruz sizin nasıl kahpe olduğunuzu. bizim derdimiz türk insanının da bir hayat standardı olsun. avrupa birliğinde en ufak bir üretim dahi standarda tabiidir. bu da beraberinde hayatın her alanında kaliteyi getiriyor.

yoksa biliyoruz sizin ne mal olduğunuzu. türkiye mültecilerden nasıl kurtulur bilmiyorum ama sizin nazi ruhu taşıdığınızı iyi biliyorum.

güzel seslenmişim.

ben de sanmıyorum.
türkiye gibi orta doğu'nun merkezinde olup da parayla istediğini yaptırabileceğin lejyoner misali bir tampon ülke varken neden ab'ye alsınlar türkiye'yi? mali olarak ab'nin sırtına yük olan ülkeler kervanına bir yenisini daha eklemek istemezler aynı zamanda.

üye olan yunan halkının sonradan söylediği sözleri dinleyince pek de matah ve bize uygun bir şey olmadığına karar verdiğim durum.
hepsinden duyduğum iki yorum,

1. üye olunca bir şey olacak zannettik. gözümüzde büyütmüşüz. hiç bir şey olmadı. biz niye girmiştik ki?

2.(bir 3 yıl sonra) her şeyinize karışıyorlar. kimliğinizi silip onların istediği kalıba sokmak için tehdit ceza bir sürü yaptırım yapıyorlar.

ayrılan ingilizlerden duyduğum ise

kurtulduk. nihayet.

onların istediği tek tip bir halk yaratmak. eğer ben gelenekçiyim muhafazakarım veya milliciyim kafasındaysanız vazgeçin. bu ülkede sadece bir sol partiye gerçekten ilkelerine inandığı için oy verenler girebilir oraya. istedikleri o tipte bir halk çünkü.

bende bjk’nin şampiyonlar ligi kupasını alamayacağını biliyorum şimdi ligden mi çekilelim. önemli olan birliğe girmekten ziyade o seviyeye ulaşabilmek. ondan sonra alsalar da olur almasalar da.