türkiye'yi refah seviyesine z kuşağının getireceği gerçeği

buna inanıyorum.

z kuşağının bir ferdi olarak, çok eleştirdiğiniz gençler 10-15 sene sonra ülkenin refah seviyesini arttıracak. belki yeni bir türkiye yaratacak.

babalarının, dedelerinin yaptığı ayrıştırıcı, adeta kendinden olmayanı dışladığı bu toplumu iyi yerlere götürecek. şuan 23-24 yaş ve altında olan insanlar dışında bu ülkede yaşayan herkes bir dönem bu ülkenin kaymağını yedi. bizlereyse sadece kaymağın kabı kaldı. ama olsun her neslin bir şanssızlığı vardır. bizim nasibimizede babalarımızın günahını çekmek varmış.

belki 10 sene sürecek, belki de 20 ama bizden sonra gelen nesle çok iyi bir türkiye bırakacağımıza inanıyorum. kendi çevremde, sosyal medyada bunu çok rahat görebiliyorum ben. atatürk'ün emanet ettiği bu ülkeyi o istenen seviyeye biz getireceğiz. şuan ülke karanlık kabul ediyorum ama biz ya patlak ampulü değiştireceğiz ya da odanın ortasında ateş yakacağız. öyle veya böyle o oda aydınlanacak. bunu yapacak kişilerde kimsenin beğenmediği bu gençlik.

ben karamsar biriyimdir, böyle umut pompalamayı sevmem. ama bu konuda çok ümitliyim. hatamız olacak biliyorum ama biz, sonraki nesle bize kalan harabeyi bir saraya, yaşanabilir bir bahçeye döndüreceğiz.

köstek olmayın yeter. bize lider olmanıza, yol göstermenize gerek yok. biz zaten ne yapmamız gerektiğini biliyoruz.

birde avrupa'ya giden gençler için atatürk'ün çok sevdiğim bir lafı var onu ekleyeyim. hani gençlerin yurtdışına gitmesinden yakınıyorsunuz ya başka yapacak bişeyleri varmış gibi.

“sizleri bir kıvılcım olarak yolluyorum, alevler olarak geri dönmelisiniz. "
imza – mustafa kemal

inanmakta güçlük çektiğim hatta sokak röportajlarına epey güldüğüm durum.
biz o yaşlarda bilgisayar, konsol oyunları oynayıp mahallede futbol oynardık. hey gidi günler heeyyy.

çok gülerim buna.