ülkemde minibüs görmek istemiyorum

bir çığırış.

ay'a sert iniş yapmamıza ramak kalmış iken;
bu ultron çağı'nda, minibüs adı verilmiş utançtan kurtulmanın zamanı geldi.
şoförler de köyüne dönsün.

ağzına kadar dolu olan minibüste milletin ter ve ağız kokusuyla beraber yolculuk yapılması olayıdır. genelde klima bile açılmaz -olduğuna da şüpheliyim- cama yapışıp can vermek üzere olmanıza rağmen şöförden o malum cümle duyulur; “arkaya ilerleyin”

nurettin sözen 80lerde bunu denedi ve chp 35 sene istanbulu teleskopla seyretti.

uzayçükü salağı sözen'e (shp( bağlamış ,melisa çayı sağcı ama cahilin takla atanı.

minibüs belasını ülkemize menders'in yakın adamı izzet ünver başımıza bela etti,1960'ın başında istanbul-avrupa yakasında çarpık binalaşma ve gecekondu olayı başladı sorun ulaşım ve elektrikti ,su,yol falan bir şekilde hallediliyordu ,köy misali,beslenme zaten ekmek ve bulgur-makarna yeşillik, patates-soğan ,kızartma ile hallediliyordu.
elektrik demir doğrama direklerle halledildi ulaşım minibüs ile (eskiden kaptıkaçtı denirdi) ,fk-ford ,maraton ve mağiruz minibüsler her kurulan gecekondu vahasına yetişiyordu .
anadolu yakası minibüsleri ümraniye -üsküdar hattı ve ne zaman faaliyete geçti vakıf değilim ,harem-pendik arası çalışıyordu ,azdı tabi esas minibüs cehennemi avrupa yakası idi.
şimdi kalkmış sağcı şeyler şikayet ediyor ,poh yemenin dik alası ..
not : ben 70'lerin hemen başı,izzet ünver lisesinde okudum-meşhur camlım kahve ,ulaşım mı ,minibüs. ümraniye hattında da 74'deminibüs şoförlüğü yaptım,ilkel taşıma.

istanbul'u bozan itirazsız minibüs ve 1. boğaz köprüsüdür ,

minibüs bu ülkenin asli unsurudur. henüz taksiler orta asyadayken minibüsler mezopotamya'da yolcu taşıyordu.
minibüs, taksi, otobüs, motosiklet, scooter, hepsi bu vatanın bir değeridir, bir güzelliğidir.
beğenmeyen yallah hollanda - giethoorn köyüne.