ülkemde suriyeli istemiyorum

bir istek.
i s t e m i y o r u m

ülkemizin kültürel değerlerini bile bozan bu güruhu ülkemde istemiyorum. her geçen saniye artıyorlar. yarın öbür gün durum çok ciddileşecek.

kilis'in yüzde 81'i suriyeli. türkler ufak bir azınlık olarak varlar artık bu şehirde. bakmayın büyük şehirlerde de çoklar ama nüfus fazla olduğu için oransal olarak düşük görünüyorlar. böyle polis, asker, hükümet, medya gibi destekçileri olduğu sürece umudum yok artık.

ülkemde türk vatandaşı olarak ikinci sınıfız. alırsınız oy benden ve çevremden!
gerçi bunlar seçimi kaybetse artık plan belli. bunlara verecekler silahı, sopayı destekle beraber muhalif türk halkını katledecekler.

estağfurullah efendim önce bir suriyelilerin fikrini alalım dediğim başlıktır. malum onlar baya bizden daha çoklar neredeyse.

suriyeli: beğenmiyorsan yallah git abey türkiye cennet cennet

suriyeli olarak degil ama genel anlamda ülkemde huzur bozan, haksız yere rahat yaşayan, emek vermeden yemek yiyen kimseyi istemiyorum. suriyelilerin birçoğu böyle. hatta hepsi. ama bu, millet işi değil bunu anlamıyor insanlar. mahallemde çok iyi bir suriyeli aile vardı. çok saygılı efendi insanlardı hatta şöyle söyliyeyim kendi akrabalarımdan bile daha efendi davranıyorlardı bana karşı. ama tv'de görüyoruz hırsızlık yapan türk genç kızlara tecavüz eden suriyeliler de var. ben bu pislikleri istemiyorum. hırsızlık yapan, milletin canına namusuna göz dikenleri istemiyorum.

iyisi kötüsü elbette var. benim yardım ettiğim suriyeli sayısı da epey fazla. bu kişisel tarafı işin.

diğer tarafta ise tüm süreç bir fiyasko. kendi evimde de bir başkasını istememek en doğal hakkım. bu kadar huzur bozucu kim gelse istemem.

ırkçı bir söylemdir.
savaştan kaçmış birisi benim yaşadığım ülkede memnuniyetle kalabilmesi gerekiyor. bu çok basit ve insani birşey. ülkede bi karşılık çıksa hemen kaçacak olan adamlar gelip burada milliyetçilik filan yapıyor.

benim ülkem nedir abi?
ülke sizin babanızın malı da bizim mi haberimiz yok?

okey.ülkesine girip savaşma o zaman.

normalde babanın adıyla anmak lazım senin ülkeni ama biz türkiye falan diyoruz bozulmuyosun di mi reis??

savaşın ortasında kalan insanlarla ilgili ifade edilen bu itham, buram buram ırkçılık kokuyor. kimse doğup büyüdüğü yeri keyfinden bırakmaz.

aslında haklısın geldikleri ortamın derinliğini yaşamadan onlar gibi çözebilmek imkansız aralarında çok iyi olanları da var elbette yakın arkadaşlarımdan biri suriyeli ve hareketlerine vs baksan asla suriyeden gelmiş demezsin ama şu da var ki bazıları uyum sağlayamıyor psikolojileri bozuk ve kötü şeylere yöneliyorlar uyum sağlayamadığı gibi de sorun yaratıyorlar bence ya profesyonel bir destek verilmeli ya da sınır dışı edilmeli ikisinden birini de yapmıyorsanız uyumsuzluk çıkması doğal

herkes işi keyfe, ırkçılığa vurmuş ama cidden bu olayın bunlarla ilgisi yok. bakın bu ülkede zaten birçok millet beraber yaşıyor. kürt, laz, gürcü, çerkez, zaza cidden bir sürü farklı millet var fakat suriyeliler kadar sorunlusunu görmedim açıkçası.

madem ülkeyi bu kadar benimsedin kardeşim, aileni burada kurdun, bir hayat düzenledin kendine, o zaman düzgün bir hayat yaşa değil mi? git çalış, oku, öğren. dilenmekle falan olmuyor bu işler.

her ne kadar misafirperver davransak da bir sınırı olduğunu düşünüyorum. sen sokakta yürürken bile isteye karşıma gelip kasıla kasıla "önümden çekil" diyorsan sana ben orada laf ederim. bacak kadar çocukların hepsi küçük dağları ben yarattım havasıyla bakıyorlar bana. benim ülkemde, benim şehrimde, benim evimin önünde. ben sana orada bi' dur derim.

şu anda işine gücüne bakan, düzgün suriyelilere lafım yok. onlar artık zaten bizden biri. ama bu şekilde ukala ukala davranan, tüm gün sabahtan akşama eli önünde sokaklarda dolaşan suriyeli istemiyorum!

normal ülkeler planlı hareket eder atacağı adımı önceden hesaplar. komşu ülkede bir sıkıntı varsa sınıra kurarsın yardım çadırını yardım yaparsın on milyonluk nüfusu ülkeye dahil etmezsin.

tam olarak ırkçılık diyemeyeceğim ne yazık ki. çünkü türkiye’de istenmeyen bu azınlık kuruluştan beri var olan etnik çeşitliliğin tanıdık olanlarından değil. ulus devletler içinde yaşamak ve bunu korumak ırkçılık değildir. sınırların iyi ya da kötü olduğunu tartışmıyoruz. sınırın içinde bir vatandaş, dışında da öteki vardır. ötekinin içeride olması herkesin bizim insanımız olması konusu ile örtüşmez. buradaki ötekilik etnisite üzerinden değil vatandaşlık bağı üzerinden kurulur. içinde kimlik belirten her şey ırkçılık ile kavranmaz

araplar doğduğu yeri gördüğünüz gibi hemen anında koşarak terk ettiler yarın olsa yine ederler. esad reis ne kadar it kopuk varsa bize çok güzel iteledi. sadece suriyeli değil başka hiç bir arabı istemiyorum.

zerre kadar katılmadığım bir başlık. mazlumun, garibanın, yolda kalmışın başımın üstünde yeri var.
herkes kendi rızkını yer.
bu dünya kimseye kalmaz.
kanada müslüman vatandaşlarına selamün aleyküm diyor ramazan mübarek diyor, biz ne diyoruz.
allah ıslah etsin.

genelleme yapmak istemiyorum ve bu söylemi de temelinde yanlış buluyorum ama sonuç olarak yok başka ülkeye aşı yollayalım yok ona yardım edelim mentalitesini ülkenin günümüz koşullarında kabul edemiyorum. çünkü problemin üstüne problem getirmek hiçbir problemi çözmeyeceği gibi ek problemler yaratır. elbette suriyelilere de yardım götürülmelidir ama şu anki boyutlarını işsizlik gibi diğer konulara da bakarak sorgulamak hakkım diye düşünüyorum.

sadece suriyeli değil mülteci istemiyorum. ırkçılık falan diyen ruh hastası sjwliler suriyeye gidebilir.

valla ben ülkemde; tacizci, tecavüzcü, katil, hırsız, terörist, çomar insan istemem nereli olduğunun çok bir önemi yok.

ülkemde, araplar ve arap sevicileri istemiyorum diyerek çıtayı yükseltiyorum.

doğu-batı arasına sıkışmış insanların arasına mülteci yığarsanız* oranın zihniyeti bir tarafa yeltenmeye müsait olur. üstelik bu mülteciler dur durak bilmeden yokluğun ortasında tavşan gibi ürüyorlarsa* durum daha beterdir. bu avrupa ve amerika'da yaşayan müslümanların durumuyla aynı değildir, abd'de isterse 10 milyon müslüman olsun, azınlık oldukları için etkileri olmaz çünkü insanların hayat tarzlarına müdahale edecek kadar güçlü konumda değillerdir. suriyeli sorununun basitçe ''ırkçılık meselesi'' olmadığını idrak etmeniz gerekiyor. insanların gelmesini* ya da onların ırkını eleştirmiyorum, siyasal açıdan eleştiriyorum.