ülkemizde ev temizliği çok mu abartılıyor sorunsalı

bence abartılıyor

katılıyorum, duvar silmek nedir kardeşim ya

haklı bir soru.

(bkz: başlık açarken dikkat edilmesi gereken kurallar)

edit: ben tanımı yazana kadar olaya müdahale eden modlara teşekkürler. başlığın orijinali "...abartılıyor?" idi.

bence olması gerektiği gibi ama eğer temizlikten kasıt hastalık hastası gibi mütemadiyen her yeri silmek ,yıkamak ise katıldığım önermedir.

evet abartılıyor. o kadar deterjan ve su bir kere çevreye zarar.

şahsen ben odamı yılda bir temizliyorum ama fazla olduğunu düşünmeye başladım. acaba azaltsam mı sözlük?

sokaklar çok fazla kirli olduğundan; evlere kapı pencereden sürekli olarak toz girmesiyle; abartı gibi gözüken; ancak sağlık açısından faydalı durum.

camdan yarı beline kadar sarkmak suretiyle dış camları silmek ve duvar silmek çok abartılıyor he bir de henüz kirlenmemiş olsa da sık sık perde yıkamak ve halı silmek

her şey yerinde iyidir. süpürgenin ne kadar elektrik yaktığını biliyor musunuz? onun yerine 2-3 günde bir süpürseniz ve arada ki günlerde de gırgırlasanız, silseniz güzel güzel. aşırı titizlik hastası değilimdir. bulaşıkları geceden makinaya koymaya üşenirsem, sabah yerleştirim olur biter.
eh kül kedisi hayatı kolay değil, azıcık anlayış gösterin.

evet abartılıyor , ihtiyacımız olmayan onca eşyanın alınıpta eve konulması gibi. o kadar gereksiz ki , evlere şenlik. tamam temiz olalım ama bu demek değil.

varmış gibi olan sorunsaldır, ancak sebebi çan eğrisinin kötü olmasındandır. el alem yapmıyor diye bizim yaptığımız temizlik niye yanlış olsun .

tam örnek değil ama covid patlak verince ortalama el temizliği rakamları döküldü, eller günahkar, çişler günahkar

yeni nesil o kadar değil belki ama annelerimiz teyzelerimiz abartmayı çok sever bunu. koltuk altları, yatak altları dahil süpürülmedik köşe bırakmazlar. sonra sıra paspasa gelir. ev buram buram çamaşır suyu kokuncaya kadar her odayı ameliyathane sterilliğine kavuştururlar.

ama yeter mi tabiki yetmez. ev hanımlarının gurur kaynağı misafir geldiği zaman evlerinin ne kadar temiz olduğunu göstermekten ibarettir. ayda iki kere tüm camlar pencereler silinir. perdeler yıkatılır. hatta halı yıkamacılara güvenemeyip halen kendi yıkamaya devam eden temizlik hastaları da vardır. halbuki evine ayakkabıyla giren avrupalı senden sağlıklıdır ama bunu anlatamazsın. temizlik dolaplarının içi kimya laboratuvarı gibi envai çeşit kimyasal temizleyiciyle doludur.

temizlik günü sonunda tükenmiş, bitap düşmüş hale gelirler. imkanı olsa bile önemli bir kısmı temizlikçi kadın çağırmayı kabul etmez. onun temizliğine güvenmez ve beğenmezler çünkü. evde tüm koltukların kanepelerin üstünde örtüler vardır.

aslında bu türk insanının ikiyüzlülüğünü gösterir. sokaklarımız pislik içindedir. belediyenin her gün ilgilenebileceği bir konumda değilse tüm piknik yerlerinde, mesire alanlarında çöpten geçilmez. çöpler apartmanın önüne konur. parklar izmaritle çekirdek kabuğuyla kaplıdır. ama ne hikmetse memlekette herkes en temiz benim iddiasında.

genellikle doğru olan sorunsaldır. evi hortumla yıkayan mı dersin, her gün süpürüp silen mi...
hatta bu gözler tavan silenleri dahi görmüştür.

ülkede ev temizliğine verilen değer kişisel temizliğe verilseydi daha güzel bir türkiyede yaşayabilirdik. dişini fırçalamayan, duş almayan insanların gelip ev temizliğinden bahsetmesi beni çıldırtıyor.

şöyle bir örnek vereyim; benim hanım tarafı komple temizlik hastası. pardon temizlik manyağı. bir kere teyzesine ziyarete gittiğimizde evin içinde yürüdüğümde az kalsın düşüyordum. kadın evi buz pistine çevirmiş. ulan nasıl silmişse evi ne sürmüşse fayanslara düşüp bir yerimizi kiriyorduk.

cevabi evet olan sorunsal. temizlik cahiller icindir.

acil servis başvurularına bakmak lazım aslında. çamaşır suyu ile kezzapı karıştırıp ölen kalan kaç kişi var acaba?

önce ev sonra da temizliği abartılıyor.