1.
ceo/cto/tasarımcı/sanatçı/eğitmen kısacası beyin ithalidir.
son günlerde dönen ''üretim zamanı!'', ''endüstrü 4.0'' gibi geyiklerin mevcut şirketler, mevcut fabrikalar, mevcut kafalarla gerçek olmasının ihtimali yok. bizdeki kafa 2021 yılında anam babam usulü tarlaya çapan attım anadolu bereketin beşiği vs zırvaları. adamlar hollanda'da bizim kıçımız kadar arsada bizden kaç kat fazla ürün çıkartıyor ''sadece'' tarımla. nasıl oluyor bu? doğru teknikle. bize tekniği bilen ve uluslararası sektörde kendisini kanıtlamış insanlar lazım. mesele sadece teoriyi bilmek değil, know-how'ı bilmek. yıllarla test edilmiş bilgilerin değeri, kağıt üzerinde yazandan kat kat iyidir. ama mesele salt teknik değil. diyelim ki bir ürün sunacaksın ve marka olacaksın. ürettiğimiz markalar bim, şok, a101 gibi ''dandik'' görünen markalar. mesele sadece gerçekten kaliteli ürün üretmek değil; onu pazarlamak ve norveç'li lavuğu cüzdanından parasını çıkarıp sana vermeye ikna etmek. bunu da salt işlevsellikle değil, aynı zamanda estetikle yaparsın. ''imajların ve algıların çağı''nda artık bundan daha önemli bir şey yok. ancak ''kendi peygamberini bile çizmeyen'' bir kavmin zihniyetini öykünen türkiye, elbette sanata dair hiçbir şey üretemeyecektir. akademisyenlerimizin çoğu nepotizm gibi ilkel bir kıstas ile bulundukları yerdeler. milattan önce 300 yılında nepotizm doğru seçimdi: üst kesim yoktu; bilinen aileler vardı ve onların çocukları eğitilirdi. bugün de bilinen aileler var ve onların çocukları çalışmama, emek vermeme gibi bir hakka sahip. gerçi halkın geri kalanı bu hakka sahip olmasa da kanırtana kadar kullanıyor bu hakkı...
dediğim şeyi zamanında atatürk ve onun ardılı olan sistem yapmıştır. türkiye'nin ilk eğitim kurumları, ilk sanat kurumları yabancılar tarafından kurulmuştur. bugün kurulan tüm düzen tahrip edildiğine göre; bu inşa yeniden ve köklü bir şekilde yapılmalı. meyvelerini de en az 20 sene sonra almalıyız. tek gerçek ''acı reçete'' budur.
son günlerde dönen ''üretim zamanı!'', ''endüstrü 4.0'' gibi geyiklerin mevcut şirketler, mevcut fabrikalar, mevcut kafalarla gerçek olmasının ihtimali yok. bizdeki kafa 2021 yılında anam babam usulü tarlaya çapan attım anadolu bereketin beşiği vs zırvaları. adamlar hollanda'da bizim kıçımız kadar arsada bizden kaç kat fazla ürün çıkartıyor ''sadece'' tarımla. nasıl oluyor bu? doğru teknikle. bize tekniği bilen ve uluslararası sektörde kendisini kanıtlamış insanlar lazım. mesele sadece teoriyi bilmek değil, know-how'ı bilmek. yıllarla test edilmiş bilgilerin değeri, kağıt üzerinde yazandan kat kat iyidir. ama mesele salt teknik değil. diyelim ki bir ürün sunacaksın ve marka olacaksın. ürettiğimiz markalar bim, şok, a101 gibi ''dandik'' görünen markalar. mesele sadece gerçekten kaliteli ürün üretmek değil; onu pazarlamak ve norveç'li lavuğu cüzdanından parasını çıkarıp sana vermeye ikna etmek. bunu da salt işlevsellikle değil, aynı zamanda estetikle yaparsın. ''imajların ve algıların çağı''nda artık bundan daha önemli bir şey yok. ancak ''kendi peygamberini bile çizmeyen'' bir kavmin zihniyetini öykünen türkiye, elbette sanata dair hiçbir şey üretemeyecektir. akademisyenlerimizin çoğu nepotizm gibi ilkel bir kıstas ile bulundukları yerdeler. milattan önce 300 yılında nepotizm doğru seçimdi: üst kesim yoktu; bilinen aileler vardı ve onların çocukları eğitilirdi. bugün de bilinen aileler var ve onların çocukları çalışmama, emek vermeme gibi bir hakka sahip. gerçi halkın geri kalanı bu hakka sahip olmasa da kanırtana kadar kullanıyor bu hakkı...
dediğim şeyi zamanında atatürk ve onun ardılı olan sistem yapmıştır. türkiye'nin ilk eğitim kurumları, ilk sanat kurumları yabancılar tarafından kurulmuştur. bugün kurulan tüm düzen tahrip edildiğine göre; bu inşa yeniden ve köklü bir şekilde yapılmalı. meyvelerini de en az 20 sene sonra almalıyız. tek gerçek ''acı reçete'' budur.
devamını gör...
2.
işgaldir. bizi türk'ü, kürt'ü, laz'ı, çerkes'i, ermeni'si, rum'u, ne kadar etnik kökeni varsa buradan s. ederlerse belki bu topraklardan bir şey olur. bu kadar güzel bir coğrafyayı ve jeopolitik konumu hak etmeyecek insanlarız biz. medeniyetsiz, cahil ayılar topluluğuyuz. kendimi de katarak söylüyorum.
devamını gör...