uncharted

sony`nin en sürükleyici oyunlarından kendisi. okan yalabık ve ceyda düvenci`nin dublajı ile de harika hale gelmiştir.

çoğu kız gibi oyunlarla pek alakam yokken karşıma çıkmıştı. oynanış videosunu izlemiştim. çok beğendim ve bu tarzda diğer oyunlara da baktım. oyun delisi olup çıktım sonra. oyunları sevdiren oyundur benim için.

lan sevmiyorum inanılmaz bayiyor beni. salak salak oradan oraya zıplayan sağa sola tırmanan oyun ve türevlerini sevemiyorum. assasins creed i de sevmezdim bunu da sevmiyorum.
lara croft adventure tarzının ilk örnegiydi. 90 lar sonunda yada 2000 başı her neyse hevesimi onunla almıştım. lakin ota boka sinematik sahne giren bu oyunları sevmiyorum.
demin uncharted 2 yi yeniden oynadım. la of dedim 3 e geçtim. bir iki saat sabredebildim. mümkün değil kesinlikle bana hitap etmiyor. ki 2. oyunu bitirdim zamanında öyle yada böyle.
en önemlisi ben third person açısını gerçekten sevmiyorum. rdr tarzında gidiyor çünkü rdr ağır bir oyun ama bu tarz parkour mekanikleri ile dolu oyunlarda kamera açısı beni deli ediyor. ki parkour varsa kamera açısı mantıken third person kamera açısı olur lakin fps ye bir kez alıştı mı diğerlerine mümkün değil beğenmiyorum.

yaptığım en pahalı oyun harcamalarında biri oldu, türkçe dublaj olmasa almazdım, film gibi bir macera oyunu deneyimlemek için aldım esasen. 900 liradan 360 liraya inmişti, üstüne %20 epic games parası vardı. disco elysium ile birlikte 500 falan harcadım. disco elysium da indirm almıştı baya. 100 lira geri dönüş gelecek + 50 lira karta kazanç olacak. toplam 350 harcamış oldum ikisine. yalnız hayvan kadar yer kaplıyor, iyi ki 1tb almışım zamanında laptop u.

gereğinden fazla silahlı aksiyon var gibi geldi, parkurları güzel ama yani insan dışı parkurları,maşallah hiçte yorulmuyor karakter. koşmadan atlıyor birde. o çok saçma koşma mekaniği yok doğru dürüst, yürüyerek atlıyor. genel olarak etkileşimli bir film izlemek için almıştım zaten, o yönden hikayesi falan güzel. sahne ve level tasarımlarıda göze hoş geliyor ama bazen youtubedan destek almak zorunda kaldım. bazı noktalarda bulmak zor oluyor yolu. esasen doğrusal hikaye seklinde ilerleyen oyunları sevmiyorum ben daha çok özgür olduğum ya da hikaye olsa bile bir çok şeyi bana bırakan (nereden gideceğimi vs) daha çok seviyorum, birde loot yok her tarafı q ile tarayıp loot yapasım geliyor sürekli ama oyunda yapısı gereği loot yok. sadece bir kaç hazine var oda easter egg gibi bir şey oyunla ilgisi yok.türün en iyi örneklerinden olduğu için şans vermek istedim, 1 kerelik için güzel deneyim ama daha bu tarz doğrusal hikayeli oyun almam gibi, tarzım değil. zaten böyle olacağını biliyordum da sinemaya gitmişim de etkileşimli bir deneyim yaşıyormuş gibi hissetmek için almıştım. o nedenle pişman değilim.