2013 ingiltere isviçre ortak yapımı bilim kurgu filmi aynı adlı kitaptan uyarlanmıştır ve erkekleri baştan çıkaran bir kadının gelişen olaylar sonucu kendini keşfetme süreci anlatılır.
yönetmen:
jonathan glazer
oyuncular:
scarlett johansson
jeremy mcwilliams
lynsey taylor mackay
dougie mcconnell
kevin mcalinden
jonathan glazer
oyuncular:
scarlett johansson
jeremy mcwilliams
lynsey taylor mackay
dougie mcconnell
kevin mcalinden
*kadın film gazetecileri birliği - eda özel mansiyon ödülü
*boston çevrimiçi film eleştirmenleri derneği - en iyi orijinal müzik
*chicago film eleştirmenleri birliği ödülleri - en iyi orijinal müzik
*dublin uluslararası film festivali - en iyi sinematografi
*florida film eleştirmenleri birliği ödülleri - en iyi puan
film toplam 23 ödül kazanmıştır.
*boston çevrimiçi film eleştirmenleri derneği - en iyi orijinal müzik
*chicago film eleştirmenleri birliği ödülleri - en iyi orijinal müzik
*dublin uluslararası film festivali - en iyi sinematografi
*florida film eleştirmenleri birliği ödülleri - en iyi puan
film toplam 23 ödül kazanmıştır.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "emine pir zola" tarafından 04.04.2023 21:03 tarihinde açılmıştır.
1.
başrolde scarlett johansson'ın yer aldığı ve harika oynadığı 2013 ingiltere, isviçre ortak yapımı bilim kurgu filmi. aynı zamanda gizem ve korku da var. çok korkunç değil ama gerilim dolu bence. film aynı adlı kitaptan uyarlanmış. dilimize derinin altında olarak çevrilen kitap şu an sel yayınları tarafından basılıyor. filmin yönetmeni ise jonathan glazer
film ölen bir kadının yol kenarından alınmasıyla başlıyor. aynı kadın tarafından da kendi eşyaları çıkarılıp kendi yine giyiyor. ilk aklıma gelen klondu ama öyle değilmiş. neyse efendim bu kadın arabasıyla şehirde sürekli tur atıyor. gözüne kestirdiği erkeklere yol sorma bahanesi ile yalnız olup olmadıklarını soruyor ve onlar hakkında bilgi topluyor. ağına düşürdüğü erkekleri evine atıyor. kapıdan girdiği gibi soyunmaya başlayan kadını gören erkekler tabii ki hemen soyunmaya başlayıp kadının arkasından gidiyorlar. ama o da ne? erkekler karanlığa gömülüyorlar. bir avcı avının en zayıf noktasından onu vurur. erkeklerin en zayıf noktası da bir vajinanın peşinden gitmek olduğu için başlarına gelmeyen kalmıyor.
aslında bir uzaylı olan ve erkekleri besine dönüştüren kadın aynada yüzüne baktıkça kendini sorgulamaya başlıyor. yaptıkları konusunda vicdan duymaya başlıyor, bence öyle en azından. çünkü yüzü deforme olan adamı o acayip yerden çıkarıp özgürlüğünü ona veriyor. aynı insanlar gibi beslenmek için başka canlılara ihtiyaç duyan ama aynı zamanda pişmanlık duyan biz avcılar gibi uzaylımız da varoluşsal sıkıntılar çekmeye başlıyor. atıyor kendini ıssızlara. kendi kararlarını kendi vermeye başlayınca istediği gibi yaşamaya çabalıyor. insan gibi yemek yemeye çalışıyor. istediği için bir adamla ilişkiye giriyor. nasıl ki bir insanı insan yapan içgüdüleri ve duygularıysa uzaylı da benliğini bulma mücadelesi veriyor. film derinin altındaki insanı inşa etme ve onu var etme çabasını anlatıyor. insanlar da mecbur olduklarını değil tercih ettiklerini yapmak ister. o da bir insan gibi davranmaya başlıyor. insanlarla kurduğu iletişim onu değiştiriyor. ve en sonunda onun da derisinin altında bir vahşi -(mecazen) saklayan biri tarafından saldırıya uğradığına şahit oluyoruz.
dış görünüşümüzün içimizdeki kişiliği saklamak için bir kamuflaj olduğunu anlatan, derimizin altında ne olduğunu ve kim olduğumuzu sorgulamamızı sağlayan çok güzel bir bilim kurgu filmiydi. çok sevdim. mutlaka izleyin.
film ölen bir kadının yol kenarından alınmasıyla başlıyor. aynı kadın tarafından da kendi eşyaları çıkarılıp kendi yine giyiyor. ilk aklıma gelen klondu ama öyle değilmiş. neyse efendim bu kadın arabasıyla şehirde sürekli tur atıyor. gözüne kestirdiği erkeklere yol sorma bahanesi ile yalnız olup olmadıklarını soruyor ve onlar hakkında bilgi topluyor. ağına düşürdüğü erkekleri evine atıyor. kapıdan girdiği gibi soyunmaya başlayan kadını gören erkekler tabii ki hemen soyunmaya başlayıp kadının arkasından gidiyorlar. ama o da ne? erkekler karanlığa gömülüyorlar. bir avcı avının en zayıf noktasından onu vurur. erkeklerin en zayıf noktası da bir vajinanın peşinden gitmek olduğu için başlarına gelmeyen kalmıyor.
aslında bir uzaylı olan ve erkekleri besine dönüştüren kadın aynada yüzüne baktıkça kendini sorgulamaya başlıyor. yaptıkları konusunda vicdan duymaya başlıyor, bence öyle en azından. çünkü yüzü deforme olan adamı o acayip yerden çıkarıp özgürlüğünü ona veriyor. aynı insanlar gibi beslenmek için başka canlılara ihtiyaç duyan ama aynı zamanda pişmanlık duyan biz avcılar gibi uzaylımız da varoluşsal sıkıntılar çekmeye başlıyor. atıyor kendini ıssızlara. kendi kararlarını kendi vermeye başlayınca istediği gibi yaşamaya çabalıyor. insan gibi yemek yemeye çalışıyor. istediği için bir adamla ilişkiye giriyor. nasıl ki bir insanı insan yapan içgüdüleri ve duygularıysa uzaylı da benliğini bulma mücadelesi veriyor. film derinin altındaki insanı inşa etme ve onu var etme çabasını anlatıyor. insanlar da mecbur olduklarını değil tercih ettiklerini yapmak ister. o da bir insan gibi davranmaya başlıyor. insanlarla kurduğu iletişim onu değiştiriyor. ve en sonunda onun da derisinin altında bir vahşi -(mecazen) saklayan biri tarafından saldırıya uğradığına şahit oluyoruz.
dış görünüşümüzün içimizdeki kişiliği saklamak için bir kamuflaj olduğunu anlatan, derimizin altında ne olduğunu ve kim olduğumuzu sorgulamamızı sağlayan çok güzel bir bilim kurgu filmiydi. çok sevdim. mutlaka izleyin.
devamını gör...