unmasked (yazar)
başlık "soren kierkegaard 221b" tarafından 04.04.2023 13:54 tarihinde açılmıştır.
nickaltı sahibi yazar profili: unmasked
1.
öncelikle bunun yalnızca birazcık uzun bir yazı olacağını söylemek istiyorum.
zaten herkesin okumasına gerek olduğunu da düşünmüyorum, zira, buraya kendisi ileride bir gün baker street 221b' i güzel hatırlasın umudu ile yazıyorum.
birilerinin hayatlarında çok çok ufak da olsa bir yer edinmenin insanlara güzel hissettirdiğini düşünüyorum.
nick altları ise değerli olduğunu düşündüğümüz yazarlara güzel bir hatıra bırakmayı uygun gördüğümüz, nadir bir köşe bana göre.
benim, nick altına güzel şeyler yazmak için çabaladığım yazar sayısı ise, herhalde bu yazı da dahil beş'i geçmeyecektir.
fakat bu başlık altında özellikle mübalağa yapmak, tevcih yapmak; örnekler vermek istiyorum. istiyorum istemesine lakin, kendisini açıklama konusunda mevcut söz sanatlarının yeterli olmayacağını düşünüyorum. *
aslında tam da bu sebepten dolayı yazıyı da çok uzatmak istemiyorum ya, neyse. yine de deneyeceğim.
tanışma şerefine eriştiğim bu nazik ve güzel ruha, semada birden bir yıldırım gibi belirip, bazı şeylere bakış açımı değiştirmemi sağladığı için, mesaj yoluyla değil, özellikle buradan teşekkür etmek istedim...
ve ileride bir gün bir hedefimi gerçekleştirebilirsem, ki gerçekleştireceğime inanıyorum, bu yazı tümüyle buradan kopyalanıp, gerekirse düzenlenip, orada kullanılacaktır.
her insan ayrı bir dünyadır, kimi böyle bir teşekkürü beğenirken, bir diğeri belki de saçma ve gösterişli bulur.
kendisinin çok derin bir insan olduğunu bildiğimden, umuyorum ki okurken kızmaz ve bu basit olayı felsefi derecede düşünmez. zira ben profesyonel değilim, aslında bu yazı çok basit bir yazı, ve sonuçta biz insanoğlu, gösterişi de seviyoruz pekala !
göründüğü üzere, maskesizim.
yine de böyle bir şeyi neden yaptığımı düşünecek ve sorgulayacak olursa, bu eylemi en iyi açıklayacak cümle ise şudur: "kimse yazmamıştı ve ben ilk yazan olmayı istedim."
bir gün sonra yaşayacağımız ne malumdu efenim?
elmas, nadir bulunan bir taş olduğu için değerlidir, tıpkı unmasked gibi. çok özel yerlerde, on milyon değil, yirmi milyon değil, otuz milyon değil, kırk milyon'da bir ihtimalde bulunur. dolayısıyla, herkes parıldayan berrak bir elmas gördüğünde ona dokunabilmek ister. * takdir ederseniz ki, elmasa ilk dokunabilen ise, daha mesut, daha bahtiyar olacaktır. eklemek gereklidir ki bu, elmasın güzelliğinden ve değerinden hiçbir şey eksiltmeyecektir. elmas, elmastır.
biz insanoğlu elmas'a bulunmayı ister mi diye hiç sormadık ama, orası ayrı bir mesele.
yazmak konusunda, türkçe'yi kendisi kadar güzel kullanabilen bir insanı ilk defa tanıdım.
bazı sebeplerden bazen kendi yazılarımı beğensem de, * kendisinin yazılarını okuduktan sonra, kendimde bazı eksiklikler olduğunu gözlemledim.
bu, sabahattin ali'nin de söylediği gibiydi:
"bir insan, diğer bir insana, hemen hemen hiçbir şey yapmadan, temas edebiliyordu." *
fikri temas önemliydi. bazen ne kadar çok düşünen bir birey olduğumuzu düşünürsek düşünelim, bir gün daha fazla düşünen birisiyle karşılaşabiliyordunuz ve söylediği herhangi bir şey sizi etkileyebiliyordu. fikirlerinize şekil verebiliyordu.
kendisiyle hasbihal ederken, kendinizi prag'ta bir garip kafka yahut milena olarak bulabilirsiniz.
fazla uzatmamaya karar verdim. yineliyorum, elmas, elmastır....
...
böyle insanların olduğunu bilmek, ülkeye dair umutlarımı güçlendiriyor.
sevgilerle... karl marx'ı bir miktar seven, sıradan bir yazar.
zaten herkesin okumasına gerek olduğunu da düşünmüyorum, zira, buraya kendisi ileride bir gün baker street 221b' i güzel hatırlasın umudu ile yazıyorum.
birilerinin hayatlarında çok çok ufak da olsa bir yer edinmenin insanlara güzel hissettirdiğini düşünüyorum.
nick altları ise değerli olduğunu düşündüğümüz yazarlara güzel bir hatıra bırakmayı uygun gördüğümüz, nadir bir köşe bana göre.
benim, nick altına güzel şeyler yazmak için çabaladığım yazar sayısı ise, herhalde bu yazı da dahil beş'i geçmeyecektir.
fakat bu başlık altında özellikle mübalağa yapmak, tevcih yapmak; örnekler vermek istiyorum. istiyorum istemesine lakin, kendisini açıklama konusunda mevcut söz sanatlarının yeterli olmayacağını düşünüyorum. *
aslında tam da bu sebepten dolayı yazıyı da çok uzatmak istemiyorum ya, neyse. yine de deneyeceğim.
tanışma şerefine eriştiğim bu nazik ve güzel ruha, semada birden bir yıldırım gibi belirip, bazı şeylere bakış açımı değiştirmemi sağladığı için, mesaj yoluyla değil, özellikle buradan teşekkür etmek istedim...
ve ileride bir gün bir hedefimi gerçekleştirebilirsem, ki gerçekleştireceğime inanıyorum, bu yazı tümüyle buradan kopyalanıp, gerekirse düzenlenip, orada kullanılacaktır.
her insan ayrı bir dünyadır, kimi böyle bir teşekkürü beğenirken, bir diğeri belki de saçma ve gösterişli bulur.
kendisinin çok derin bir insan olduğunu bildiğimden, umuyorum ki okurken kızmaz ve bu basit olayı felsefi derecede düşünmez. zira ben profesyonel değilim, aslında bu yazı çok basit bir yazı, ve sonuçta biz insanoğlu, gösterişi de seviyoruz pekala !
göründüğü üzere, maskesizim.
yine de böyle bir şeyi neden yaptığımı düşünecek ve sorgulayacak olursa, bu eylemi en iyi açıklayacak cümle ise şudur: "kimse yazmamıştı ve ben ilk yazan olmayı istedim."
bir gün sonra yaşayacağımız ne malumdu efenim?
elmas, nadir bulunan bir taş olduğu için değerlidir, tıpkı unmasked gibi. çok özel yerlerde, on milyon değil, yirmi milyon değil, otuz milyon değil, kırk milyon'da bir ihtimalde bulunur. dolayısıyla, herkes parıldayan berrak bir elmas gördüğünde ona dokunabilmek ister. * takdir ederseniz ki, elmasa ilk dokunabilen ise, daha mesut, daha bahtiyar olacaktır. eklemek gereklidir ki bu, elmasın güzelliğinden ve değerinden hiçbir şey eksiltmeyecektir. elmas, elmastır.
biz insanoğlu elmas'a bulunmayı ister mi diye hiç sormadık ama, orası ayrı bir mesele.
yazmak konusunda, türkçe'yi kendisi kadar güzel kullanabilen bir insanı ilk defa tanıdım.
bazı sebeplerden bazen kendi yazılarımı beğensem de, * kendisinin yazılarını okuduktan sonra, kendimde bazı eksiklikler olduğunu gözlemledim.
bu, sabahattin ali'nin de söylediği gibiydi:
"bir insan, diğer bir insana, hemen hemen hiçbir şey yapmadan, temas edebiliyordu." *
fikri temas önemliydi. bazen ne kadar çok düşünen bir birey olduğumuzu düşünürsek düşünelim, bir gün daha fazla düşünen birisiyle karşılaşabiliyordunuz ve söylediği herhangi bir şey sizi etkileyebiliyordu. fikirlerinize şekil verebiliyordu.
kendisiyle hasbihal ederken, kendinizi prag'ta bir garip kafka yahut milena olarak bulabilirsiniz.
fazla uzatmamaya karar verdim. yineliyorum, elmas, elmastır....
...
böyle insanların olduğunu bilmek, ülkeye dair umutlarımı güçlendiriyor.
sevgilerle... karl marx'ı bir miktar seven, sıradan bir yazar.
devamını gör...