2018 yapımı 21 dakikalık kısa film metin'in 30 yıl sonra çocukluğunun geçtiği köye yolculuğuyla bazı anıları hatırlamasını ve yaşadıklarını anlatır.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "zamansız kelebek" tarafından 28.02.2025 13:45 tarihinde açılmıştır.
1.
senaryosu mert güncüer tarafından yazılıp yine aynı isim tarafından yönetilen 21 dakikalık kısa film; 2020 yılında yayınlanmıştır.

metin adında öğretmen olan bir adamın 30 yıl aradan sonra çocukluğunun geçtiği eve, köye dönmesi sonucu yaşadıklarını anlatıyor.
oradan yol geçeceği için evin yıkılmasına karar verilmiş ve o da büyüdüğü ev yıkılmadan son kez görebilmek ve içindeki değerli eşyaları almak için köye gidiyor.
muhtar ile görüşüp çay içiyorlar, uykularından kabus görür gibi uyanıp dışarda sigara içiyor,
belki de unutmak istediği şeyleri yeniden hatırlamıştır, unutmanın imkansız oluşunu anlamıştır, anılardan kaçmanın mümkün olmayacağını idrak etmiştir.
muhtardan oradaki mezarlardan birinde olduğunu düşündüğü birinin mezar kayıtlarını bulmasını istiyor ve kaydı bulamıyorlar.
içindeki eşyalara sık baktığı valizi gömmeye gidiyor ve anılarından kurtulabileceğini sanıyor.
artık köyde yapacak bir şey kalmamıştır.
diğer kısa filmlere göre uzun sayılabilecek bir kısa filmdi, adamın sessiz ve ıssız bir adam olması filme gizem katmış, pek konuşmaması ve hiç gülmemesi onun unutmakla mücadele edişini yansıtır gibi görünüyor.
sinematografik açıdan fena değildi,
yalnızca merak ettiğim ve açıklığa kavuşturulmamış bazı noktalar var;
mezarını sorduğu kimdi, neyiydi, onu ne kadar sevmişti?
aslında eşyalarını almaya değil onun mezarına gelmişti...

metin adında öğretmen olan bir adamın 30 yıl aradan sonra çocukluğunun geçtiği eve, köye dönmesi sonucu yaşadıklarını anlatıyor.
oradan yol geçeceği için evin yıkılmasına karar verilmiş ve o da büyüdüğü ev yıkılmadan son kez görebilmek ve içindeki değerli eşyaları almak için köye gidiyor.
muhtar ile görüşüp çay içiyorlar, uykularından kabus görür gibi uyanıp dışarda sigara içiyor,
belki de unutmak istediği şeyleri yeniden hatırlamıştır, unutmanın imkansız oluşunu anlamıştır, anılardan kaçmanın mümkün olmayacağını idrak etmiştir.
muhtardan oradaki mezarlardan birinde olduğunu düşündüğü birinin mezar kayıtlarını bulmasını istiyor ve kaydı bulamıyorlar.
içindeki eşyalara sık baktığı valizi gömmeye gidiyor ve anılarından kurtulabileceğini sanıyor.
artık köyde yapacak bir şey kalmamıştır.
diğer kısa filmlere göre uzun sayılabilecek bir kısa filmdi, adamın sessiz ve ıssız bir adam olması filme gizem katmış, pek konuşmaması ve hiç gülmemesi onun unutmakla mücadele edişini yansıtır gibi görünüyor.
sinematografik açıdan fena değildi,
yalnızca merak ettiğim ve açıklığa kavuşturulmamış bazı noktalar var;
mezarını sorduğu kimdi, neyiydi, onu ne kadar sevmişti?
aslında eşyalarını almaya değil onun mezarına gelmişti...
devamını gör...