üstünde marka logosu bulunan tişörte 650 tl vermek
başlık "atforvendetta" tarafından 17.04.2022 21:30 tarihinde açılmıştır.
1.
zengin zevki diyeceğim ama tam bir zevksizlik.
devamını gör...
2.
sen de fener formasına bi dünya para veriyorsun. çöpe at daha iyi*
devamını gör...
3.
gant hakikaten çok kaliteli bir marka. kazağını ve iki gömleğini neredeyse 10 senedir giyerim renk solması, yıpranma yok. lakin şöyle bir bakayım dedim de hocam o fiyatlar ne olmuş öyle ya. gant eskiden de biraz pahalı bir markaydı ama o gömleğe 1800 tl verilir mi kalitesine sokayım yuh.
devamını gör...
4.
65 liradan 1. sınıf türk üretimi çakmasından 10 tane alırım yine o parayı vermem.
sektör notu : waikiki ve lacoste aynı marka gömlek düğmesi ve fermuar kullanır.
sektör notu : waikiki ve lacoste aynı marka gömlek düğmesi ve fermuar kullanır.
devamını gör...
5.
timsahlısı var 1000 küsür lira.
devamını gör...
6.
gelir ile odaklı olan durum.
şahsen alıyorum. zira herkes 5 bin lira maaşla çalışmıyor ki? o yüzdne herkese pahalı değil ve saçma da değil.
şahsen alıyorum. zira herkes 5 bin lira maaşla çalışmıyor ki? o yüzdne herkese pahalı değil ve saçma da değil.
devamını gör...
7.
bir yanda böyle bir saçmalık var diğer yanda 4 t-shirt, 1 şorta 400 lira vereyim mi vermeyeyim mi kararsızlığı içinde sepetle bakışma saçmalığı var.
(evet bence de ikincisi daha can yakıcı...)
(evet bence de ikincisi daha can yakıcı...)
devamını gör...
8.
keriz silkeleme yöntemiyle alakalı olmayan durum. arz talep meselesi. 100 liralık tişörtle 1000 liralık arasında kalite olarak çok fark var. maddi olanakları iyi olan biri için gayet normal bi durum yani.
devamını gör...
9.
10.
markanın reklamını yapmak için üstüne iyi bir ücret ödemek.
emin olun bazı sosyete pazarlarından, replika satan mağazalardan alacağınız ürünle kalite farkı yok.
emin olun bazı sosyete pazarlarından, replika satan mağazalardan alacağınız ürünle kalite farkı yok.
devamını gör...
11.
kumaş kalitesini mevsimin sonunda güneşi yiyip defalarca yıkandıktan sonra anlarsınız. solar, yakası izlenir, formu bozulur, sarkar, askı izi oturur... o zaman 500 metreden bas bas bağırır "kalitesizim" diye.
ilk gençlikte o kadar çok çakma giysiyi çöpe attım ki asla almam. parama yazık.
ilk gençlikte o kadar çok çakma giysiyi çöpe attım ki asla almam. parama yazık.
devamını gör...
12.
teiaş'ta çalıştığım günlerde bir teknisyen arkadaş, ayağımdaki yeni ayakkabıları işaret edip "vay abi bakıyorum artık vakko'dan giyiniyorsun" dedi. "yok 'lan" dedim. "vakko'ya para mı veririm ben. anafartalar caddesinden aldım"
bir de baktım, onun da ayağında benim ayakkabıdan var. "sen vakko'dan mı aldın" dedim. dayısı almış. iki ayakkabının da rengi, dokusu, kesimi, modeli bire bir aynı. ayak numaralarımız bile tutuyor. "abi seninki çakmadır" dedi. "vardır bir eksiği" aradan onca zaman geçti, fiyatları unutmadım, benim ayakkabı 120 lira, o vermiş 860 lira. yedi kattan fazla. ayakkabımı çıkarttım. içindeki tabanlıkta "adil kundura" yazıyor. onunkine baktık vakko. "oğlum 740 lira fazlayı şu astara vermişsin" dedim. kızdı. atarım ben o astarı dedi. söktü ve astarın altından üzerinde adil kundura yazan ikinci astar çıktı. adil kundura "marka" firmalara ayakkabı yapan taşeron firmaymış.
20 gramlık bir tişörte 1000 lira veriyorsanız bunun en fazla 100 lirası tişörtün (kârıyla beraber) bedeli, geri kalanı firmanın adı içindir. firma o parayla üçü beş kuruş eden dizi oyuncularına reklam yaptırır, ipe sapa gelmez etkinlikleri finanse eder, firma sahipleri ve kalantorlar için genç mankenlere "özel" defile yaptırır. gerisiyle de firma sahipleri hayal bile edemeyeceğiniz hayatlar yaşarlar.
bir de baktım, onun da ayağında benim ayakkabıdan var. "sen vakko'dan mı aldın" dedim. dayısı almış. iki ayakkabının da rengi, dokusu, kesimi, modeli bire bir aynı. ayak numaralarımız bile tutuyor. "abi seninki çakmadır" dedi. "vardır bir eksiği" aradan onca zaman geçti, fiyatları unutmadım, benim ayakkabı 120 lira, o vermiş 860 lira. yedi kattan fazla. ayakkabımı çıkarttım. içindeki tabanlıkta "adil kundura" yazıyor. onunkine baktık vakko. "oğlum 740 lira fazlayı şu astara vermişsin" dedim. kızdı. atarım ben o astarı dedi. söktü ve astarın altından üzerinde adil kundura yazan ikinci astar çıktı. adil kundura "marka" firmalara ayakkabı yapan taşeron firmaymış.
20 gramlık bir tişörte 1000 lira veriyorsanız bunun en fazla 100 lirası tişörtün (kârıyla beraber) bedeli, geri kalanı firmanın adı içindir. firma o parayla üçü beş kuruş eden dizi oyuncularına reklam yaptırır, ipe sapa gelmez etkinlikleri finanse eder, firma sahipleri ve kalantorlar için genç mankenlere "özel" defile yaptırır. gerisiyle de firma sahipleri hayal bile edemeyeceğiniz hayatlar yaşarlar.
devamını gör...
13.
bazı markalar var ki,bir 0 eksik. 650 gene uygunmuş.
devamını gör...
14.
hee ben geçen ay 3 çizgili bir şorta aynı parayı verdim aslında başlarda her şey güzel gidiyordu kalite ya en nihayetinde yıllarca giyerim ben bunu diyordum sonra etiketinde ki yazı dikkatimi çekti okyanustan toplanan çöplerin geri dönüşümüyle imal edilmiştir yazıyordu.şimdi bakınca helal paramı marka adı altında gavura yedirdiğim için içimde bir sızı var sözlük. pişmanım avm mağduruyum.
devamını gör...
15.
bunun sebebinin euro/dolar kuru olduğunu düşünüyorum.normalde de bir ürün aldığınız zaman ürüne değil, etiketine fiyatı veriyorsunuz.
tommy’de , calvin klein’de , fred perry’de , gant’te, levis’ta, gap’te , les benjamins’te para ödediğiniz üründe yazan / yer alan ya isim ya da amblem..
kur bu kadar yüksek olmasaydı, fiyatlarda bu kadar abartı olmazdı diye düşünüyorum.şahsen bir t-shirt’ün/ sweatshirt’ün 1000tl olması mantıklı değil.hayır alırsın almasına ama giymeye kıyamazsın onu.yani insan nasıl kıysın onu giymeye? yıkamaya..üstüne bir şey dökülse, yırtılsa içi gider insanın.. insanın üstünde taşıdığı şeylerin bu kadar pahalı olmaması gerekiyor.her an , her darbeye açıklar çünkü.prens/prenses gibi gezmek lazım kıyafetlere zarar gelmesin diye..
olay şuna dönüyor: biz değil, kıyafetler bizi taşıyor.
tommy’de , calvin klein’de , fred perry’de , gant’te, levis’ta, gap’te , les benjamins’te para ödediğiniz üründe yazan / yer alan ya isim ya da amblem..
kur bu kadar yüksek olmasaydı, fiyatlarda bu kadar abartı olmazdı diye düşünüyorum.şahsen bir t-shirt’ün/ sweatshirt’ün 1000tl olması mantıklı değil.hayır alırsın almasına ama giymeye kıyamazsın onu.yani insan nasıl kıysın onu giymeye? yıkamaya..üstüne bir şey dökülse, yırtılsa içi gider insanın.. insanın üstünde taşıdığı şeylerin bu kadar pahalı olmaması gerekiyor.her an , her darbeye açıklar çünkü.prens/prenses gibi gezmek lazım kıyafetlere zarar gelmesin diye..
olay şuna dönüyor: biz değil, kıyafetler bizi taşıyor.
devamını gör...