orijinal adı: solar lottery
yazar: philip k. dick
yayım yılı: 1955
bilim kurgu türündeki bu kitap insanların gezegenin tamamında yaşamaya başladığı bir yüzyılda yöneticilerinin milli piyangoyla ile seçildiği bir dönemi anlatır. ancak işin kötü tarafı, bu yöneticinin katili de piyango ile seçilmektedir.
yazar: philip k. dick
yayım yılı: 1955
bilim kurgu türündeki bu kitap insanların gezegenin tamamında yaşamaya başladığı bir yüzyılda yöneticilerinin milli piyangoyla ile seçildiği bir dönemi anlatır. ancak işin kötü tarafı, bu yöneticinin katili de piyango ile seçilmektedir.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "checker way" tarafından 25.10.2022 14:52 tarihinde açılmıştır.
1.
bilim kurgu yazarı philip k. dick’in ilk romanıdır. 1955 veya 1956 yılında ilk defa basılan roman, orijinal ismi “solar lottery” olmasına rağmen okat yayınlarından çıkan versiyonunda “uzayda suikast” ismiyle basılmıştı. daha sonra alfa yayınlarından çıkan basımda roman asıl ismiyle yayınlanır.
uzay piyangosu ileri bir tarihte, endonezya’nın dünya merkezi olduğu ve insanlığın bütün gezegenlere yayıldığı bir ortamda geçer. insanlık zengindir ancak mutsuzdur. teknoloji alabildiğine ilerlemiştir ancak insanlarda bir ruhsuzluk, manevi boşluk ve açlık mevcuttur. daha da ilginci bu devasa evrenin yöneticisi bir piyango sistemi ile belirlenmektedir. hemen herkese vurabilecek bu piyangonun kötü yanı ise aynı piyango sisteminin başkan seçilen kişiye bir de katil seçmesindedir. bu katil herkesten birisi olabilir. katili ve iç güdülerini tahmin etme adına toplumda fikirleri merak edilen telepatlar türemiştir. romanda geçen bürokrasi dev bir bürokrasidir. teknoloji tamamen bürokrasinin elindedir. fakat bu aslında bir görüntüden ibarettir. çünkü romanın ilk sayfalarında da yazıldığı gibi evrenin asıl yöneticileri birkaç şirket endüstri çevreleredir.
kahramanlarımızdan benteley piyangonun vurduğu isimdir. ondan önce görevi bırakan başkan verrick, onunla çekişen cartwright, çekici eleanor ve birkaç yan karakter romanı oluşturur. bir de benteley’in peşindeki katil pellig isimli bir android mevcuttur. john preston isimli bir peygamberin de romanda yeri vardır.
siyasi ve kişisel çekişmeler, aşk üçgenleri, duygusal gelgitlerden sonra nihayet katil canlı yayınlanan bir şekilde başkan benteley’i vurmaya kalkar, başarısız olur ve ortadan kaldırılır. işin arkasında çıkan verrick de öldürülür. son kısımlarda ise john preston birileriyle yeni bir evreni konuşurken roman sonlanır.
uzay piyangosu bazı yönlerden sıradan, bazı yönlerden aşmış bir bilim kurgu romanıdır. romanın aksiyon yönü okuyucuyu çok tatmin etmez. romantizm yönü de ortalamanın üzerindedir ve endüstriyel toplumda insanlığın içine düştüğü ruhsuzluğu yansıtmasından öte bir şey anlatmaz. öyle ki, roman orta kısımlarında temposu düşük ve ikili ilişkileri anlatan bir düzleme yönelir.
diğer yönde ise romanın sunduğu evren ve paranoyak bakış açısı okuyucuyu sarsar. endüstriyel açıdan zirveye çıkmış, uzaya fethetmiş insanlık, kapitalizmi hatta post kapitalizmi yaşamaktadır. bu post kapitalist evrende insanlar arasında uçurum iyice açılmış ve sosyal farklar ortaya çıkmıştır. çeşitli şirketler eliyle yönetilen bu sistemde, alt sınıfların ilgisini cezbetmek adına bir piyango sistemi icat edilmiş ve sonrasında seçilen katil piyangosu ile kitleler oyalanmaktadır. herkesin birbirinden şüphelendiği, herkesin birbirinin kuyusunu kazdığı bu dünyada kimin android kimin insan olduğu da net değildir. büyük bir güven ve manevi boşluk görülmektedir. john preston ismiyle romanda yeni bir uygarlığın peşinde görünen kişilik öyle sanıyorum ki, afrika’da yaşadığı varsayılan efsanevi hıristiyan kral prest john’a bir atıftır. roman da sık sık atfedilen bir diğer konu da fordizmdir. fordizmin incelikleri ve kötü yanları sık sık eleştirilmiş ve gözler önüne serilmiştir. romanın diğer bir özelliği de gerçekleşen olayların gerçekten olup olmadığıdır. her şey gerçek midir? yoksa anlatılanlar benteley’in bir rüyası bir halüsinasyonu mudur? philip dick bunu net şekilde ortaya koymaz. ancak sonraki romanlarda da gerçek aslında gerçek mi sorusu onun romanlarında sıkça işlenecektir.
uzay piyangosu ileri bir tarihte, endonezya’nın dünya merkezi olduğu ve insanlığın bütün gezegenlere yayıldığı bir ortamda geçer. insanlık zengindir ancak mutsuzdur. teknoloji alabildiğine ilerlemiştir ancak insanlarda bir ruhsuzluk, manevi boşluk ve açlık mevcuttur. daha da ilginci bu devasa evrenin yöneticisi bir piyango sistemi ile belirlenmektedir. hemen herkese vurabilecek bu piyangonun kötü yanı ise aynı piyango sisteminin başkan seçilen kişiye bir de katil seçmesindedir. bu katil herkesten birisi olabilir. katili ve iç güdülerini tahmin etme adına toplumda fikirleri merak edilen telepatlar türemiştir. romanda geçen bürokrasi dev bir bürokrasidir. teknoloji tamamen bürokrasinin elindedir. fakat bu aslında bir görüntüden ibarettir. çünkü romanın ilk sayfalarında da yazıldığı gibi evrenin asıl yöneticileri birkaç şirket endüstri çevreleredir.
kahramanlarımızdan benteley piyangonun vurduğu isimdir. ondan önce görevi bırakan başkan verrick, onunla çekişen cartwright, çekici eleanor ve birkaç yan karakter romanı oluşturur. bir de benteley’in peşindeki katil pellig isimli bir android mevcuttur. john preston isimli bir peygamberin de romanda yeri vardır.
siyasi ve kişisel çekişmeler, aşk üçgenleri, duygusal gelgitlerden sonra nihayet katil canlı yayınlanan bir şekilde başkan benteley’i vurmaya kalkar, başarısız olur ve ortadan kaldırılır. işin arkasında çıkan verrick de öldürülür. son kısımlarda ise john preston birileriyle yeni bir evreni konuşurken roman sonlanır.
uzay piyangosu bazı yönlerden sıradan, bazı yönlerden aşmış bir bilim kurgu romanıdır. romanın aksiyon yönü okuyucuyu çok tatmin etmez. romantizm yönü de ortalamanın üzerindedir ve endüstriyel toplumda insanlığın içine düştüğü ruhsuzluğu yansıtmasından öte bir şey anlatmaz. öyle ki, roman orta kısımlarında temposu düşük ve ikili ilişkileri anlatan bir düzleme yönelir.
diğer yönde ise romanın sunduğu evren ve paranoyak bakış açısı okuyucuyu sarsar. endüstriyel açıdan zirveye çıkmış, uzaya fethetmiş insanlık, kapitalizmi hatta post kapitalizmi yaşamaktadır. bu post kapitalist evrende insanlar arasında uçurum iyice açılmış ve sosyal farklar ortaya çıkmıştır. çeşitli şirketler eliyle yönetilen bu sistemde, alt sınıfların ilgisini cezbetmek adına bir piyango sistemi icat edilmiş ve sonrasında seçilen katil piyangosu ile kitleler oyalanmaktadır. herkesin birbirinden şüphelendiği, herkesin birbirinin kuyusunu kazdığı bu dünyada kimin android kimin insan olduğu da net değildir. büyük bir güven ve manevi boşluk görülmektedir. john preston ismiyle romanda yeni bir uygarlığın peşinde görünen kişilik öyle sanıyorum ki, afrika’da yaşadığı varsayılan efsanevi hıristiyan kral prest john’a bir atıftır. roman da sık sık atfedilen bir diğer konu da fordizmdir. fordizmin incelikleri ve kötü yanları sık sık eleştirilmiş ve gözler önüne serilmiştir. romanın diğer bir özelliği de gerçekleşen olayların gerçekten olup olmadığıdır. her şey gerçek midir? yoksa anlatılanlar benteley’in bir rüyası bir halüsinasyonu mudur? philip dick bunu net şekilde ortaya koymaz. ancak sonraki romanlarda da gerçek aslında gerçek mi sorusu onun romanlarında sıkça işlenecektir.
devamını gör...