uzaylılar tarafından izlendiğini düşünen kişi
başlık "morticia" tarafından 04.01.2022 23:09 tarihinde açılmıştır.
1.
off, akşamın bu vakti nereden aklıma geldiyse bu lanet hikaye, sizlerle paylaşmak istedim. bu kişi eski ev arkadaşımdır efenim, kendisini çeşitli mantıklı ve akıl dolu, bilimle yoğrulmuş parlak açıklamalar yaparak, sonunda bunun çok saçma bir fikir olduğuna ikna etmiştim. tanrım, milyonlarca galaksi içerisinde herhangi bir uzaylının gelip de bizim şehla semiha'ya kafayı takmış olabileceği düşüncesine bakar mısınız, ne kadar sakil bir düşünce; elbette ki bunun mantıklı açıklaması, kendisine musallat olan üç harflilerdi arkadaşlar.
zannedersem üniversite ikiyi okumaktaydım, yalnız yaşamaktan sıkılmış ve kendime ev arkadaşları edinmek için biz üniversitelilerin sıkça takip ettiği o popüler yerel forumda "kadın ev arkadaşları aranıyor" ilanı vermiştim, birkaç tane de baskı alıp sokaklara serpiştirmiştim. lanet olsun, ev ortamlarında gerçekleştirilen, bol dedikodulu, pijamalı ve "ay onun şeyi küçük ehehe" temalı kız kıza muhabbetlere o kadar hasret kalmıştım ki, elimden gelse, çirkinliği yüzünden ebedi olarak friendzonea aldığım en yakın arkadaşım murtaza'nın kaşlarını alıp, çkünü kesecektim.
telefonum, ilanım neticesinde elbette kerhane telefonuna dönmüştü; arayanlardan pek çoğu kuvvetle muhtemel reenkarne olup geldiği üç hayatının üçünde de kızlara açılamamış abazanlardı. nitekim telefona çeşitli tonlarda "ohh" diye inleyen cinsi sapıkların o zamanki seslerini olduğu gibi kaydetmiş olsaydım, şimdi bir sıkılgan anımda, mozart'ın kırkıncı senfonisini akapella halinde coverlardım.
nadiren de olsa kadınlar da arıyor ve paylarına düşecek kira miktarını sorarak "hıı piki bi dişiniyim" diyor, kapatıyorlardı.
bu arayış sürecinin ardından nihayetinde önce yasemin, sonra da semiha ev arkadaşım olarak bana katıldılar. size yasemin'den bir başka yazımda bahsetmiştim, hani şu ayakları, temmuz güneşi altındaki asfaltta iki hafta kalmış sıçan ölüsü gibi kokan ve bunu "benim ayaklarım kokmaz ki" diye inkar eden kız.
semiha temiz, dakik ve biraz da kafası gidik bir kızdı. götümü kim elledi reyiz gibi arada konudan bağımsız sorular sorar, kendi kendine bir şeyler mırıldanır ve günlerinin çoğunu, okuldan gelir gelmez kapandığı odasında x files dizisini izleyerek geçirirdi. tanrım o çatlak hatunun, dizideki fox mulder karakterini düşünerek yastığıyla mastürbasyon yaptığına yemin edebilir ve fakat ispatlayamazdım.
gel zaman git zaman aynı evin içerisinde arkadaşlıklarımız pekişti. iş bölümü yapmıştık; yemekleri ben yapıyordum, bulaşıkları yasemin yıkıyordu. semiha da ortak alanların basit temizliği ve düzeni ile ilgileniyordu. yine bütün işleri bitirdiğimiz bir hafta sonu, eve davet ettiğimiz boy friendlerimizle sohbete dalmışken, semiha'ya durduk yere bir titreme geldi. kızı tutamıyoruz efenim, uçan adam sabri olmuş gidiyor... "allaahh" diye inledi ve kendini yere atıverdi.
panik olmuştuk, "doktor lazım" dedi yasemin'in boy friendi ozan, dedim "dur, ortalığı velveleye verme hemen, kaldırın şöyle, bi kolonyayla ovalayalım hele bileklerini, su getir yasemin sen de, yüzüne çalalım." böylesi olaylarda dehşet sakin bir insanımdır efenim ayıptır söylemesi, ilk yardımdan da çok iyi anlarım çünkü bu konuyu barındıran tüm filmleri izledim.
çok geçmeden semiha kendine geldi, gelmeseydi cüneyt arkın stili suni teneffüs ve kalp masajına geçecektim.
kendine gelen semiha, suratlarımıza bir süre boş bakışlar attıktan sonra, minik sırrını ağzından kaçırıverdi efenim:
-yokladı işte yine.
-ne yokladı?
-o.
konuşmaya yasemin'in boy friendi de katılmıştı:
o: yasemin'in boy friendi ozan
b: ben
s: semiha
o: kızım bi hastalığın bi şeyin mi var?
b: bi sus be ozan, semiha, kim yokladı?
s: ya gülersiniz.
b: yok vallahi gülmeyiz.
(bir süre ısrar ve sonunda açıklıyor)
s: peşimde bir uzaylı var. bazen sismik dalgalarla aklımı ele geçiriyor.
b: yok devenin külotlu çorabı. semiha, öyle şey olur mu hiç?
o: daha önce hiç psikiyatra git...
b: ya bi sus deli deli konuşuyor bu da; semiha, canım, tarif etsene biraz nasıl oluyo bu?
s: işte aniden oluyor. daha önce de birkaç kez olmuştu, o sırada odamda tek başımaydım.
o: nörolojik bi şey olabilir bu durum semiha, bir dokto...
b: ozan sus be amma kafa açtın, burada gizemli şeyler yaşanıyor görmüyor musun?!!!111
o: ama mortic..
b: öff gidip yaseminle takılsanıza siz içeride, biz burada kız kıza dertleşiyoruz bi git.
neyse arkadaşlar, semiha bir süre daha böyle uzaylılardan, gizemli güçlerden, piramitlerden ve o aptal komplo teorilerinden bahsetti durdu. ama olay o kadar net, o kadar barizdi ki, evimizin altında bir yatır yoksa ki bu da diğer seçenekti, kesinlikle durum ecünnülerden kaynaklanmaktaydı. semiha'ya yakın zamanda bir küle basıp basmadığını, gece camii duvarına işeyip işemediğini ve cinni bir falcıdan fal baktırıp baktırmadığını sordum. evet, fal baktırmıştı arkadaşlar. falcının cinni olup olmadığını bilmiyordu ama söyledikleri çıkan bir falcı olduğunu üzerine basa basa belirtmişti. dedim "işte bu. semiha, sana cinler musallat olmuş".
böyle sırlı olayları çözmekte üzerime yoktur arkadaşlar, asla yanılmam.
sonrasında cinci hoca aramaya başlamıştık semiha'yı üflettirecek ki o da başka bir hikayenin konusu.
zannedersem üniversite ikiyi okumaktaydım, yalnız yaşamaktan sıkılmış ve kendime ev arkadaşları edinmek için biz üniversitelilerin sıkça takip ettiği o popüler yerel forumda "kadın ev arkadaşları aranıyor" ilanı vermiştim, birkaç tane de baskı alıp sokaklara serpiştirmiştim. lanet olsun, ev ortamlarında gerçekleştirilen, bol dedikodulu, pijamalı ve "ay onun şeyi küçük ehehe" temalı kız kıza muhabbetlere o kadar hasret kalmıştım ki, elimden gelse, çirkinliği yüzünden ebedi olarak friendzonea aldığım en yakın arkadaşım murtaza'nın kaşlarını alıp, çkünü kesecektim.
telefonum, ilanım neticesinde elbette kerhane telefonuna dönmüştü; arayanlardan pek çoğu kuvvetle muhtemel reenkarne olup geldiği üç hayatının üçünde de kızlara açılamamış abazanlardı. nitekim telefona çeşitli tonlarda "ohh" diye inleyen cinsi sapıkların o zamanki seslerini olduğu gibi kaydetmiş olsaydım, şimdi bir sıkılgan anımda, mozart'ın kırkıncı senfonisini akapella halinde coverlardım.
nadiren de olsa kadınlar da arıyor ve paylarına düşecek kira miktarını sorarak "hıı piki bi dişiniyim" diyor, kapatıyorlardı.
bu arayış sürecinin ardından nihayetinde önce yasemin, sonra da semiha ev arkadaşım olarak bana katıldılar. size yasemin'den bir başka yazımda bahsetmiştim, hani şu ayakları, temmuz güneşi altındaki asfaltta iki hafta kalmış sıçan ölüsü gibi kokan ve bunu "benim ayaklarım kokmaz ki" diye inkar eden kız.
semiha temiz, dakik ve biraz da kafası gidik bir kızdı. götümü kim elledi reyiz gibi arada konudan bağımsız sorular sorar, kendi kendine bir şeyler mırıldanır ve günlerinin çoğunu, okuldan gelir gelmez kapandığı odasında x files dizisini izleyerek geçirirdi. tanrım o çatlak hatunun, dizideki fox mulder karakterini düşünerek yastığıyla mastürbasyon yaptığına yemin edebilir ve fakat ispatlayamazdım.
gel zaman git zaman aynı evin içerisinde arkadaşlıklarımız pekişti. iş bölümü yapmıştık; yemekleri ben yapıyordum, bulaşıkları yasemin yıkıyordu. semiha da ortak alanların basit temizliği ve düzeni ile ilgileniyordu. yine bütün işleri bitirdiğimiz bir hafta sonu, eve davet ettiğimiz boy friendlerimizle sohbete dalmışken, semiha'ya durduk yere bir titreme geldi. kızı tutamıyoruz efenim, uçan adam sabri olmuş gidiyor... "allaahh" diye inledi ve kendini yere atıverdi.
panik olmuştuk, "doktor lazım" dedi yasemin'in boy friendi ozan, dedim "dur, ortalığı velveleye verme hemen, kaldırın şöyle, bi kolonyayla ovalayalım hele bileklerini, su getir yasemin sen de, yüzüne çalalım." böylesi olaylarda dehşet sakin bir insanımdır efenim ayıptır söylemesi, ilk yardımdan da çok iyi anlarım çünkü bu konuyu barındıran tüm filmleri izledim.
çok geçmeden semiha kendine geldi, gelmeseydi cüneyt arkın stili suni teneffüs ve kalp masajına geçecektim.
kendine gelen semiha, suratlarımıza bir süre boş bakışlar attıktan sonra, minik sırrını ağzından kaçırıverdi efenim:
-yokladı işte yine.
-ne yokladı?
-o.
konuşmaya yasemin'in boy friendi de katılmıştı:
o: yasemin'in boy friendi ozan
b: ben
s: semiha
o: kızım bi hastalığın bi şeyin mi var?
b: bi sus be ozan, semiha, kim yokladı?
s: ya gülersiniz.
b: yok vallahi gülmeyiz.
(bir süre ısrar ve sonunda açıklıyor)
s: peşimde bir uzaylı var. bazen sismik dalgalarla aklımı ele geçiriyor.
b: yok devenin külotlu çorabı. semiha, öyle şey olur mu hiç?
o: daha önce hiç psikiyatra git...
b: ya bi sus deli deli konuşuyor bu da; semiha, canım, tarif etsene biraz nasıl oluyo bu?
s: işte aniden oluyor. daha önce de birkaç kez olmuştu, o sırada odamda tek başımaydım.
o: nörolojik bi şey olabilir bu durum semiha, bir dokto...
b: ozan sus be amma kafa açtın, burada gizemli şeyler yaşanıyor görmüyor musun?!!!111
o: ama mortic..
b: öff gidip yaseminle takılsanıza siz içeride, biz burada kız kıza dertleşiyoruz bi git.
neyse arkadaşlar, semiha bir süre daha böyle uzaylılardan, gizemli güçlerden, piramitlerden ve o aptal komplo teorilerinden bahsetti durdu. ama olay o kadar net, o kadar barizdi ki, evimizin altında bir yatır yoksa ki bu da diğer seçenekti, kesinlikle durum ecünnülerden kaynaklanmaktaydı. semiha'ya yakın zamanda bir küle basıp basmadığını, gece camii duvarına işeyip işemediğini ve cinni bir falcıdan fal baktırıp baktırmadığını sordum. evet, fal baktırmıştı arkadaşlar. falcının cinni olup olmadığını bilmiyordu ama söyledikleri çıkan bir falcı olduğunu üzerine basa basa belirtmişti. dedim "işte bu. semiha, sana cinler musallat olmuş".
böyle sırlı olayları çözmekte üzerime yoktur arkadaşlar, asla yanılmam.
sonrasında cinci hoca aramaya başlamıştık semiha'yı üflettirecek ki o da başka bir hikayenin konusu.
devamını gör...
2.
haklı olma ihtimalini gözden çıkarmamamız gereken kişidir. ya bi kere, " ewewğeğ uzaylılar sen kimsin ki seni takip etsin?" demek kolay olanıdır. peki ya haklıysa? tatatata....
devamını gör...
3.
paranoya hastasıdır.
devamını gör...
4.
(bkz: o yazıyı kim okuyacak)
devamını gör...
5.
eğer izleyen biri varsa uzaylı değil cindir.
devamını gör...
6.
acil stephen king okumayı bırakması gereken kişi.
ilk entrynin ilk paragrafını okuyunca da belirtmek isterim ki, ev arkadaşınızı uzaylıların izliyor olması cinlerin musallat olmasından daha yüksek bir ihtimal. lanet de olmuş olacağı kadar. yazıklar olsun diyorum ben..
ilk entrynin ilk paragrafını okuyunca da belirtmek isterim ki, ev arkadaşınızı uzaylıların izliyor olması cinlerin musallat olmasından daha yüksek bir ihtimal. lanet de olmuş olacağı kadar. yazıklar olsun diyorum ben..
devamını gör...