orijinal adı: 채식주의자
yazar: han kang
yayım yılı: 2007
gördüğü bir rüya sonrası vejetaryen olmaya karar veren bir insanın, zihninin derinliklerinde yatan travmalarla yüzleşme süreci tüm çıplaklığıyla bu eserde ortaya koyuluyor. birçok ödül sahibi eser, şiddet nedir sorununun cevabını da bulmaya çalışıyor.
yazar: han kang
yayım yılı: 2007
gördüğü bir rüya sonrası vejetaryen olmaya karar veren bir insanın, zihninin derinliklerinde yatan travmalarla yüzleşme süreci tüm çıplaklığıyla bu eserde ortaya koyuluyor. birçok ödül sahibi eser, şiddet nedir sorununun cevabını da bulmaya çalışıyor.
uluslararası man booker ödülü
uluslararası edebiyat ödülü
uluslararası edebiyat ödülü
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "insan olun biraz" tarafından 01.05.2022 11:28 tarihinde açılmıştır.
1.
bir han kang kitabıdır.
et yememek bir tercihtir ve ben bu tercihi anlıyor ve sonuna kadar saygı duyuyorum. et yemekten çok hoşlanmayan ve et yemediğim zamanlar eti aramayan bir olarak da vejetaryenlik bana çok uzak bir kavram değil. nedenlerini de anlayabiliyorum bu tercihin.
ancak ya et yemeye karşı duyulan bu iştahsızlık ve tiksintinin kaynağı bir süredir görülen rahatsız edici rüyalarsa? o zaman bu rüyaların altında da bir neden aramamız gerekir. rüyaların bize anlatacağı çok şey olduğunu hepimiz biliyoruz.
insanın geçmişte yaşadığı, yaşamak zorunda bırakıldığı her şey ileride bir gün kaçınılmaz olarak ulaşacağı ölüm anının nasıl olacağını belirleyecek olan deneyimlerdir. zaten ölüm dediğimiz şey hayatın climax anıdır.
uğradığımız fiziksel şiddete karşı verebileceğimiz tepkiler ve uygulayabileceğimiz savunma teknikleri çok daha basittir. ancak duygusal şiddet bizi silahsız bırakır, elimizi kolumuzu bağlar ve sistemli bir işkenceye dönüşür. belki o zaman yapılacak tek şey evdeki bütün etleri, yumurtaları bir poşete doldurup çöpe atmanız olacaktır.
bu kitabı okuyun ve hayatınızı bir kez daha gözden geçirin.
et yememek bir tercihtir ve ben bu tercihi anlıyor ve sonuna kadar saygı duyuyorum. et yemekten çok hoşlanmayan ve et yemediğim zamanlar eti aramayan bir olarak da vejetaryenlik bana çok uzak bir kavram değil. nedenlerini de anlayabiliyorum bu tercihin.
ancak ya et yemeye karşı duyulan bu iştahsızlık ve tiksintinin kaynağı bir süredir görülen rahatsız edici rüyalarsa? o zaman bu rüyaların altında da bir neden aramamız gerekir. rüyaların bize anlatacağı çok şey olduğunu hepimiz biliyoruz.
insanın geçmişte yaşadığı, yaşamak zorunda bırakıldığı her şey ileride bir gün kaçınılmaz olarak ulaşacağı ölüm anının nasıl olacağını belirleyecek olan deneyimlerdir. zaten ölüm dediğimiz şey hayatın climax anıdır.
uğradığımız fiziksel şiddete karşı verebileceğimiz tepkiler ve uygulayabileceğimiz savunma teknikleri çok daha basittir. ancak duygusal şiddet bizi silahsız bırakır, elimizi kolumuzu bağlar ve sistemli bir işkenceye dönüşür. belki o zaman yapılacak tek şey evdeki bütün etleri, yumurtaları bir poşete doldurup çöpe atmanız olacaktır.
bu kitabı okuyun ve hayatınızı bir kez daha gözden geçirin.
devamını gör...
2.
vejetaryen benim için insan olmaya katlanamamanın romanı. yonğhe sıradan bir hayatı olan sıradan bir kadın. kocası da onun gibi sıradan ve tekdüze süregelen bir hayatları var. hayatlarını tamamen değiştiren ise yonğhe'nin bir gece gördüğü rüya ve sonra sürekli göreceği rüyalar. yonğhe o rüyadan uyandıktan sonra artık et yemiyor, yumurta da yemiyor. herhangi bir hayvansal gıda yemeyi reddediyor. küçüklüğün beri sürekli et yiyen ve yemeyi seven yonğhe'nin bu davranışına ailesi bir anlam veremiyor. sağlığının bozulmaya başladığını düşündüklerinde ise bir aile yemeği düzenleyip bu duruma sert bir müdahelede bulunuyorlar. işte ne oluyorsa bundan sonra oluyor. insanın kendinden tiksinmesini anlatan harika bir roman. insanın hayvan yönünü reddetme, bir ağaç olmayı dileme, vücudunu reddetme ile olmak istediği hale bürünebileceğine inanan yonğhe'nin acı verici hikayesi. kitap çok etkileyici ve rahatsız edici. önemli bir nokta ise yazarın yonğhe'nin bu hale gelmesinde rol oynayan olayları metnin içinde okuyucuya ufak da olsa göstermesi. çocukların ne kadar hassas canlılar olduklarını, onların en ufak bir şiddetten bile uzak tutulması gerektiğini, küçük bir olayın bile insanın hayatında büyük etkileri olacağını anlatan etkileyici bir metin. hepimiz aslında kendimizi normal sanan birer yonğheyiz. onun tek farkı ise harekete geçmesi. mutlaka okuyun.
devamını gör...
3.
güney koreli yazar han kang’ın 2016 yılında yayımlanan ve 2016 uluslararası man booker ödülünü almış olan 158 sayfalık kitabı.
kitap bana kalırsa roman türünde ancak 3 öyküden oluşuyor. 3 öykü birbirine girift bir halde ve birbirinin devamı şeklinde ilerliyor ama ayrı ayrı okunursa da kendi içinde bir anlatı olabilir.
ilk bölüm olan vejetaryeni yonğhe’nin kocasının kendisinden okuyoruz.
ikinci bölüm olan moğol lekesinde de yonğhe ve yonğhe’nin ablasının kocasının merkezde olduğu bir olayı okuyoruz.
üçüncü bölümde ise yonğhe ve ablasının etrafında geçen kısımla hikayemizi sonlandırıyoruz.
kitabın ana konusu şöyle; kocası ile birlikte gayet sıradan bir hayat süren yonğhe bir gece imgelerle dolu bir rüya görür ve uyandığında evdeki tüm etleri çöpe atarak vejetaryen olur.
bundan sonrasında da bir insanın kendi tercihleri doğrultusunda, kimseye hiçbir etkisi ya da zararı olmayan radikal bir değişim yaşamasının, çevresindekilerle olan ilişkisini etkileyişini okuyoruz.
kadının vejetaryen olmayı seçmesi başka kimseyi ilgilendirmeyen bir tercihken, kadının bu yöneliminden doğan müdahalelerin her şeyi bambaşka bir yöne götürmesini de görüyoruz bir yandan.
hatta kitaptaki karakterlerin de bunu sorguladığını görüyoruz;
o gün aile toplantısında, babası yonğhe’ye tokat atmadan önce babasının kolunu daha sıkı tutsaydı, her şey bambaşka olur muydu? yonğhe evleneceği adamı tanıştırmak için getirdiğinde, nedense soğuk bir intiba bıraktığından beğenmemişti. hislerine güvenerek evliliklerini engelleseydi her şey bambaşka olur muydu? işte böyle, yonğhe’nin kaderini etkileyen değişkenleri düşünerek kafa yorduğu zamanlar olmuştu. kardeşinin hayatına konan dama taşlarını teker teker eline alıp hesaplar yapması sadece nafile olmakla kalmayıp mümkün de değildi. buna rağmen düşünmekten kendini alamıyorduç eğer onunla evlenmeseydi.
kitap boyunca ana karakter olan yonğhe’nin ne düşüncelerini, ne cümlelerini, ne hislerini, ne de vejetaryen olma seçimini rüyalar dışında neyle temellendirdiğini okumadığımız için çevresindekilerin müdahaleleri olmasaydı her şeyin başka şekilde olup olamayacağının izini sürdürüyor kitap bize.
ve genel izlenimime gelirsek kitabın su gibi akışını; okuduğum konunun insan bedenine, insanın vahşi doğasına ve özüne dönüşüne dair çok özgün oluşunu; yazarın maharetli kaleminden çıkan tasvirlerin bir film izliyor hissi vermesini çok sevdim.
insanın doğayla olan bağını düşündürten ve bu bağın sınırlarını merak ettiren yapısı da ayrıca etkileyiciydi.
kitap bana kalırsa roman türünde ancak 3 öyküden oluşuyor. 3 öykü birbirine girift bir halde ve birbirinin devamı şeklinde ilerliyor ama ayrı ayrı okunursa da kendi içinde bir anlatı olabilir.
ilk bölüm olan vejetaryeni yonğhe’nin kocasının kendisinden okuyoruz.
ikinci bölüm olan moğol lekesinde de yonğhe ve yonğhe’nin ablasının kocasının merkezde olduğu bir olayı okuyoruz.
üçüncü bölümde ise yonğhe ve ablasının etrafında geçen kısımla hikayemizi sonlandırıyoruz.
kitabın ana konusu şöyle; kocası ile birlikte gayet sıradan bir hayat süren yonğhe bir gece imgelerle dolu bir rüya görür ve uyandığında evdeki tüm etleri çöpe atarak vejetaryen olur.
bundan sonrasında da bir insanın kendi tercihleri doğrultusunda, kimseye hiçbir etkisi ya da zararı olmayan radikal bir değişim yaşamasının, çevresindekilerle olan ilişkisini etkileyişini okuyoruz.
kadının vejetaryen olmayı seçmesi başka kimseyi ilgilendirmeyen bir tercihken, kadının bu yöneliminden doğan müdahalelerin her şeyi bambaşka bir yöne götürmesini de görüyoruz bir yandan.
hatta kitaptaki karakterlerin de bunu sorguladığını görüyoruz;
o gün aile toplantısında, babası yonğhe’ye tokat atmadan önce babasının kolunu daha sıkı tutsaydı, her şey bambaşka olur muydu? yonğhe evleneceği adamı tanıştırmak için getirdiğinde, nedense soğuk bir intiba bıraktığından beğenmemişti. hislerine güvenerek evliliklerini engelleseydi her şey bambaşka olur muydu? işte böyle, yonğhe’nin kaderini etkileyen değişkenleri düşünerek kafa yorduğu zamanlar olmuştu. kardeşinin hayatına konan dama taşlarını teker teker eline alıp hesaplar yapması sadece nafile olmakla kalmayıp mümkün de değildi. buna rağmen düşünmekten kendini alamıyorduç eğer onunla evlenmeseydi.
kitap boyunca ana karakter olan yonğhe’nin ne düşüncelerini, ne cümlelerini, ne hislerini, ne de vejetaryen olma seçimini rüyalar dışında neyle temellendirdiğini okumadığımız için çevresindekilerin müdahaleleri olmasaydı her şeyin başka şekilde olup olamayacağının izini sürdürüyor kitap bize.
ve genel izlenimime gelirsek kitabın su gibi akışını; okuduğum konunun insan bedenine, insanın vahşi doğasına ve özüne dönüşüne dair çok özgün oluşunu; yazarın maharetli kaleminden çıkan tasvirlerin bir film izliyor hissi vermesini çok sevdim.
insanın doğayla olan bağını düşündürten ve bu bağın sınırlarını merak ettiren yapısı da ayrıca etkileyiciydi.
devamını gör...
4.
son zamanlarda okuduğum açık ara en kötü ama en kötü kitap. bir kere kadın hayvansal gıdaların hiçbirini tüketmiyor yani aslında vejetaryen değil vegan. bir ikincisi kadının başkaldırısını dur durak bilmeksizin erkeklerden okuyoruz.
april yayınlarından okuyorum, bilmiyorum başka bir yayınevinde var mı baskısı. ancak editoryal olarak insanın kalbini kıran bir eser, gırla yanlış yazım ve imla ile dolu. ayrıca araya sıkıştırılmış ve neredeyse osmanlıca kelimeler editörün çeviri zayıflığını gizleyemediğini hissettiriyor.
yazarın başka bir romanını okuyacağımı sanmıyorum ne yazık ki
april yayınlarından okuyorum, bilmiyorum başka bir yayınevinde var mı baskısı. ancak editoryal olarak insanın kalbini kıran bir eser, gırla yanlış yazım ve imla ile dolu. ayrıca araya sıkıştırılmış ve neredeyse osmanlıca kelimeler editörün çeviri zayıflığını gizleyemediğini hissettiriyor.
yazarın başka bir romanını okuyacağımı sanmıyorum ne yazık ki
devamını gör...
"vejetaryen (kitap)" ile benzer başlıklar
vejetaryen
64