vibe almak

yeni akım sanırım. artık ikrah geldi duymaktan. anlamı ne acaba? cümle içinde nasıl kullanılıyor?

abimle pazardan iki kilo vibe aldık desem? olmaz herhalde.

(bkz: kardeşim nerede yaşıyorsun)

türkçe karşılığı "hava, enerji"
senden güzel bir vibe aldım. ( senden güzel bir enerji aldım.)
buranın vibeı çok hoş. ( buranın havası çok hoş.)

olmasa yaşayamayacağım kelime öbeği. ya da cümle öbeği. neydi doğrusu.

örneğin birini görürsünüz, sürekli siyah giyiyordur, piercingli ve dövmelidir.

bu kişiden bir goth, metalci vibe’ı alırsınız. ama illa böyle çok net işaretler olmasına gerek yok. içinizden gelir, “senden şöyle/böyle bir vibe” aldım denir. bu kadar basit.

bir şey veya kişi hakkında izlenim edinmek veya hissiyata kapılmak anlamına geldiğini birkaç gün önce öğrendiğim şey. şöyle ki, oğlum video izlerken youtuber "ondan iyi bir oyuncu vibe'ı aldım." deyince, "vibe" ne ola ki diye sordum ve kendisinden "hissiyat" cevabını aldım* ve bu sözcüğe adapte olmam fazla sürmedi.

bugün gördüğüm bir çift hakkında eşime "ben bunlardan fetöcü vibe'ı aldım ama neyse." dedim. o da alaycı bir gülümsemeyle "alsan ne olacak ki ne olacak yani?" diyerekten biraz beni tiye aldı ama neyse...*

çok pahalıdır şimdi o. kalsın.

cümle içinde kullananlara kızdığım kelime.
senden çok terazi vaybı alıyorum.
benden enerji al kardeşim, vayb alma n'olursun.

atatürk 12 temmuz 1932' de türk dili tetkik cemiyetini kurdu.bu cemiyetin maksadı türk dilinin öz güzelliğini ve zenginliğini meydana çıkarmaktı.
şöyle diyor devamında atatürk:
''en iyi müdafaa usulü, taarruzdur. şu halde dil alanında türemiş yabancılıklara saldıralım:ağacı bir kere silkeleyelim görelim,hangi çürükler düşecek.kalan sağlamlar bakalım ne kadardır?dökülmeyenler,özleri arınmışları bulununcaya kadar biraz daha işe yarayabilir:yeni türkçe kelimeler teklif edebiliriz.
bu yönde ısrarla çalışmalıyız...''
dilini kaybeden bir millet, her şeyini kaybetmiş demektir

ne yani bu vibe almak yerine direkt aramızda bir çekim var ya da elektrik aldım demek dururken.