yakından görülen en ünlü kişi

ekrem imamoğlu. tokalaştık nasılsın falan demişti.

kazım koyuncu

arka sokaklardaki rıza baba. tam yan masamda hamburger yiyordu ve gelen geçene beni tanıyan var mı lan acaba diyen gözlerle bakıyordu ama kimse gelip selam vermedi ya da fotoğraf çekinmek istemedi. içim sızlamadı değil.

hülya avşar ablayı görmüştüm. çok ufacıcık bir kadındı. ünlülerin büyük çoğunluğu çok küçük insanlar aslında.

taffarel,selinay sarıkaya,kerem bursin,okan bayülgen,bergüzel korel, halit ergenç, mustafa sarıgül( otelde toplantısı vardı adamın misafirleri için yaptırdığı isme özel çikolataların bir çoğunu yemiştik inş helal etmiştir) , ali babacan , cem uzan (ilginçti bu 2002 de şirinevler’de yürürken ara sokaklarda bile miting yapardı orda görmüştük)sagopa kajmer ( evine gitmişliğimiz var) manganın solisti ferman.

kurtlar vadisindeki pala.

benim için ünlü diye bir kavram olmadığı için hiç ırgalamadığım durum. işi varsa gelip beni bulsunlar.

edis. ilk konserini vermisti bizim burda belese kacirir miyiz asla!

karşılıklı konuştuğum, tokalaştığım ünlüler de oldu ama ilginç anı isteniyorsa benim için kesinlikle teoman dır.
yıl 2005-2008 arası. (hatırlayamıyorum)
mekan beyoğlu hayal kahvesi.
o zamanlar küçük parmak kapı sokak ve civarı iyiydi. aslında istiklal, meydandan tünele çok iyiydi.
line, mojo, gecenin devamında jazz stop gibi.
özlem tekin'i dans ederken göksel'i sarkı söylerken görürdünüz. 2-3 metrekarelik pistlerde, sahnelerde.
neyse kafa sözlük,
bir akşam beyoğlu hayal kahvesindeyim.
elimde fıçı bira. canlı müzik. ayakta takılmaca. sahne mandalina kadar.
sahne önünde alımlı insanlar. danslar falan, ortam kalabalık, dışarda kalanın canı gider ya o cinsten.
kızlardan biri bana bakıp duruyor. arkadaşının omzuna dokunuyor, gülüyor, bir
sahneye dönüyor, bir bana bakıyor derken, o gün doğru kıyafet kombini yaptığımdan emin oldum.
saçım da havalıydı. kızlara bir şerefe yaptım ve karşılık aldım. ne oluyor oğlum dandun derken 3. kız da sahneden çok bana
bakmaya başladı. yuh yani, hanginiz ile başa çıkayım, teker teker gelin değil mi?
müzik güzel, insanlar kibar vs derken bira bitti. arkamı döndüm, omzumda bir omuz.
o da ne teoman sırıtıyor. sırıtmıyor aslında take it easy body modunda.
3-5 dakikalığına da olsa ünlü olma, teoman olma hissi yaşamıştım. kızlar tam arkamda duran teoman'a kaş göz yapıyormuş,
kadeh kaldırıyormuş.
kısa bir süre afallayıp, kendimi toparladıktan sonra soğuk bir bira almak için daha arkalara çekildim.
veee orda da başka bir ünlü vardı..
güzel anılar işte.

moğollar ile rakı icmisligim var.
neredeyse cocuktum üniversite yıllarında. ama çok kafa abilerdi.

teomanla önlü arkalı yolculuk ettim (gülme ulan ayı öyle değil gerçekten arkamda oturuyordu)

fatih terimle karşılaşmıştık ben küçükken, şapkama hafiften vurmuştu "nasılsın deliğanlı" diyerek.

rutkay aziz. geçen yıl şişli'de çalışırken öğle yemeği yediğimiz mekanda hemen hemen her hafta görürdüm kendisini.

düşündüm, düşündüm... beyazıt öztürk galiba. çok saçma ve bir kompozisyon kurmanın neredeyse imkansız olduğu isimlermiş benimkiler.

edit: değiştiriyorum, yalçın küçük. beyazdan daha ünlü değildir ama yalçın küçüğü daha yakından gördüm. çay sırasındaydık, ensesine üfleyebilecek kadar yakındım, ama yok üflemedim, yaşlı başlı adam!

aynadan kendimi gördüm. sayılır mı ? evet.

(bkz: rihanna)

kendisini 3 haziran 2010 rihanna istanbul konserinde bir kaç metre mesafeden izlemiştim. rüya gibiydi ve halen rüya gibi geliyor.

baskın oran
adres karıştırıp, yanlışlıkla hocanın kapısına gitmişim. kapıyı baskın oran açtı, inanılmaz bir an arkadaşlar. adama bakıp ''skandal'' kelimesini dile getirdim, ilk gördüğünde manyak sandı beni muhtemelen fakat 3. dakikadan sonra yanlışlık yaptığıma inandı. 10 dakika muhabbet ettik ve yakından gördüğüm, evinin kapısında ayaküstü muhabbet ettiğim en ünlü kişiydi.

recep tayyip erdoğan.

haydar dümen ve köpeği, aynı gün içinde bir de harun tekin
haydar dümen'i tanımıyordum, küçüktüm. arabasını bırakıp uzaklaştıktan sonra otoparktaki abi "ulan bu pornocu herif değil miydi?" diye babama sorunca evdeki posta gazetelerindeki adamın yüzü birden beynimde canlandı.
harun tekin'i de pek bilmiyordum o zamanlar. zaten gittikten sonra dank etmişti. elli saat adamın yüzüne bakmıştım.

pascal nouma

işim gereği pek çok oyuncu ile karşılaşmışlığım vardır. nedense beni en çok heyecanlandıran ise meltem cumbul'dur.