yalnızlık kimin hediyesi sorunsalı

dost ve sevgili gibi görünüp aslında gereksiz kişileri hayatımıza almakla başlar herşey. özelimize bir şekilde girmiş insanların toplamıdır.

zanlımca kendimin hediyesi kendime. elime ulaşır ulaşmaz büyük bir hevesle açıp süslü paketini, bomboş kutuyu görünce içine uzanıp yattım. sonra yerim rahat gelmiş olacak ki pek merak etmedim dışarıyı. sıcaktı içi de.sessiz de. canım sıkılınca, gökyüzünü hala görüyorum. hala da içeriden yazıyorum. şahsi kutumun içinde şahsiyetimle

yanlış insan seçimleri. gerçek dostların artık olmadığı bir çağda yalnızlık seçim olarak karşımıza çıkıyor.

yalnızlık bir sorunsal değildir. kimi şaire göre ne yana dönsen kemik özdemir asafa göre ise paylaşılmaz yoksa yalnızlık olmaz.

yalnızlık, insanın asli hali aslında.. öyle ki hatta:'yalnızlık allaha mahsus' kutsaması ile kişinin kendisini layık bulamadığı bir şey. birgün birisi ile yokettiği (görmezden geldiği) yalnızlık, o kişinin gitmesi ile yeniden ortaya çıkar. bir hediye midir tartışılır.. yalnızlık hep var içinizde; ama siz onu birisiyle örtüp görmezden geliyorsunuz sadece. hiçbir yere gitmiyor yalnızlık. onun üstünü kapattığınız kişi/ler/nin hemen arkasında ve o ayrıldığında sizi beklediğini göreceksiniz hala..

kimin hediyesiyse bir zahmet geri alsın.

o kendini biliyo desem bi 35’lik açtırır mı

" yalnızlık" insanın birey olmasında etkili olan en temel "esastır". kişinin önce kendini tanıması ve tamamlaması gerekir ki, dış dünyaya kendisini adapte edebilsin. insanın kendisini dinlemesi için ise, yalnızlığına ihtiyacı vardır. yalnızlık insanın düşmanı değil, dostudur. doğru kullanırsanız, en güçlü klanınız olur.

yalnızlık, halkına gelir adaletü ve fırsat eşitliği sağlamayan kemalist düzenin hediyesi. çünkü bu toplum kemalist düzen ile yönetiliyor. her şey kemalist düzenden sorulur.

kızlar, güçlü erkek ( zangin ve yakışıklı erkek) peşinde. zangin ve yakışıklı erkek tüm kızları düzme peşinde. bu durum ise ahlaksızlığı, ihaneti, yalanı getirdi. ahlaksızlık, ihanet ve yalan ise yalnızlığı getirdi.