yanlış zamanda yaşamak

3000 yılını hiçbir zaman göremeyeceğin için yastık yumruklamaktır.

sorun olan zaman değil. zirâ hangi dönemde yaşarsak yaşayalım kendimizi ait hissetmeyebilirdik.
asıl olan bu dünyaya hiç ait olmayışımız. o yüzden bir şekilde hayatınızın sadece bir döneminde bile olsa "yanlış zamanda mıyım, yanlış yerde miyim" hislerine kapılabilirsiniz.
evet, elbette yaşamınızla alâkalı şeylerden dolayı da olabilir. mekan değişikliği veya zaman dolayısıyla yaşayacaklarınızın getirisi/götürüsü sizi farklı duygulara gark ettirebilir ama durup dururken yanlış hissetmenin sebebi kesinlikle bu dünyaya ait olmayışımızdır.

bunu erken fark ettiğinizde aitlik aramayı bırakıp akışına bırakıyorsunuz. nerelere kaçarsanız kaçın içiniz sizinle geliyor ve bir süre sonra oralar da sıkıyor sizi.
erken fark edip akışına bıraktığınızda yalnızca ait olduğunuz yere dönmek için yaşayıveriyorsunuz. en mutlu da böyle geçiyor. yoksa insan aidiyet duygusu hissetmeden, diken üstünde yaşarsa kafayı yer.

1940larda doğmam gerekirdi diye düşünüyorum ben. 2010 benim için tamamdır çünkü. 70 senelik hayatıma ne yazarlar ne yönetmenler oyuncular sığdırırdım.
onca şahit olmak istedigim ilkler
yapım aşamaları.
o tiyatro oyunları.
her şey ya. bu zamanlar hiç bana göre değil bundan eminim.
80lerde çılgınca giyinip kabarık saçlarımla atari falan oynardım.
60ların siyasetçileriyle içkimi yudumlayıp kumar oynar golfe gider kraliyet ailesiyle at binerdim lan belki.
savaş sonra 69da festivali çaktık mı neler neler bütün tarihi olayların içinden geçmek isterdim.
ne seri katiller de geçiyor o dönemler ne dolandırıcılar gerçi belki bir şey falan olurdu.
gandhi ile tanışmak ne bileyim bundy ile röportaj yapmak.
lan olm ne güzel zamanlardı şimdi her şey bomboş full siyaset ve ticaret
yeni hiçbir s*k yok

20. yy başı tam benlik ama eminim ki o zamanlar da 19. yy başı tam benlik derdim böyle devam ederdi evrenin başlangıçlarına kadar memnuniyeti s...tm öldü

bak bunu buradan alın*

gönderelim böyle düşünenleri taş devrine*
şaka maka cumhuriyetin kuruluş döneminde olmak isterdim.

yanlış zaman yanlış insan.....
belki hep yanlışlarda yaşadık kim bilir mesela ben kendimi 60'lara ait hissederim ne işim var bu senede derim ama bu senelerde yaşamak zorunda birileri onlardan birisi de benim işte çaktırmayın sevsem görünsemde sevmiyorum, bu dönemde yaşamayı 80'leri az biraz çocukluk 90'ları çocukluk ve ergenlikle 2000'leri gençlikle 2010'ları ise orta yaşlılıkla geçiren birisi olarak ne işim var diyorum bazen bu dünyada saçmalama kotalarımı bu dünyada bolca doldurdum, bir zaman makinesi icat edip o zamanlar içerisinde saçmalama hakkım çok olsun isterdim. kafası kendinden güzel zamanları yaşamak isterdim o tarihlerde.
bilemiyorum belki ihtiyar bir adamın serzenişleri bunlar ama bu zamanların kıymetini bilmak gerekiyor belki.....
deli saçması şeyler yazıyorum belki ama seviyorum saçmalamayı.....

ben de bazen erken dünyaya geldiğimi düşünüyorum yalan değil. özellikle bu coğrafyada ve bu yıllarda yani gericilik almış başını gitmişken. bir tarih veremem ama bence doğru zaman 2200 ya da 2300 lerden sonra olabilir. dünyanın tüm sınırları kalkmış, transhümanizm ile hibrit bir insana doğru yol almışız, crisper gen teknolojisi ile bıyonik insanda ki genetik hastalıklara çözüm bulmuşuz, sürücüsüz arabalar genel bir ağ ile birbirine bağlı sıfır trafik kazası, günde 4 saat çalışma isteyen herkes için evrensel temel gelir. belki de ölümsüzlük. uzayda yolculuk marsta koloni düşünsenize marsa tatile gidiyoruz.

tabi burada önemli olan özgür mumcu ve erhan özer in chat gpt 4 ile ilgili yeni haller podcastinde dediği gibi üretim araçları kimin elinde olacak. zenginler daha zengin olurken yoksulluk devam mı edecek? gelir adaletsiziği, gelir dağılımda ki uçurum böyle mi olacak.

yani özet olarak adil, eşit ve özgür bir dünyada gelecekte olmak isterdim. o günleri bugünden kurmak için şimdilik burada olmak iyi.