1.
en sinir olduğum şey.
biri yaptığım yemeği eleştirince kafasına tencereyi geçirmek istiyorum.
daha kimsenin kafasına tencere geçirmedim ama bu geçirmeyeceğim anlamına gelmiyor*
kendim istediğim kadar göme bilirim ama siz susup yiyin**
biri yaptığım yemeği eleştirince kafasına tencereyi geçirmek istiyorum.
daha kimsenin kafasına tencere geçirmedim ama bu geçirmeyeceğim anlamına gelmiyor*
kendim istediğim kadar göme bilirim ama siz susup yiyin**
devamını gör...
2.
bir daha kimseye yemek yapmamamla sonuçlanan hadise.
devamını gör...
3.
açıkcası bunun çok normal olduğunu düşünüyorum yani yemek yapamamanın veya kötü yapıyor olmanın.
insan her şeye başlarken eksik deneyimi ve bilgisi ile başlar.ilk denemelerin müthiş olması durumu evet mevcuttur ama yemek yapmaya yeni başlamış ya da buna çok zaman harcamayan insanın iyi yemek yapamaması normaldir.bu türkiye'de çok abartılıyor. herkes iyi yemek yapmak zorunda değil, açıkcası yapmak zorunda da değil.kimseye şartlı cinsiyet rollerinin yüklenmemesi gerekiyor.
insan her şeye başlarken eksik deneyimi ve bilgisi ile başlar.ilk denemelerin müthiş olması durumu evet mevcuttur ama yemek yapmaya yeni başlamış ya da buna çok zaman harcamayan insanın iyi yemek yapamaması normaldir.bu türkiye'de çok abartılıyor. herkes iyi yemek yapmak zorunda değil, açıkcası yapmak zorunda da değil.kimseye şartlı cinsiyet rollerinin yüklenmemesi gerekiyor.
devamını gör...
4.
antin kuntin damak tadı olup, şöyle olsaydı böyle olsaydı daha güzel olurdu diyenlere davranışım muhtemelen ahterbin gibi olurdu. klasik yemekler vardır ve tarif dışına çıkmaman daha mantıklıdır.
beğenilmemesi bunun haricinde makul karşılanır, zerre yedirmem, tabağı da önünden alırım.
dipnot: hiç yaşamadım.
beğenilmemesi bunun haricinde makul karşılanır, zerre yedirmem, tabağı da önünden alırım.
dipnot: hiç yaşamadım.
devamını gör...
5.
benim işim bu. yemek yapmayı da öğretiyorum. herkesin damak zevki farklıdır. ve bir yemeği yapmanın tek bir yöntemi, şekli vs yoktur. bugüne kadar kimse beğenmediğini söylemedi ama yapım aşamasındaki gurmeliklerini çok sert bir şekilde kırıyorum. gel sen yap dediğimde kimse elini atmaya cesaret edemedi. anca konuşursunuz.
devamını gör...
6.
arada oluyor.
-anne pilavın olmamış abim yapsın, diyor kızım
-tamam, diyorum
-anne mantı olmamış ben yapayım, diyor kızım
-tamam, diyorum
-anne salatayı sen yapma ince doğrayamıyorsun ben yapayım, diyor oğlum --tamam, diyorum
biri de anne bulaşıkları iyi yıkayamıyorsun,
çamaşırlar olmamış dese, diye bekliyorum.
ev işinden emekli olup, full gezeyim diyorum.
-anne pilavın olmamış abim yapsın, diyor kızım
-tamam, diyorum
-anne mantı olmamış ben yapayım, diyor kızım
-tamam, diyorum
-anne salatayı sen yapma ince doğrayamıyorsun ben yapayım, diyor oğlum --tamam, diyorum
biri de anne bulaşıkları iyi yıkayamıyorsun,
çamaşırlar olmamış dese, diye bekliyorum.
ev işinden emekli olup, full gezeyim diyorum.
devamını gör...
7.
bir hödükle karşı karşıya olduğunuza delalet eder.
devamını gör...
8.
üzer net.
çünkü bu yemek konusunda iddialıyımdır.
hele ki et ve mangal. aklınızı alırım.
çünkü bu yemek konusunda iddialıyımdır.
hele ki et ve mangal. aklınızı alırım.
devamını gör...
9.
bu benim yemeklerin kaderi. makarna yaparım bir garip olur, geçenlerde ilk defa yeşil fasulye yaptım fasulyeler diri oldu, tiramisu yaptım tarif güzel değildi ağza yumurta tadı geliyordu. tamam tiramisuda haklıydınız da be vicdansızlar en azından yeşil fasulyeyi söylenmeden yeseydiniz.
devamını gör...
10.
zaman zaman o “göz kararı” kıvamını tam tutturamadığım için başıma gelir ve benim için beğenilmeyen yemeğin kaderi ise kesinlikle çöpe gitmek değildir. gerekirse alır, tek başıma bitiririm ama çöpe gitmesin ya çok dokunuyor insana yaptığı yemeğin öyle olması.
bir keresinde yemek yapmaktan az biraz bile anlayan birisinin rahatlıkla yapabileceği bir tatlıyı * başarısız sonuçlandırdığımda evdekilerin görüp benimle dalga geçmesini istemediğim için bir tepsi tatlıyı kuzenimle beraber bitirmeye çalıştık. o an -kötü de olsa- tatlı yiyor olmanın verdiği rahatlıkla şöyle bir cümle kurdu: “ya aslında şerbeti ve kabartma tozunu biraz daha çok ekleseydin on numara bir şey çıkardı ortaya bence.” bunu demesine biraz içerlenmedim değil. yani olmadığını ben de biliyorum. şöyle olsaydı, böyle yapsaydın falan olmuyor işte. geçti artık anlasana... hem sen sanki hayatında kaç defa tatlı yapmışsın. duygularımı dışa vurmakta epey başarılı olmuşum sanırım, aynı başarıyı tatlıda gösteremesem de. bi’ anlık göz göze gelişimiz ile (büyük ihtimalle korkudan) hepsini bitirdi tepsidekilerin.
bir keresinde yemek yapmaktan az biraz bile anlayan birisinin rahatlıkla yapabileceği bir tatlıyı * başarısız sonuçlandırdığımda evdekilerin görüp benimle dalga geçmesini istemediğim için bir tepsi tatlıyı kuzenimle beraber bitirmeye çalıştık. o an -kötü de olsa- tatlı yiyor olmanın verdiği rahatlıkla şöyle bir cümle kurdu: “ya aslında şerbeti ve kabartma tozunu biraz daha çok ekleseydin on numara bir şey çıkardı ortaya bence.” bunu demesine biraz içerlenmedim değil. yani olmadığını ben de biliyorum. şöyle olsaydı, böyle yapsaydın falan olmuyor işte. geçti artık anlasana... hem sen sanki hayatında kaç defa tatlı yapmışsın. duygularımı dışa vurmakta epey başarılı olmuşum sanırım, aynı başarıyı tatlıda gösteremesem de. bi’ anlık göz göze gelişimiz ile (büyük ihtimalle korkudan) hepsini bitirdi tepsidekilerin.
devamını gör...
11.
evde yemekleri genellikle ben yaparım. begenildiğinden mi çok güzel olmuş deniyor yoksa yapmaya devam edeyim diye mi deniyor o kısmı çözemedim.
devamını gör...
12.
çok sinir bozucudur ama bozulmamayı da öğrenmemiz lazım. şöyle düşünmek gerekiyor: ben beğendiysem gerisi teferruattır. beğenmeyen yemeyebilir, ama yaptığı olumsuz yorumlarla da benim yemek yapma motivasyonumu düşüremez ki bence olması gereken budur. özgüven budur gençler... kim ne derse desin, yemek yapmaya devam.*
devamını gör...
13.
beğenmeyen yemez. kendi yaptığım yemeği beğenmezsem ben de yemem yani.
devamını gör...