yarın bugün bugün de dün olup geçmişe karışıyor

peki biz geçmişe katılıp gitmeye meraklı yarınlarımızda ne hayaller kuruyoruz veya hayallerimizi gerçekleştirmek için nasıl çabalar sergiliyoruz?
kendimi arafta hissettiğim bu dönemde sizlerle de beyin fırtınası yapmak istedim.
yarınlarımız değiştiremeyeceğimiz geçmişimiz olacak ve biz ne yapıyoruz? harekete geçmek için hayatımıza sihirli bir değnekle dokunulmasını mı bekliyoruz? yoksa kendi içimizde mi bazı eksiklikler yaşıyoruz da harekete geçemiyoruz?

zaman mefhumunun karışık bir özeti

hayatın sona doğru ilerleme şeklidir. yarınlar sonsuz olsada ömürlerin yarını kısıtlıdır. ve bu yarınlar geldikçe, dünler hızla çoğalacak.

ekonomi için demişti eski bakan. şubat marttan falan , onun gibi bir şey mi

aynı zamanda hepimiz her an biraz daha ölüyoruz, anın tadını çıkarmayı öğrenmek lazım aslında.