yasak olmasına karşın yapılan düğüne baskın olması

daha önce de dediğim gibi türk milleti olarak düğün / dernek toplantıları kırmızı çizgimizdir. kimse mani olmaz. covid-19’a bile kafa tutarız konu düğün olunca, işte örneği.
acaba düğünden sonra kaç yeni vaka çıkacak. *


bursa'da polis ekipleri, koronavirüs tedbirleri kapsamında yasak olmasına rağmen yapılan düğüne baskın düzenledi. baskında aralarında gelin ve damadın da bulunduğu 25 kişiye, 3 bin 150’şer liradan 78 bin 750 lira ceza kesildi. bu sırada gelin, gözyaşlarına boğuldu. buradan

evlenmeyin demiyoruz evlenin,ama insanları öldürmeyin bir zahmet.

bahane ile şu düğün geleneğimiz de tarihe karışsa ne güzel olur diye düşünüyorum bazen. öyle bir hal aldı ki işin ucunda ölüm de olsa yapıyorlar bir şekilde, çok garip.

bir sürü insan can kavgasındayken, sağlıkçılar tükenmişken, yoğun bakımlarda yer bulunamıyorken, insanlar hangi ruh haliyle eğlenebiliyor anlamıyorum. bi de oynamışlardır da bunlar müzik açıp. tamam evlilik, düğün güzel şeyler olabilir ama 2-3 ay sonra yapabilirsin eğlenceni, düğününü vb... sizi anlamıyoruz. böyle olunca nasıl güzel hatırlayacaksın sözde "en güzel" gününü?? nikah yapmış insanların bir arada yaşayabilme kriterlerinden biri "düğün" bizim kültürümüzde. düğün olmadan evli sayılmıyorsun.

pes doğrusu. düğün de yapmayıverin. bizim ülkede takı muhabbeti bitmedikçe bu düğünmüş sünnetmiş hayatta bitmez. sırf bu muhabbet yüzünden evlenemiyorum ulan.

hepsinin adam öldürmeye teşebbüsten tutuklanmalarını gerektiren baskındır.

güzel bir haber, sevindim. darısı diğer “kaçak” düğüncülere artık. *

nikahlı olup da düğünü yapamadıkları için ailelerin aynı evde yaşamasına izin vermediği çiftler gördüğüm için, normal bulduğum durumdur. düğün yapmayalım desen de aileler izin vermez. erkeksen kız bir kez evleneceğim nasıl düğün olmaz der, kızsan erkek aman benim sülalem şöyle önemli böyle önemli düğünsüz olmaz der.
düğün yasaksa ya bekleyin ya da düğünüz evlenin ne olacak. ailelerinizin şımarıklığını bastırın, bir kez evleniyorum şımarıklığınızı bırakın, sülalenizdeki herkesin evine nikah günü yemek sepetinden yemek gönderin. insanları riske sokmayın.
koronavirüs döneminde evlenmiş biri olarak söylüyorum bunu, yapılabiliyor.
edit: geleceğin gelin ve damatları, pandemi sürecinde nikah maceramı #133167 de anlattım.

bulunduğum şehirde geçen bir cenazeden onlarca kişiye bulaştı. düğün, toplantı derken sayılar katlanıyor. bir kadın ramazanda okumalara gidiyorum diye onlarca kişiye bulaştırmıştı. bir berber de dükkanından yüzden fazla kişiye bulaştırdı.
sorun insanların anlamaması değil bence. çünkü öyle bir noktadayız ki herkesin ailesinde veya çevresinde ölmese bile ağır geçiren, belki yoğun bakıma yatan birileri var. mesele bencillik. düğün iptal olmasın diye pozitif olduğunu gizleyen gelin gördük daha ne olsun.
insanlar hiç tanımadıkları insanların vebalini üstüne alıyor haberleri yok. sorsan kul hakkı diye mangalda kül bırakmayacak olanlar tanımadıkları çocukları annesiz-babasız-çocuksuz bırakıyor. daha dün 48 yaşında bir pozitif bir hasta geldi. acil servise başvurması ve yoğun bakımda ölmesi arasındaki süre 2 saat. hem de bilinen ek hastalığı yok. can yakıcı cezalar gelmeden bu durum da düzelmez.

akılsızlık. hem altın tak hem ceza ye korona da kap. kombo.

bunlar eğitilmez. adam öldürmeye teşebbüsten yargılayın da akılları başına gelsin. hep bir gösteriş merakından işte bunlar. sessizce nikahını yap çekil köşene ne saçma sapan düğün diye tutturursunuz ki.