tahrif edilmiş incil'e karşın kuran'ın the original olması

takdir-i ilahidir. hikmetinden sual olmaz.

hadi abisi bakın işinize. hepsini insan yazdı. gerisi yok.

kuran'ın içinde 'tahrif edilmiş' o kitapları tasdik ettiği geçer.
o değil de tanrının bir insanla iletişim kurup ayet göndermesi kadar fantastik bir şey daha olamaz.

hem bir din 40 yılda mı tamamlanır?
ve peygamber henüz hayattayken tanrı neden kitaplaştırılmasını emretmez de bu işler peygamberin ölümünden sonrasına bırakılır.
sonuç olarak kitaplaştırılma sürecinde bir ayıklama, düzenleme, kitaba hangi ayetlerin girmesi gerektiği gibi bir çalışma yapılıyor. ve bu çalışmalar sonucunda son halini alan bu kitap peygamberin onayından geçmiş değil.. üzerinde, "bu benim getirdiğim dinin kitabıdır" diye bir damgası, mührü yok.

peygamberin sağlığında nüzül sırasına göre kitaplar bünyesinde bir bütünlük teşkil edecek biçimde bu ayetler kayıt altına alınabilecekken ezbere ve parça parça dağılması kitabın peygamberin ölümünden sonra oluşturulmasına ve aslında ayetlerin yeni baştan düzenlenmesine neden olmuştur. ayetlerin bir çoğu üzerinde gerek imla bakımından gerek mana bakımından düzenlemeler, düzeltmeler yapılmıştır. bu ve benzeri hususlar ittifakla kabul edilmiştir.

emre 1974 tarafından açıldığını, sonrasında öyle olmadığını gördüğüm bir başlık.

hayır, gerçekte öyle bir şey olmayıp isaya incil diye bir kitap indirilmemiştir; incil, isa'nın ölümünden yıllar sonra yazılmıştır dolayısıyla ortada tahrif edilmiş bir kitap da yoktur. isa yaşarken elinde incil yoktu, tevrat vardı. zebur ise ayrı bir kitap değildir, tevrat'ın mezmurlar adında bir bölümüdür. (bkz: isa incil'i neden kendi yazmadı sorunsalı) (bkz: gerçekte isa'ya incil diye bir kitap inmemesi)
ööööfffff, bir bitmedi şu eskilerin masalları. yeryüzünde ne söylendiyse insanlar söyledi ne yazıldıysa insan yazdı. allah, o kadar pısırıkmış ki daha kendi kitabını koruyamamış üstüne yeni bir kitap göndermiş. böyle beceriksiz bir tanrı mı olur ulan? arabın allah'ına tapacağıma güneş'e taparım daha iyi.

tahrif edildiklerini iddia ettikleri kitapların hikayelerini almakta bir sorun yok ama değil mi?

o kitaplar olmasa ne muhammed diye bir peygamber ne de kuran diye bir kitap olmazdı. bu çok açık bir şey.
üstat boşuna inanç gerçegi duymak, bilmek istememektir. diye söylememiş...

beylerimiz sadece inanıyor. okumaya, karşılaştırmaya gelince yoklar piyasada.
çünkü onların işi irdelemek, kitapların birbirleriyle ilişkilerini kavramak, düşünmek ve sorgulamak değil...
inanmak!

isa peygambere indirilen incil şu anda elimizde yoktur. piyasadaki sahte inciller ise insan yazımı hadis kitaplarıdırlar ve bir çok sayıdadırlar.

zaten bilindiği üzere şu an için elimizdeki tek gerçek kutsal kitap kuran'dır:

emre1974tr.blogspot.com/202...