1.
ben yazar olmak istiyorum kitabım basılsın filan yani bana neler önerebilirsiniz
devamını gör...
2.
yazmak için yazma
devamını gör...
3.
kimseyle münakaşaya girme, engelle butonunu kullan.
dolarla ilgili yüz tane başlık var, rica ederim yüzbirincisini açma.
kafanı dök,içini boşalt ama kimseye sırrını verme.
bir zaman sonra aidiyet hissedeceksin, sözlüğün de sana aidiyet hissetmesini bekleme burada en kralının unutulması maksimum 3 gün sürer.
şimdiden başarılar.
dolarla ilgili yüz tane başlık var, rica ederim yüzbirincisini açma.
kafanı dök,içini boşalt ama kimseye sırrını verme.
bir zaman sonra aidiyet hissedeceksin, sözlüğün de sana aidiyet hissetmesini bekleme burada en kralının unutulması maksimum 3 gün sürer.
şimdiden başarılar.
devamını gör...
4.
siteye giriş yaptın. şöyle biraz sağı solu kurcala. sonra normal sözlük formatı ve kurallarını güzelce oku, anlamaya çalış.
5 tane tanım gir. içinde küfür olmasın mümkünse. olacaksa da küfürlü kelimenin yarısından bir harf fazlasını yıldızla. lâkin biri hakkında yazıyorsan aman diyeyim yanarsın yapma öyle şeyler.
tanım içinde emoji veyahut abartılı random kullanma. yok ben komikli insanım kullanıcam dersen de yıldızlı bakınız butonu kullan. şöyle değil; ☺, ajdhdkakdhjdjddjdjd. şöyle; ** çok da klavyeye oturmuşçasına olmayan randomları açıkça yazabilirsin. sdfgh gibi...
başka yerde de yazar olabilirsin elbet. lakin oradaki tanımı taşıyacaksan önce oradan silmelisin. yoksa özgün değil arak bi tanım olur.
son olarak, bilgi bakımından ışıl ışıl olmasak da biraz aydınlanacağımız tanımlar yazarsan mükemmel bişiy olur.
sonra gel bana mesaj at. seni içeri alalım.
sanırım yazacaklarım bu kadar.
5 tane tanım gir. içinde küfür olmasın mümkünse. olacaksa da küfürlü kelimenin yarısından bir harf fazlasını yıldızla. lâkin biri hakkında yazıyorsan aman diyeyim yanarsın yapma öyle şeyler.
tanım içinde emoji veyahut abartılı random kullanma. yok ben komikli insanım kullanıcam dersen de yıldızlı bakınız butonu kullan. şöyle değil; ☺, ajdhdkakdhjdjddjdjd. şöyle; ** çok da klavyeye oturmuşçasına olmayan randomları açıkça yazabilirsin. sdfgh gibi...
başka yerde de yazar olabilirsin elbet. lakin oradaki tanımı taşıyacaksan önce oradan silmelisin. yoksa özgün değil arak bi tanım olur.
son olarak, bilgi bakımından ışıl ışıl olmasak da biraz aydınlanacağımız tanımlar yazarsan mükemmel bişiy olur.
sonra gel bana mesaj at. seni içeri alalım.
sanırım yazacaklarım bu kadar.
devamını gör...
5.
kimseyi takma hayalinden vazgeçme.
devamını gör...
6.
okumakla başla. kitap oku bol bol.
devamını gör...
7.
eveeeettt... uzun bir yazı olacak, bi yıldızlayın öne çıkarın ey canım sözlük... bismillah diyerek başlıyorum...
bu bilgi birikim uzun yıllar boyunca kitap camiasıyla iç içe olmuş gariban bir okur, yeri geldi mi çalışan, yeri geldi mi her haltı olmuş bir kitapsever olarak aktarıyorum...
şu anki kitap camiasının ahvalini diyeyim size öncelikle... berbat... birçok kaos ve birçok dedikodu aldı başını yürüyor... yayınevlerinde dönen bazı illegal olaylar, emek hırsızlığı, çalışanlara yapılan haksızlıklar, yazar kavgaları vs derken her gün ayrı bir kaos çıkıyor...
kitap reklamlarının önemli bir kısmını oluşturan kitap yorumcusu (nam-ı diğer bookstagram, booktuber, booktok) camiasında ise ölü toprağı serili... eskisi gibi "aman estetik görsel çekeyim uzun uzun yorumumu yazayım paylaşayım" kafası kalmadı... her sektörde olduğu gibi kitap sektörü de tiktoker kafasına döndü... çoğu yayınevi daha çok videolu (ama öyle sandığınız gibi kitabı anlatayım videosu değil daha çok keşfete düşürecek tarzda videolu) çekim yapacak okurlarla çalışıyorlar... bundan dolayı sektörün demirbaşısı olmuş çoğu okur ya bıraktı ya başka plartfomlara yöneldi (bkz: tiktok) ya da sektör değiştirdi... eskisi gibi öyle yorum oku olayı kalmadı... *
güncel sektörü takip eden ise daha çok genç kesim okuyucular... 18-24 yaş aralığını kapsayan bu okuyucular watty ve smut (bkz: yetişkin içerikli kitap) eser taleplerinde olduğunu söyleyebilirim... onlar da daha çok bilinen yayınevlerine yöneliyor... yeni yazarlar burda bir tık tıkanıyor tabiiki...
şimdi, eserim özgün büyük yayınevleriyle çalışayım diye düşünürseniz en az 6 ay mailinize dönüş beklemek zorunda kalırsınız... * zaten yeni yazarlar için kriterler şu şekilde... evet çoğunluğu ücretsiz çalışıyor ve en yüksek telif * %15, ama reklam olanağı güzel, bookstagramlarla da çalışıyorlar... yine de gerektiği gibi bir satış olur mu?.. eh tartışılır... ha yeni yazarlar için çok ısrarcı olan yazarlara karşın basarız ama ücretli basarız seçeneğini sunuyorlar ama kendi reklam olanağınız yoksa burda biraz da olan paranıza oluyor, baskı konusunda da çok da iyi sonuçlar çıkmayabiliyor, yap gitsin kafasında olabiliyorlar... özgün bir eser yazmışsanız ve kitabı okuyabilecek okurlar daha üst kuşak insanlarsa, bu tarz gençlik kitapları basan yayınevlerinden uzak durun...
ha çok daha bilindik yayınevlerini deneyebilirsiniz ama dosyanızı görme ihtimali yayınevinde çalışan tanıdığınız vs yoksa 1 yıl sonra olabilir... red maili gelme olasılığı %80 *
eğer wattpadde yazan bir yazarsanız okunma oranınız, takipçi ilgisi, yorum beğeni ve tabiiki fan paylaşımları burda devreye giriyor... eğer iyi bir çocuk olursanız ephesus vs tarzı bir yere girebilirsiniz... *
ha bu seçenekler yoksa küçük ve ücretli basan yayınevlerini deneyebilirsiniz... ilk eserin gunahı olmaz, bende yazarım diye kendinizi sektörde tanıtabilirsiniz, ama kitabın basım konusunda birçok şeyiyle (bkz: özellikle editoryal kısım) kendiniz uğraşmak zorunda kalırsınız... reklam konusunda da zayıflar, bazıları önemli atılımlar yapsa da en çok fazla protokol çıkarırlar eh onlar da tamamlanınca geriye pek bişi kalmıyor...
seçenekler bunlar... size çokça kolay gelsin... kendi kitabımı bastırmak için çıktığım bu yolda aman kalsın diyecek duruma geldim... ama allah'ın şanslı kuluysanız ne olur olmaz bilemeyiz...
diyeceklerim şimdilik bu kadar, teşekkürler...
*
bu bilgi birikim uzun yıllar boyunca kitap camiasıyla iç içe olmuş gariban bir okur, yeri geldi mi çalışan, yeri geldi mi her haltı olmuş bir kitapsever olarak aktarıyorum...
şu anki kitap camiasının ahvalini diyeyim size öncelikle... berbat... birçok kaos ve birçok dedikodu aldı başını yürüyor... yayınevlerinde dönen bazı illegal olaylar, emek hırsızlığı, çalışanlara yapılan haksızlıklar, yazar kavgaları vs derken her gün ayrı bir kaos çıkıyor...
kitap reklamlarının önemli bir kısmını oluşturan kitap yorumcusu (nam-ı diğer bookstagram, booktuber, booktok) camiasında ise ölü toprağı serili... eskisi gibi "aman estetik görsel çekeyim uzun uzun yorumumu yazayım paylaşayım" kafası kalmadı... her sektörde olduğu gibi kitap sektörü de tiktoker kafasına döndü... çoğu yayınevi daha çok videolu (ama öyle sandığınız gibi kitabı anlatayım videosu değil daha çok keşfete düşürecek tarzda videolu) çekim yapacak okurlarla çalışıyorlar... bundan dolayı sektörün demirbaşısı olmuş çoğu okur ya bıraktı ya başka plartfomlara yöneldi (bkz: tiktok) ya da sektör değiştirdi... eskisi gibi öyle yorum oku olayı kalmadı... *
güncel sektörü takip eden ise daha çok genç kesim okuyucular... 18-24 yaş aralığını kapsayan bu okuyucular watty ve smut (bkz: yetişkin içerikli kitap) eser taleplerinde olduğunu söyleyebilirim... onlar da daha çok bilinen yayınevlerine yöneliyor... yeni yazarlar burda bir tık tıkanıyor tabiiki...
şimdi, eserim özgün büyük yayınevleriyle çalışayım diye düşünürseniz en az 6 ay mailinize dönüş beklemek zorunda kalırsınız... * zaten yeni yazarlar için kriterler şu şekilde... evet çoğunluğu ücretsiz çalışıyor ve en yüksek telif * %15, ama reklam olanağı güzel, bookstagramlarla da çalışıyorlar... yine de gerektiği gibi bir satış olur mu?.. eh tartışılır... ha yeni yazarlar için çok ısrarcı olan yazarlara karşın basarız ama ücretli basarız seçeneğini sunuyorlar ama kendi reklam olanağınız yoksa burda biraz da olan paranıza oluyor, baskı konusunda da çok da iyi sonuçlar çıkmayabiliyor, yap gitsin kafasında olabiliyorlar... özgün bir eser yazmışsanız ve kitabı okuyabilecek okurlar daha üst kuşak insanlarsa, bu tarz gençlik kitapları basan yayınevlerinden uzak durun...
ha çok daha bilindik yayınevlerini deneyebilirsiniz ama dosyanızı görme ihtimali yayınevinde çalışan tanıdığınız vs yoksa 1 yıl sonra olabilir... red maili gelme olasılığı %80 *
eğer wattpadde yazan bir yazarsanız okunma oranınız, takipçi ilgisi, yorum beğeni ve tabiiki fan paylaşımları burda devreye giriyor... eğer iyi bir çocuk olursanız ephesus vs tarzı bir yere girebilirsiniz... *
ha bu seçenekler yoksa küçük ve ücretli basan yayınevlerini deneyebilirsiniz... ilk eserin gunahı olmaz, bende yazarım diye kendinizi sektörde tanıtabilirsiniz, ama kitabın basım konusunda birçok şeyiyle (bkz: özellikle editoryal kısım) kendiniz uğraşmak zorunda kalırsınız... reklam konusunda da zayıflar, bazıları önemli atılımlar yapsa da en çok fazla protokol çıkarırlar eh onlar da tamamlanınca geriye pek bişi kalmıyor...
seçenekler bunlar... size çokça kolay gelsin... kendi kitabımı bastırmak için çıktığım bu yolda aman kalsın diyecek duruma geldim... ama allah'ın şanslı kuluysanız ne olur olmaz bilemeyiz...
diyeceklerim şimdilik bu kadar, teşekkürler...
*
devamını gör...
8.
kolay ama tasvip etmediğim yolu yazayım.
youtube da bir kanal açın ve takipçiye odaklanın. bu biraz zor şu an herkes köşeleri tuttu.
neyse diyelim tutturdunuz.
kitap yazın. eğer yeterince takipçiniz varsa tebrikler. belki bir gün kitabınızın filmi bile çekilir.
(bkz: 3391 kilometre)
edebiyat mı? ya boşverin onu.
youtube da bir kanal açın ve takipçiye odaklanın. bu biraz zor şu an herkes köşeleri tuttu.
neyse diyelim tutturdunuz.
kitap yazın. eğer yeterince takipçiniz varsa tebrikler. belki bir gün kitabınızın filmi bile çekilir.
(bkz: 3391 kilometre)
edebiyat mı? ya boşverin onu.
devamını gör...
9.
çok ahkam keserek yazamam bu konuda ama yazmak istedim.
7 yaşından beri bana ne olacağım sorulduğunda yazar olacağım dedim. bu elbette altı yaşında edebiyat aşkına tutulduğum için değil de aziz nesin gibi bir isimle olan akrabalık bağımı öğrendiğim için olmuştu.
5.5 yaşından beri de kitap okuyorum. bir inat uğruna kendi kendime okuma öğrendikten sonra bari ne bulursam okuyayım dediğim için elim geçen her şeyi okudum. hala da okuyorum. ve hiç durmadan okumaya devam edeceğim.
şimdi kendimle ilgili bu gereksiz ama yazının devam etmesi için zorunlu bilgileri verdikten sonra yazar olmak isteyenlere sakallarında bolca beyaz olan bir okur olarak tavsiye vereyim.
yazar olmak için temelde iki gereklilik var. birincisi bolca okumak. çok okuyun. dünyanın her ülkesinden bir kitap okuyun mesela. boş zaman etkinliği olarak değil okumaya zaman ayırarak okuyun. eleştirerek okuyun. hayran olarak okuyun. hatta bazen nefret ettiğiniz kitapları da okuyun. ama okuyun.
ikinci gereklilik ise yazmak. her gün belirli bir konu olmaksızın yazın. ama her gün yazın. aklınıza yazacak hiçbir şey gelmezse aklınıza yazacak bir şey gelmediği için yazı yazamıyor olmanın size ne hissettirdiğini yazın. yazmak istemediğinizde yazmak istemediğinizi anlatan bir yazı yazın. yazmayı bırakmayın. çünkü yazdıkça kendi anlatım tarzınız oturacak. cümleleriniz daha doğal olmaya başlayacak.
başka bir şeye gerek yok. eğer iyi bir yazarsanız instagram hesabınız yoksa bile biraz savaş vermeniz gerekse de bunu başarısınız.
7 yaşından beri bana ne olacağım sorulduğunda yazar olacağım dedim. bu elbette altı yaşında edebiyat aşkına tutulduğum için değil de aziz nesin gibi bir isimle olan akrabalık bağımı öğrendiğim için olmuştu.
5.5 yaşından beri de kitap okuyorum. bir inat uğruna kendi kendime okuma öğrendikten sonra bari ne bulursam okuyayım dediğim için elim geçen her şeyi okudum. hala da okuyorum. ve hiç durmadan okumaya devam edeceğim.
şimdi kendimle ilgili bu gereksiz ama yazının devam etmesi için zorunlu bilgileri verdikten sonra yazar olmak isteyenlere sakallarında bolca beyaz olan bir okur olarak tavsiye vereyim.
yazar olmak için temelde iki gereklilik var. birincisi bolca okumak. çok okuyun. dünyanın her ülkesinden bir kitap okuyun mesela. boş zaman etkinliği olarak değil okumaya zaman ayırarak okuyun. eleştirerek okuyun. hayran olarak okuyun. hatta bazen nefret ettiğiniz kitapları da okuyun. ama okuyun.
ikinci gereklilik ise yazmak. her gün belirli bir konu olmaksızın yazın. ama her gün yazın. aklınıza yazacak hiçbir şey gelmezse aklınıza yazacak bir şey gelmediği için yazı yazamıyor olmanın size ne hissettirdiğini yazın. yazmak istemediğinizde yazmak istemediğinizi anlatan bir yazı yazın. yazmayı bırakmayın. çünkü yazdıkça kendi anlatım tarzınız oturacak. cümleleriniz daha doğal olmaya başlayacak.
başka bir şeye gerek yok. eğer iyi bir yazarsanız instagram hesabınız yoksa bile biraz savaş vermeniz gerekse de bunu başarısınız.
devamını gör...