yazarlar tarafından sevilmeyen tanımlar

mahrem, sulu, laubali, vıcık vıcık tanımlar.
(bkz: sevilmeyen başlıklar)kadar sevmem onları.

bütün tanımlarım.

engelleyince kirden eser kalmadığı için rafineleştirmesi mümkün olan durumdur.

kız vermek-kız almak... midemi bulandırıyor. sanki çakmak uzatıyorlar birbirlerine.

aktrollerin tanımlarını gram sevmem.

şu eksi butonu gelse de böyle aktrollük yapanları eksileyip hıncımızı alsak.

bir tane tanımda görmüştüm, herifin biri yazmış "e ülkede bu kadar sorun var deniliyor ama herkesin ekonomik durumu bunu almaya müsait" diye. yemin ediyorum o tanımı okurken aklıma bizim akrabalar geldi. onlar da böyle argümanlar söylüyor.

yakın bir zamanda ailecek yeni bir eve taşınmayı planlıyorduk. ama bu son dönemlerde ekonomi iyice battığı ve herşeye zam geldiği için bu taşınma işini askıya almak zorunda kaldık. e hani herkesin herşeyi alabilecek durumu vardı? o zaman neden bu pahalılık yüzünden bizim taşınma işi askıya alındı? neden?*

ona buna kendi düşüncelerini dayatmaya çalışan bir takım ucubelerin, "selaam ben geldim" gibi samimiyetsiz tanımlarına kadar hepsi.. dikkat çektiğim gibi kendilerini siyasetten çekip "tatlı" gözükmeye çalıştıkları tanımlara kadar.

her ne olursa olsun bir kimseyi bir olayı eleştirirken yapıcı değil de en iyisini o biliyormuş gibi aşağılayıcı, kırıcı bir şekilde eleştiren yazarların tanımları ve komik olsun derken işin dozunu kaçıran yazarların tanımları.

uzun olanlardır.

git destanını dağa taşa yaz.